Erdoğan, Slovakya temasları çerçevesinde, Türkiye-Slovakya İş Forumunda, katılımcılara hitap etti.
Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında 42 Türk firmasının bulunduğunu ve Türkiye'nin Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını belirten Erdoğan, Türk firmalarının Slovakya'daki alt yapı projelerini üstlenecek ve bunları başarıyla bitirecek kapasiteye sahip olduğundan kimsenin şüphesi olmamasını istedi.
Türk ve Slovak işadamlarının, sektörel bazda birbirleriyle bütünleşmek, daha çok tanışıp, kaynaşmak suretiyle karşılıklı yatırımlar yapabileceklerini söyleyen Erdoğan, üçüncü ülkelerde de bu yatırımların yapılmasının mümkün olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjinin, Türkiye ekonomisinin içinden geçtiği büyüme ve sanayileşme sürecinin en önemli konularından olduğunu ifade etti.
"Biz tedarikçi ülke değiliz, transit, taşıyıcı, bunun yanında bir de tüketici ülkeyiz. Fakat bu noktada çok çok önemli bir merkezde yer alıyoruz. Bu bakımdan Türkiye'nin önemi stratejik" diyen Erdoğan, Türkiye'nin bu noktada zengin doğal kaynaklara sahip bir ülke olmadığını kaydetti. Türkiye'nin petrol ve doğalgazının oldukça sınırlı olduğunu, buna karşılık ekonominin büyümesine paralel enerji ihtiyacının da sürekli arttığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede, Hazar Havzası, Ortadoğu, Rusya gibi zengin kaynaklardan hem Türkiye'ye hem de Türkiye üzerinden Avrupa'ya enerji tedarikine yönelik boru hattı projeleri üzerinde önemle durduklarını vurguladı.
Bir taraftan da bunları çeşitlendirmeye mecbur olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin şu anda tedarikçi ülkeler, Rusya, Azerbaycan ve İran'dan doğalgaz alarak ihtiyacını karşıladığını anlattı.
- Yenilenebilir enerji konusunda ciddi adımlar
Erdoğan, Türkiye'nin bununla kalmadığını, hidroelektrik santraller, termik santraller, rüzgar, güneş enerjisine yönelik çeşitlendirmelerle de yenilenebilir enerji konusunda ciddi adımlar atıldığını kaydetti.
Göreve geldiklerinde yüzde 54 olan doğalgaz tüketimini yüzde 46'ya indirdiklerini söyleyen Erdoğan, bunun daha düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerji kaynaklarından elde edilen imkanların ihtilaf ve yıkım değil, yıkım değil, barış ve refah kaynağı haline dönüşmesi için her türlü çabayı harcıyoruz. İçinde yer aldığımız ve alacak olduğumuz tüm projelerde bu hususu öncelikle gözetiyoruz" diye konuştu.
- "Türkiye'nin enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor"
Türkiye'nin artan enerji ihtiyacı karşısında, bir yandan petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına hız verirken, diğer yandan da alternatif kaynakları harekete geçirdiklerini anlatan Erdoğan, hidroelektrik ve kömür kaynaklarını daha verimli değerlendirmek için bu yöndeki projeleri hızlandırdıklarını, nükleer enerji konusunda da adımların atıldığını anlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Nükleer enerji noktasında, ülkemizin, birisi güneyde birisi kuzeyde olmak üzere şu anda yürümekte olan iki önemli çalışması söz konusu. Bunun devreye girmesi bizim için 7-8 yılı bulacak. Biliyorum ki siz şu anda böyle bir nükleer enerjiye sahipsiniz. Bizimki ülkenin büyüklüğü sebebiyle şu anda sadece güney ve kuzeydeki ikisinin toplamı yaklaşım 9 bin 500 megavat gücünde nükleer enerji olacak sadece bunlar. Belki ardından üçüncü bir nükleer enerjinin de adımını atacağız. Çünkü Türkiye'nin enerji ihtiyacı her geçen gün arttığı gibi bunları çeşitlendirmekte de bir sorumluluğumuz var. Doğal zenginliklerimizi bozmadan, kirletmeden, tahrip etmeden elimizdeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmek kararındayız."
- Rüzgar enerjisi santralleri
Slovakya'daki tepelerde rüzgar enerjisi santrallerini gördüğünü, buradan ciddi bir enerji temin edildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de de son yıllarda bu konuda ciddi gelişmeler bulunduğunu, ciddi adımlar atıldığını kaydetti.
Bu başarının sağlanması halinde doğalgaz ihtiyacının azalacağına inandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hedefimiz 2023 yılına kadar, nükleer kaynakların elektrik üretimindeki payını yüzde 20'ye çıkarmaktır. Bu süreçte nükleer enerjiyi güvenli ve etkin şekilde kullanan, elektrik enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü nükleer enerjiden sağlayan Slovakya'nın deneyimlerinden de faydalanmak isteriz. Karşılıklı teknoloji transferi ve ortak araştırma, geliştirme çalışmalarıyla enerji, otomotiv, tarım, savunma sanayi gibi alanlarda yakın işbirliği yapabileceğimize inanıyorum. Yine ülkelerimizin, Avrupa'nın enerji güvenliğine ilişkin alternatif doğalgaz boru hattı projelerinde bunların inşasında ortak çalışmalar yürütebilmeleri mümkün gözüküyor."
- "Vizeler engel teşkil ediyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010'da Türkiye'nin, Slovak turistlerin uçakla seyahat ettikleri ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını öğrenmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Türkiye'yi geçen yıl 137 bin Slovak turistin ziyaret ettiğini kaydeden Erdoğan, "Demek ki Slovakya Avrupa Birliği ile şöyle bir anlaşsa, bize vizeleri kaldırmış olsalar, bizim kaldırdığımız gibi Türkler de o zaman Slovakya'ya çok daha fazlasıyla gelecektir. Tabii vizeler engel teşkil ediyor" dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Latin Amerika'dan bakıyorum Schengen vizesi kullanılabiliyor. Türkiye müzakereci bir ülke olduğu halde hala bize bu engel devam ediyor. Fakat zannediyorum artık şöyle herhalde bir yıl içinde falan bu işler de yoluna girecektir. Avrupa Birliği Bakanımız da bunu da yakından takip ediyor. Herhalde sonuçlandıracaklardır. Değerli dostumun ifade ettiği gibi 'gerçekten halkınız çok misafirperver' dedi. Ben de mutlu oldum. Yine söylüyorum. Kapımız ve kalbimiz Slovak halkına tüm dünya insanlarına her zaman açıktır."
- "Slovak dostların desteğinin daha da artmasını bekliyoruz"
Erdoğan, bilhassa yeni fasılların açılması konusunda Avrupa Birliği'nde kendilerine daha adil davranılmasını arzu ettiklerine dikkati çekerek, bu konuda Slovak dostlarından bugüne kadar devamlı destek aldıklarını, bu desteğin daha da artmasını özellikle beklediklerini anlattı.
Türkiye'nin, 1 Aralık 2014 itibarıyla G20 dönem başkanlığını üstlendiğini anımsatan Erdoğan, dönem başkanlığı sırasında G20'nin küresel ekonomiyi ilgilendiren konuların ele alındığı temel platform olma özelliğini daha da kuvvetlendirmek arzusunda olduklarını vurguladı.
Erdoğan, G20 dönem başkanlıklarının ana hedefini kapsayıcı ve sağlam büyüme için ortak eylem şeklinde belirlediklerini dile getirdi.
Buna ilaveten G20'ye güçlü bir düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkeler perspektifi getirmeyi amaçladıklarına işaret eden Erdoğan, ayrıca KOBİ'lerin küresel ekonomik sisteme daha iyi entegre edilmesine dönük çalışmalar gerçekleştirmeyi de hedeflediklerini aktardı.
- "Eşitsizlikleri de giderebilen iki ülkeden biri Türkiye'dir"
Erdoğan, Türkiye'nin dönem başkanlığı önceliklerinin G20 verileri tarafından da benimsendiğini memnuniyetle gördüklerini ifade ederek, "2015 yılında küresel gündemin en önemli konularından birisi kalkınma olacaktır. Eylül ayında Birleşmiş Milletler'in 2015 sonrası kalkınma gündeminin kabul edilmesi bekleniyor. Böylesine önemli bir konuda G20'nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, küresel kalkınma gündemine katkı sağlaması gerekiyor. OECD ülkeleri içerisinde ekonomik büyümesini sürdürürken aynı zamanda eşitsizlikleri de giderebilen iki ülkeden biri Türkiye'dir. 12 yıl önce dünyada donör ülkeler arasında bizim yaptığımız yardım 45 milyon dolardı. 2014 sonunda yaptığımız yardım 4,5 milyar dolara çıktı. Biz dünyada Amerika, İngiltere, Türkiye, ilk üç. Buraya geldik."
Büyümenin, toplumun bütün kesimlerini kapsamasına ve sürdürülebilir olmasına büyük önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, "Veriler sözlerin yerine getirilmesinin ve güvenin tesis edilmesinin iş dünyası bakımından ne kadar önemli olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. G20'nin taahhütlerini uygulaması, küresel plandaki itibarını kuvvetlendirmesi bakımından şarttır. Bu anlayışla G20'nin tüm taahhütlerinin etkin biçimde uygulanması için izleme mekanizmaları oluşturmayı hedefliyoruz. Küresel ölçekteki altyapı yatırımları açığının kapatılması için de ortak bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bazı hesaplamalara göre önümüzdeki 15 yıl içerisinde küresel ölçekte 70 trilyon dolarlık bir yatırıma ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, G20 ülkelerinin ulusal büyüme hedeflerini destekleyecek kapsamlı yatırım stratejileri hazırlamalarına yönelik çalışmaları dönem başkanlıklarında sonuçlandırmayı amaçladıklarını bildirdi.
- "Afrika'da enerjiye erişim konusuna eğilmeyi düşünüyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve enerji gibi konuların G20 Dönem Başkanlığı gündeminin önemli başlıkları arasında yer aldığını belirterek, "Özellikle Afrika'da ciddi bir sorun halini alan enerjiye erişim konusuna da bu kapsamda eğilmeyi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasında, Slovakya Cumhurbaşkanı Andrej Kiska'ya iki ülkenin işadamlarının önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunarak şöyle seslendi:
"Sayın Cumhurbaşkanı, değerli dostum, Türkiye ve Slovakya gerek kendi aralarında gerekse bölgesel ve küresel düzeyde etkin bir işbirliği yapma konusunda her türlü imkana ve iradeye sahip iki ülkedir. Biz iş adamlarımızı bu doğrultuda teşvik etmeyi, desteklemeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Zaten bizim liderler olarak yapacağımız iş nedir? İş adamlarımız önündeki varsa ki var, bu engelleri kaldırmak ve onlara da 'buyurun yolunuza hızla devam edin' demek. Birçok konularda, tabii aramızda bürokratlar da var kusura bakmasınlar, bürokratik oligarşi ögesi var. Siyasetçinin önünü keser. Bu defa tabii, işadamı, girişimci rahatlıkla yürüyemez. Adımlarını atamaz. Bu adımların atılmasını sağlamamız gerekiyor. Slovak dostlarımız da aynı şekilde inanıyorum ki bunu sürdürecektir. Böylece iş adamlarımız çok daha farklı bir şekilde hızla heyecanla bu yolculuklarına devam edeceklerdir. Her iki tarafa da bu çok şeyler kazandıracaktır ve bu işbirliği, kaybedeni olmayacak bir işbirliği. Önümüzdeki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Bu İş Forumu'nun iş çevrelerimiz arasındaki işbirliğinin gelişmesine ve ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin ileri taşınmasına katkıda bulunacağını ümit ediyorum."
(Bitti)