Bir fırında şoför olarak çalışan Ahmet Öztel, evde kedi, köpek, kuş ve balık besleyenlerin aksine kendisine evcil hayvan olarak horozu seçti.
Öztel, semt pazarından çocuklarının evde beslemek için 2 horoz aldığını belirterek, 2-3 ay evde besledikten sonra horozlardan birini karganın telef ettiğini söyledi.
Horozu Behlül'e yaklaşık 10 yıldır evladı gibi baktığını ifade eden Öztel, Behlül'ün bakımını kendisinin yaptığını, mısır, buğday ve yeşilliklerle beslediğini kaydetti.
Ahmet Öztel, hava güzel olduğunda horozu Behlül'ü parka götürdüğünü aktararak, "Behlül'ü çimenlere bırakıyorum, mangal yapmaya da benimle geliyor, etrafımdan hiç ayrılmıyor. Bazen toprağa bulaşır, eve gelince onu ılık suyla yıkar güzelce kuruturum. Bana İstanbul'un yarısını verseniz ben Behlül'ümü vermem. O benim evladım gibi" dedi.
- Behlül'ün farkı şehirli olması
Zeytinburnu'nda ikamet eden Öztel, horozu Behlül'ün mahallenin maskotu haline geldiğini belirterek, "Akşam işten gelince Behlül ile evden kahveye kadar yürürüz, sonra arkadaşlarla oturur çay içeriz. Hatta ona da çay içiririm. Herkes sever onu, şimdiye kadar çok garipseyen insanlar oldu ama Behlül tasması olmadan özgürce hareket eder. Kimselere zarar vermedi. Kahvede okey bile oynuyoruz " diye konuştu.
Öztel, otobüse Behlül'ü almadıklarını için özel aracıyla seyahat ettiğini anlattı.
Horozunun kendisini çoğu kez trafik cezalarından da kurtardığını aktaran Öztel, "Kamyonda yük ağır diye beni durdurdular, yanımda Behlül'ü görünce şaşırdılar, Behlül'ü sevip beni bıraktılar. Onunla Trabzon'a da Çanakkale'ye de gittim. Benimle birlikte çay da topladı" dedi.
Behlül'ün farklı bir evcil hayvan olduğunu anlatan Öztel, "Nereye gitsem Behlül'ü yanımdan ayırmam, memlekette bahçeli bir evimiz var. Yaz günlerinde kapıyı açık bırakır uyuruz. Behlül kapıdan ayrılmaz, içeriye de kimseleri sokmaz" ifadelerini kullandı.