Paskalya'dan önceki "Kutsal Perşembe Töreni" için Roma'daki Rebbibia cezaevini ziyaret eden Papa Franciscus, 6'sı erkek, 6'sı kadın, yarısı İtalyan, yarısı farklı ülkelerden 12 tutuklunun ayaklarını yıkayarak, öptü.
Ruhani liderin, ayağını yıkadığı bir kadın mahkumun törene birlikte katıldığı küçük çocuğunun da ayağını yıkaması dikkat çekti.
Hristiyanlık inancına göre Hz. İsa'nın, çarmıha gerilmeden bir gün önce sevgisini göstermek için 12 havarisinin ayağını yıkaması geleneği bu yıl Rebbibia cezaevindeki mahkumlarla gerçekleştiren Papa, burada yaptığı konuşmada, Hazreti İsa döneminde yolların toz toprak olduğunu bu nedenle kolaylıkla kirlenen ayakları o dönem kölelerin yıkadığını hatırlatarak, İsa Mesih'in de köleler gibi ayak yıkadığını, bunu havarilerinin daha sonra anlayacağını onlara tembih ettiğini aktardı.
Hazreti İsa'nın bu hareketiyle o dönem kendisine inananları arındırmak, temizlemek, iyileştirmek için adeta kölelik yaptığını ifade eden Papa, "Bugün burada 12 havari de olduğu gibi 12 mahkumun ayağını yıkayacağız ki, şundan emin olmalıyız; Tanrı bizim ayaklarımızı yıkadığında, bizi arındırır, bize sevgisini hissettirir" dedi.
Papa, kendisinin de inananların hizmetkarı olabilmesi için Tanrı tarafından yıkanması gerektiğini ifade ederek, inananların duasını istedi.
Katoliklerin ruhani lideri, geçen yıl da yine Roma yakınlarındaki Don Gnocchi bakımevini ziyaret ederek, aralarında Libyalı bir Müslüman'ın da bulunduğu 12 bakıma muhtaç kişinin ayağını yıkamıştı.
Bu arada, Papa Franciscus, Rebbibia cezaevini ziyaret eden tarihteki üçüncü Papa oldu. Bir Papa'nın söz konusu cezaevini ziyaret etmesi ilk olarak 1983 yılında tarihi bir buluşma yüzünden gerçekleşti. Dönemin Papası 2. Ioannes Paulus (Jean Paul), 1981 yılında kendisine suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca'yı tutuklu bulunduğu Rebbibia cezaevinde ziyaret ederek, kucaklamıştı. Bir diğer ziyaret ise 2011 yılında Papa 16. Benediktus tarafından mahkumlarla dayanışma için gerçekleştirilmişti.
Öte yandan, Papa dünkü genel kabul oturumunda da, Paskalya haftası çerçevesinde Hristiyan şehitlerine değinerek, Trabzon'da Şubat 2006'da öldürülen Rahip Andrea Santoro'yu, kendi zamanlarının bir kahramanı olarak anmıştı.