Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yaşındayken evinin yakınlarındaki bir su kuyusuna düşmesinin ardından dizlerinin altının felç kaldığını, bu nedenle hiç okula gidemediğini ve okuma yazma öğrenemediğini anlattı.
Kendisi gibi engelli olan eşiyle 25 yıl önce evlendiğini ancak, eşini 8 yıl önce trafik kazasında kaybettiğini dile getiren Ekici, ondan sonra tek başına bir yaşam sürdüğünü kaydetti.
Eşinin vefatından 3 yıl sonra kapısını hiç tanımadığı iki kişinin çaldığını ifade eden Ekici, "Evime aldım, adamlara çay ikram ettim. Adamlar 'Yalnız mı yaşıyorsun. Bir hanım var. Evlenmek ister misin?' diye sordular. Ben de 'hanımı getirin, benim halimi görsün. Evlenmek isterse evlenelim' dedim. Aynı gün kadın da geldi, 'ben de bir yuvam olsun istiyorum' diyerek evlenmeyi kabul etti. Ertesi gün resmi nikah kıydırdık" dedi.
Nikahın ardından misafirlerle eve geldiklerinde kadının kendilerine çay ikram ettiğini aktaran Ekici, "Çayı içtikten sonra rahatsızlanmışım. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Kadın da bu arada evde hiç kalmadı. Nikahın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra evin önünde bir kadın beni durdurdu. 'Bu ev benim oğlumun. Oğlum taşınacak buraya, evden çık' dedi. 'Oğlun gelsin akşam. Kimin malını almış benim haberim yok' dedim. Ev satılmış, ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Tapuya ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum" diye konuştu.
Tapunun, evliliklerinden bir gün sonra evlendiği kadının üzerine geçtiğini, ertesi gün de başka birine satışının yapıldığını mahkemeye başvurması üzerine öğrendiğini belirten Ekici, evinden çıkıp çıkmayacağının mahkeme kararının ardından belli olacağını söyledi.
Ekici, aylık 330 liralık engelli maaşıyla geçindiğini sözlerine ekledi.
