Mahçupyan, Avrupa Türk Demokratlar Derneği (UETD) Avusturya Bölge Başkanlığının davetlisi olarak geldiği başkent Viyana'da "Dönüşümü Anlamak: AK Parti Döneminde Türkiye" konulu konferans verdi. Konferansta, Türkiye'nin otoriterleştiği iddialarının doğru olmadığını ifade eden Mahçupyan, AK Parti'nin Türkiye'deki değişimin tek temsilcisi olduğunu söyledi.
-"Eskiden faiz gideri birilerinin cebine giriyordu"-
AK Parti öncesinde devlet bütçesinin büyük bir bölümünün faiz harcamalarına gittiğini vurgulayan Mahçupyan, "Eskiden faiz gideri birilerinin cebine giriyordu. AK Parti'nin iktidara gelmesiyle Türkiye buradan çok kısa sürede kurtuldu. Yıllardır bu faiz lobisinin çarkı bilerek sürdürülüyordu. Faiz lobisinden kastettiğimiz aslında Türkiye'yi durağan noktada tutarak bütçenin çok büyük kısmını faiz ödemeleri şeklinde birtakım finansörlere akıtan sistemdir. Türkiye uzun süre bu çarkın içinde hapsolmuştu. Bütün tasarrufu ve emeği oraya harcandı gitti" diye konuştu.
-Başkanlık sistemi-
Başkanlık sisteminin, parlamenter sistem gibi artıları ve eksileri bulunduğunu kaydeden Mahçupyan, 1980 Anayasası'nın cumhurbaşkanına parlamenter sistemden daha fazla yetkiler verdiğini aktardı. Halihazırda halkın doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanı bulunduğunu ifade eden Mahçupyan, zaten başkanlık sistemine doğru bir yakınlaşma olduğunu belirtti.
Türkiye'de bürokrasinin halen direniyor olmasının en önemli sorun olduğunu bildiren Mahçupyan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bürokrasi, seçilmiş insanların halka vadettiklerini hayata geçirmelerini engelliyor. Dolayısıyla onları bir tür baypas edebilecek olan en azından kendi insanlarınızla bürokrasiye girip işleri yapabilme ve hesap verebilme şansına sahip olmamızı sağlayacak bir sisteme ihtiyaç var. O bakımdan Türkiye, başkanlık sistemine tam yol gitmeyebilir ama muhakkak yanaşması gerekir."
-"Türkiye'yi ehlileştirmek gibi bir çaba var"-
Mahçupyan, Batı'nın Türkiye'ye yönelik eleştirilerinin arkasında "iyi niyete sahip olmayan medya ve siyasette önemli yerler tutan insanların" bulunduğunu ve bunların manipülasyonlarının söz konusu olduğunu söyledi. Türkiye'nin Batı'nın alışık olmadığı bir dış politika sürdürdüğünü anlatan Mahçupyan, "Batı'da, Türkiye'yi ehlileştirmek gibi bir çaba var. Yani biraz Türkiye'nin burnunu sürtmek, diz çöktürmek şeklinde çabalar var. Türkiye'yi cezalandırmak isteyen bir bakış açısına sahip grup, Türkiye hakkındaki bütün kötü şeyleri topluyor, iyi şeyleri görmüyor" dedi.
Mahçupyan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini stratejik hedef olarak gördüğünü, AB'nin Türkiye'yi üyeliğe kabul edip etmeyeceğinin tartışılması gerektiğini sözlerine ekledi.