Köln'deki etkinlik cumartesi günü Lanxess Arena'da düzenlenecek. Almanya'dan 20 bin kişinin katılması beklenen etkinlikte Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff da yer alacak. Eski Cumhurbaşkanı Wulff'un burada bir konuşma yapacağı belirtildi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de ve diğer pek çok ülke ve bölgede, Hz. Peygamberin doğum yılı münasebetiyle O'nun insanlığa çağrısı ve ahlaki öğretilerinin ele alındığı Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin bu seneki konusunun "Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı" olarak belirlendiğine dikkati çekti.
Görmez, 'Birlikte yaşamanın kültürünü, ahlakını ve hukukunu yeniden inşa etme ve hayata geçirme amacıyla düzenleyeceğimiz Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle herkesi etkinliğimize davet ediyoruz' ifadesini kullandı.
Görmez, dünyada yaşanan toplumsal hadiselerin birlikte yaşamanın ahlakını zayıflattığını vurgulayarak, 'Gerek bölgemiz ve gerekse dünyamızda yaşanan toplumsal hadiseler, giderek birlikte yaşamanın ahlakını zayıflattığını göstermektedir. Bugün devlet, topluluk ve bireyler olarak bizlerin sahip olduğu teknolojik ve akademik imkanlar insanlığın geride bıraktığı yüz yıllara nispetle son derece gelişmiş ve zenginleşmiş durumda. Ne yazık ki bu gelişmişlik dünyamızın her bir köşesinde huzurlu ve onurlu bir yaşamı temin etmiyor. Ekonomisinden politik kararlarına, toplumsal çatışmalarından acımasız savaşlarına kadar bir dizi aktüel yaşananlar, kelebek etkisi ile bir şekilde hepimizi etkiliyor; bunlardan haberdar olmak yüreklerimizi sızlatıyor" değerlendirmesini yaptı.
"Bugün bir taraftan dünyamızın Müslüman coğrafyasında yaşanan üzücü gelişmeler, diğer taraftan bu olumsuz tablodan da beslenen İslam ve Müslümanlara ilişkin oluşan kanaatlere bağlı ayrışmalar bizleri bir dizi yeni problemlerin eşiğine taşıyor" diyen Görmez, şöyle devam etti:
"Dini bir kurumun başkanı olarak, en geniş açıdan bakıldığında siyaset ve hükümetlerin sorumluluk alanlarının ön plana çıktığı bu gelişmeler karşısında karar verme ve kanaat oluşturma süreçlerine katılımcı bir yaklaşımla bilginin, bilgeliğin, hakkaniyetin, samimiyetin, insaniyetin, vicdan ve ahlakın da etkisinin olmasını istiyorsak bu hususlarda bilgisi, bilgeliği, yüreğinde üzüntü ve gönlünde umut taşıyanların da üzerlerine düşeni yapmalarının, bir sağduyu çağrısında bulunmalarının anlamlı olacağı kanaatini taşıyorum.'