Milletvekili aday listelerini YSK'ya teslim etme görevi nedeniyle vefat eden kayınpederi İbrahim Emeksiz'in dünkü cenaze törenine katılamayan Şentop, ilçeye gelerek taziyeleri kabul etti, daha sonra AK Parti İlçe Başkanlığında partililerle bir araya geldi.
Şentop , burada yaptığı konuşmada, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak milletvekili aday listelerini teslim etme görevinin kendisinde olduğunu, bundan dolayı da cenazeye katılamadığını belirterek, yoğun günler yaşadıklarını söyledi.
Türkiye'nin 7 Haziran'da tarihinin en önemli seçimlerinden birisini yapacağını dile getiren Şentop, "Dün aday listelerini teslim etmekle birinci aşamayı geçmiş olduk. Ayın 14'üne kadar listelerin eksiklikleri tamamlanacak. 14'ünden 24'üne kadar da itirazlar değerlendirilecek, 24'ünde kesin liste Resmi Gazete'de yayımlanacak" diye konuştu.
Şentop, gelecek hafta çarşamba günü aday tanıtım toplantısı yapacaklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Ondan sonra da seçim beyannamesini tanıtacağız. Arkasından sahaya inmiş olacağız. Tabi Çaycuma'da da, Zonguldak'ta da Türkiye'de de bu seçimlerin önemine dair birçok konuşmalar yapılıyor. Aday listeleri de aslında bu tabloyu ortaya koyuyor. Türkiye'de bu seçim, bizim 'Yeni Türkiye' diye ifade ettiğimiz, AK Parti'nin 2002'den bu yana oluşturmaya çalıştığı bir zihniyeti temsil edecek. Seçimlerde ya bunun devamı ya da o eski koalisyon hükümetlerinin, yurt dışında itibarın olmadığı, kapı kapı borç için gezen, ömrü 1,5 yıl olan hükümetlerin olduğu Türkiye arasında seçim yapılacak. Aslında milletimiz 2002'den bu yana bu tercihini net bir biçimde ortaya koydu. Yeni bir Türkiye'den yana güçlü bir desteği milletimizden tekrar alacağız."
Türkiye'nin büyümesini, ekonomik olarak siyasi istikrarını ve bunlara bağlı uluslararası itibarını kıskanan çevrelerin olduğuna işaret eden Şentop, "Yurt dışında Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini ve itibarlı hale gelmesini istemeyenler olabilir. Ancak bu ülkenin içerisinde de Türkiye'nin istikrarından, ekonomik büyümesinden, uluslararası itibarından rahatsız olanlar var. Bunlar daha önce AK Parti'ye karşı teker teker mücadele ediyorlardı. Bundan sonra plan değiştirdiler" ifadesini kullandı.
- Yeni anayasa ve başkanlık sistemi
Seçimin en önemli hedeflerinden birinin yeni anayasa olduğunu vurgulayan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeni anayasayla Türkiye'de yeni bir siyasi sistem öneriyoruz. Bizim anayasa çalışmamızda başkanlık sistemi vardı. Niye başkanlık sistemini Türkiye için gerekli görüyoruz biz? Yaşadığımız tablo ortada. Türkiye geçmişten bu yana çok gelişti ve büyüdü. Neden? Türkiye'de bir istikrar ve istikrarı sağlayan bir hükümet var. Biraz geriye gidin 2002'den önce istikrarsız hükumetler vardı. Ortalama ömrü Türkiye'deki hükümetlerin 2002'ye kadar 1,5 yıldır. Türkiye'nin ekonomik olarak büyüdüğü ve güçlendiği dönemler hep güçlü hükümetlerin ve siyasi istikrarın olduğu dönemler. Bu parlamenter sistemde Türkiye güçlü hükümet çıkartma imkanı elde edemedi. Hep koalisyon hükümetleriyle, hep istikrarsız hükümetlerle, kısa süreli hükümetlerle vakit geçirdiler. Türkiye'nin güçlenebilmesi, ekonomik ve siyasi olarak istikrar bulabilmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç var."
Mustafa Şentop, yüzde 50'den fazla oy alan kişinin başkan seçildiğini ifade ederek, "4 yıl ya da 5 yıl hükümet o oluyor. Türkiye'yi doğrudan halk tarafından seçilen başkan ve onun hükümeti yönetiyor. Şimdi böyle olunca seçimden seçime sadece hükümet değişikliği olacak. Bir seçim dönemi, bir hükümet tarafından istikrarlı şekilde sürdürülecek. Bir kere siyasi istikrarın kesin teminat altına alınması başkanlık sistemiyle mümkün ve hakikaten daha ileri demokrasi dediğimiz şey, ancak başkanlık sistemiyle gerçekleşiyor" diye konuştu.
- "Ülkeler başkanlık sistemiyle büyüyor"
Mevcut sistemde milletvekillerin seçildiğini, hükümetin parlamento içinden çıktığını vurgulayan Şentop, şunları söyledi:
"Koalisyon dönemlerini hatırlayın, milletin kızdığı ve cezalandırdığı bir partinin oyu yarıya inmiş ancak seçimden sonra öyle bir tablo oluyor ki üç parti bir araya geliyor, milletin cezalandırdığı parti hükümet içerisinde yer alıyor. Bu yanlış. Başkanlık sisteminde ise parlamentoyu ayrı seçeceksin, bir de hükümetin başkanını ayrı seçeceksin. Bu da milletin daha fazla demokratik imkan kullanması anlamına geliyor. Dünyadaki güçlü ülkeler hep başkanlık sistemiyle büyümüşler. Parlamenter sistemdeki İngiltere ve Almanya gibi ülkeler büyük başarı sağlamış ama bu ülkelerin kendilerine özel şartları var. Bizim sistemimiz tarihi olarak da baktığımızda Türkiye'de yerleşmemiş. 'Türkiye'de parlamenter sistem yerleşmiştir' diyenler doğru söylemiyorlar, eğer yerleşmiş olsaydı, sisteme bu kadar darbelerle müdahaleler olmazdı. Parlamenter sistem yürüyemediği için Türkiye'de yeni bir sisteme ihtiyaç var, başkanlık sistemi de bu bakımdan önemlidir."
- "CHP, Atatürk'ün kurduğu CHP değil"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği günden itibaren partisini dönüştürmek istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Atatürk'ün kurduğu CHP... Bu doğru değil, tarihen de doğru değil. Çünkü bütün partiler gibi yaşı müsait olanlar hatırlar, 12 Eylül darbesinden sonra 1981'de Cumhuriyet Halk Partisi kapatıldı. Bütün partiler kanunen kapatıldılar. Daha sonra 1991'de yeni bir kanunla eski partilerin kurulmasına izin verildi, ondan sonra CHP tekrar açıldı. Yani bir partinin kapatılması, hukukçular bilirler, ölmesi anlamına geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi öldü, bitti. Darbeden 10 yıl sonra yeni bir parti aynı isimle kuruldu. İşte bu Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk partisi değil, Deniz Baykal'ın kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'dir. "
Uluslararası bazı güçlerin Müslüman ülkelerde mezhep kökenli bir kavgayı körüklemek istediklerine dikkati çeken Şentop, "Türkiye'de de Cumhuriyet Halk Partisi tamamen o sosyal demokrat bir sol parti olma hüviyetinden, Türkiye'de bir mezhepsel ayrılma üzerine oturtulmaya çalışılan bir partiye dönüştü. Aday listelerine bakın, Kılıçdaroğlu geldiği günden bu yana kurmuş olduğu teşkilatlara ve yapmış olduğu değişikliklere bakın. Türkiye'de mezhep temelleri üzerine bir siyasi harekete oturmak, Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüktür. Bu bakımdan Cumhuriyet Halk Partisi, böyle bir değişim geçirdi ama 12 Haziran seçimlerinde de bir netice alınamadı" şeklinde konuştu.
Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yüzde 35 hedefi koyduğunu, bu oy oranıyla iktidar olunamayacağını, halka en fazla koalisyon vaat edebildiğini dile getirerek, bu rakamı da ancak rüyasında görebileceğini savundu.
