Babacan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2014 yılı son çeyreği ve 2014 yılının tamamına ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) rakamlarının açıklandığını hatırlatarak, GSYH'nın dördüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 2,6 büyüme kaydederek, 21 çeyrektir kesintisiz büyüme eğilimini sürdürdüğü belirtti.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH'nın ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7 seviyesinde artış gösterdiğine işaret eden Babacan, böylece GSYH büyüme hızının 2014 yılı tamamında yüzde 2,9 oranında gerçekleştiğini kaydetti.
Türkiye ekonomisinin toplam büyüklüğünün 2014 yılında cari fiyatlarla 1 trilyon 750 milyar lira seviyesine ulaştığına dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti:
"Kişi başına milli gelir 22 bin 753 lira olarak gerçekleşirken; ortalama dolar kurundaki artış sonucunda, dolar cinsinden kişi başı milli gelir sınırlı miktarda gerileyerek 10 bin 404 ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2014 yılında olumsuz hava koşulları nedeniyle tarımsal üretimde yüzde 1,9 daralma gerçekleşmiş ve bu daralma yıl geneli GSYH büyümesini sınırlandırmıştır. Sanayi ve hizmetler sektörü katma değeri ise yıl genelinde sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,0 büyüme kaydetmiştir. Böylece tarım dışı GSYH 2014 yılı tamamında yüzde 3,4 artış göstermiştir.
Sürdürülebilir, güçlü ve dengeli büyüme eğilimine ulaşmak için 2013 sonundan itibaren uygulamaya konulan makro ihtiyati tedbirler sonucunda, 2014 yılı genelinde iç ve dış talep arasında bir dengelenme süreci yaşanmıştır. 2014 yılında net dış talep büyümeye 1,8 yüzde puan katkı yaparken; toplam yurtiçi talep 1,0 yüzde puan katkı sağlamıştır"
- "Mal ve hizmeti ihracatı arttı, ithalat artışı yavaşladı"
Geçen yıl beklenenden çok daha zayıf bir büyüme performansı gösteren ticaret ortaklarına karşın, Türkiye'nin mal ve hizmet ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 6,8 artış kaydettiğini belirten Babacan, diğer taraftan, makro ihtiyati tedbirlerin ve altın ithalatının uzun dönem eğilimine dönmesinin etkisiyle 2014 yılında mal ve hizmet ithalatı artışının önemli ölçüde yavaşladığı ve yıl genelinde yüzde 0,2 daralma gösterdiğini bildirdi.
- "Cari işlemler açığındaki azalma eğilimi sürecek"
Ekonomideki dengelenme sonucunda 2014 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranının bir önceki yıla göre 2,1 yüzde puan azalarak, yüzde 5,7 seviyesinde gerçekleştiğine de işaret eden Babacan, "2015 yılında petrol fiyatlarındaki düşük seyrin de etkisiyle cari işlemler açığındaki azalma eğiliminin sürmesi beklenmektedir" görüşüne yer verdi.
Geçen yıl istihdamın yüzde 5,4 oranında "güçlü" artış gösterdiğini ve 1 milyon 332 bin kişiye ilave istihdam sağlandığını belirten Babacan, özel sektörün geleceğe duyduğu güvenin, istihdamın güçlü artış göstermesindeki en temel etken olduğunu vurguladı.
- "Öncelikli Dönüşüm Programları ile ekonomideki kırılganlıklar azalacak"
Babacan, istihdamdaki söz konusu güçlü seyre rağmen, işgücüne katılım oranının artış eğilimini sürdürmesi sonucunda, 2014 yılında işsizlik oranının bir miktar artış gösterdiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2014 yılı, gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan para politikalarındaki belirsizliklerin de etkisiyle finansal piyasaların dalgalandığı, jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkilerinin arttığı ve elverişsiz hava koşullarının büyümeyi sınırlandırdığı bir yıl olmuştur. 2014 yılında AB-28 ülkeleri yüzde 1,3, Avro Bölgesi ülkeleri yüzde 0,9 ve Latin Amerika ülkeleri yüzde 1,3 büyüme kaydetmiştir. 2014 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 2,9'luk bir oranla büyüme performansını korumayı başarmıştır.
Önümüzdeki dönemde; detaylı eylem planları kamuoyuna açıklanan 25 Öncelikli Dönüşüm Programının uygulanmasıyla, hayata geçirilecek olan yapısal reformlar potansiyel büyümemizi artıracak ve ekonomideki kırılganlıklar azalacaktır. Böylece ülkemizin gelir ve refah seviyesinin daha da artırılması sağlanacaktır"