Bilgiç, Bakanlıkta düzenlediği olağan basın toplantısında gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sözcü Bilgiç, Arap Birliği Genel Sekreteri Arabi'nin, 26. Arap Birliği Zirvesi sonrasında 29 Mart'ta düzenlediği basın toplantısında, bölgedeki sorunların önemli bölümünün dış müdahaleden kaynaklandığını, İran, İsrail ve Türkiye gibi bazı ülkelerin Arap bölgesine müdahaleleriyle bölgedeki sorunları körüklemeyi hedeflediklerini ileri sürmesiyle ilgili soruyu yanıtladı.
Bilgiç, Arabi'nin açıklamalarını basından gördüklerini ayrıca 24 Mart'ta katıldığı iki TV programında da "Arap ülkeleri sürekli sorun çıkaran ve krizlere neden olan üç komşu ülkeye sahiptir. Bunlar İsrail, İran ve Türkiye'dir. Türkiye bölgesel konulara müdahil olmak istiyor" dediğini belirterek konuya ilişkin Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Muhammed El Fatah Naciri'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığını söyledi.
"Naciri'ye, Arabi'nin ifadelerinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini sert bir biçimde dile getirdik. Arabi'nin bu açıklamalarının Arap halkının görüşlerini yansıtmadığını düşünüyoruz" diyen Bilgiç, Arabi'nin temsil ettiği bölgesel örgüt adına açıklama yapmadığını, vatandaşı olduğu ülkenin etkisiyle bu ifadeleri sarf ettiğinin düşünüldüğünü ve ifadenin hareket tarzının profesyonel olmadığını ifade etti. Bilgiç, "Bütün bu unsurları Naciri'ye dün ifade ettik" diye konuştu.
- Erdoğan'ın İran ziyareti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretine ilişkin soru üzerine Bilgiç, İran basınında Tahran Büyükelçiliği Maslahatgüzarının İran Dışişleri Bakanlığına çağrıldığına dair haberlerin yer aldığını hatırlatarak Erdoğan'ın ziyaret hakkında gerekli açıklamayı yaptığını, ziyaret takviminde değişiklik olmadığını söylediğini anımsattı.
Erdoğan'ın İran ziyaretinin 4 yıl aradan sonra yapılan ilk ziyaret olacağını, ziyarette Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikinci toplantısının yapılacağını, görüşmelerde ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası konuların ele alınacağını söyleyen Bilgiç, şöyle konuştu:
"İran ile ilişkilerimizi özel kılan husus, aynı coğrafyada yaşamak ve aynı sınırı paylaşmanın yanı sıra görüş ayrılıkları da dahil her konuyu büyük bir açıklıkla ele alabiliyor olmamız. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son dönemde bölgemizde yaşanan gelişmelere ilişkin kaygılarımızı İran makamlarıyla doğrudan ve en üst düzeyde paylaşmış olacak."
- Yemen'deki "Kararlılık Fırtınası" operasyonu
Bilgiç, Türkiye'nin Yemen'deki "Kararlılık Fırtınası" operasyonuna verdiği desteğin sorulması üzerine, Yemen harekatı başlamadan Suudi Arabistan tarafının Türkiye'ye bilgi verdiğini söyleyerek Yemen'de seçimle iş başına gelmiş meşru bir cumhurbaşkanının bulunduğunu, operasyonun bu cumhurbaşkanının talebi üzerine gerçekleştiğini ve Türkiye'nin de operasyonu desteklediğini kaydetti.
Sözcü Bilgiç, şöyle devam etti:
"Operasyonun iç savaş ve kaosun önlenmesi ve meşru devlet otoritesinin tekrar ihdas edilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir an önce barış ve istikrarın sağlanmasını ve tüm tarafların siyasi diyalog sürecini yeniden başlatmasını arzu ediyoruz. Spesifik olarak lojistik ve istihbari işbirliği konusunda herhangi bir gelişme olmadı. İlgili kurumlar Körfez ülkelerinin diğer kurumlarıyla işbirliği ve temas halinde."
Yemen'deki gruplarla diyalog sağlanması yönünde Türkiye'nin çabası olup olmadığına dair soru üzerine Bilgiç, "Yemen konusunda bir arabuluculuk yapılmıyor ama konuyu yakından takip ediyoruz. Tüm ülkelerle istişare halindeyiz, gerekli görüldüğünde Yemen sorununun barışçıl bir şekilde çözülmesi için her türlü katkıyı yapmaya hazırız" dedi.
- İdlib'in ÖSO kontrolüne girmesi
Suriye'nin İdlib bölgesinin muhaliflerin kontrolü altına girmesine ilişkin soru üzerine Bilgiç, muhalif grupların müşterek bir operasyonla 28 Mart'ta İdlib şehir merkezinin kontrolünü ele geçirdiğini, operasyonun aralarında Özgür Suriye Ordusu'nun da bulunduğu geniş muhalif gruplar yelpazesi tarafından gerçekleştirildiğini, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi.
"Mücavir sınır kapılarımızda olağandışı bir durum yok" diyen Bilgiç, Türkiye sınırına yönelik insani göç baskısının da olmadığını, sınır kapılarında bir süredir kontrollerin daha gelişmiş şekilde yapıldığını belirtti.
Bilgiç, yabancı basında İdlib taarruzuna Türkiye'den çok sayıda silahlı muharibin katıldığına ilişkin bazı iddiaların gündeme geldiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade ederek bu haberlerin Suriye rejimi kaynaklı, mesnetsiz ve üzerinde durulmayacak iddialar olduğunu vurguladı.
Kıbrıs konusundaki bir soru üzerine Bilgiç, KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın "Beklentimiz, Rum liderinin müzakere masasına en kısa sürede geri dönmesi ve müzakere sürecinin 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama'da belirtilen ilkeler ve hedefler doğrultusunda kaldığı yerden başlayıp sonuç alıcı şekilde ileriye götürülmesidir" açıklamasını hatırlattı.
İncirlik üssüne silah taşıyan İHA'ların konuşlandırıldığı iddialarına dair bir soruya Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Türkiye'nin DAEŞ ile mücadelede uluslararası koalisyonun bir parçası olduğunu söylediğini hatırlatarak güvenlik ve istihbarat konularında işbirliği yapıldığı, spesifik olarak hava araçlarının yerleştirilmesi sorusuna, ulusal güvenliği ilgilendiren bir konu olduğundan yorum yapmayacağı yanıtını verdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yerli sismik araştırma gemisi Turkuaz'ın denize indirilme töreninde yaptığı konuşmada, Barbaros Hayrettin gemisi gibi Turkuaz'ın da Kıbrıs çevresinde faaliyet gösterebileceğine dair açıklamalarına ilişkin soru üzerine Bilgiç, "İhtiyaç duyulduğunda tabiatıyla Turkuaz isimli yeni gemi de Barbaros Hayrettin gibi kullanılabilir, bunda herhangi bir sıkıntı yok" dedi.
Çavuşoğlu'nun ABD ziyaretine ilişkin soru üzerine Bilgiç, açıklandığı üzere 20-21 Nisan'da gerçekleşecek ziyarette ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, kongre üyeleri, düşünce kuruluşları ve Türk toplumu temsilcileriyle temaslar olacağını, programın detaylarının henüz belli olmadığını kaydetti.
- Çavuşoğlu'nun temasları
Çavuşoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Slovenya, Slovakya ve Romanya ziyaretlerine refakaten katıldığını hatırlatan Bilgiç, Türkiye ile her alanda olumlu ilişkileri olan Slovenya'nın AB'nin genişlemesinden yana olduğunu ve Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini belirtti. Son 10 yılda 20'den fazla üst düzey ziyaret yapıldığını ifade eden Bilgiç, 1 milyar dolarlık ticaret hacminin arttırılması gerektiğini, Mart 2011'den bu yana Türkiye ile Slovenya'nın stratejik ortak olduğunu söyledi.
Bilgiç ayrıca Çavuşoğlu'nun Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt dışişleri bakanlarıyla telefonla görüştüğünü belirterek spesifik olarak Yemen konusunun gündeme geldiğini sözlerine ekledi.