Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bir araya gelen Çağdaş Hukukçular Derneği, Çağdaş Avukatlar Grubu ve Özgürlükçü Demokrat Hukukçular Grubu üyesi bir grup avukat, adliye girişlerinde çantalarının x-ray cihazlarına konulması ve dedektörlü kapılardan geçirilmelerine yönelik güvenlik uygulamalarını protesto etti.
Girişteki güvenlik uygulamalarını reddeden ve aranmak istemedikleri için güvenlik görevlileriyle tartıştıkları görülen gruptakiler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ile görüştükten sonra baronun resmi sitesinden bir mutabakat metni yayımlayan İstanbul Barosu yönetimini de kınadı.
Adliye önünde toplanan avukatlar adına açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Onur Şahinkaya, adliyede yaşanan olaydan sonra meselenin avukatlara ihale edilmeye çalışıldığını ve güvenlik sorununun sadece avukatlardan kaynaklanıyormuş gibi davranıldığını belirtti.
Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adına bir konuşma yapan avukat Ercan Kanar da İstanbul Barosu yönetimini kınadığını ifade ederek, "Bunun hesabını genel kurullarda, yönetimden soracağız. Ceza yargılaması hukukunda olmayan 'tarama' diye bir kavram üretiyor. Bu bir hiledir. Bu kavramı biz kabul etmiyoruz. Avukatların çantası aranamaz çünkü o çantada savunduğumuz halkın bilgileri, delilleri vardır" diye konuştu.
Avukat Sinan Zincir de İstanbul Barosu yönetiminin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıyla yaptığı anlaşmayı tanımadıklarını vurgulayarak, "Bu anlaşma bizim anlaşmamız değildir" dedi.
Çağdaş Avukatlar Grubu üyesi avukat Can Atalay da halkın savunma dokunulmazlığına sonuna kadar sahip çıkmaya ve mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Açıklamaların ardından avukatlar, slogan atıp, alkış tutarak adliye giriş kapısına yöneldi. Avukatlık kimliklerini kaldırarak kapılardan topluca giren gruptakilere güvenlik taraması işlemi uygulanmadı. Bir süre adliyenin avlusunda bekleyen grup, daha sonra eylemini sonlandırdı.