Anadolu Adalet Sarayı'ndaki Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'ndaki duruşmada, mahkemenin kararı Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Özlem Karaçam tarafından açıklandı.
Karaçam, 236 sanık hakkında kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet hükmünün iptaline karar verdiklerini belirterek, hükümlünün ölümünün yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmadığı için 1 Mayıs 2014'te vefat eden hükümlü Murat Özenalp hakkında verilen mahkumiyet hükmünün de iptal edildiğini bildirdi.
Tüm sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığını hatırlatan Karaçam, sanıkların yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatlerinin kararlaştırıldığını aktardı.
Karaçam, sanık Hakan Büyük hakkında aynı suçtan kamu davası açıldığını ifade ederek, sanığın eyleminin "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçunu oluşturduğunu ve bundan cezalandırılmasına karar verildiğini kaydederek, sanık Büyük'ün her iki suçu işlediği sabit olmadığından beraatine hükmedildiğini belirtti.
Gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edilen 11 ve 17 nolu CD'ler üzerindeki el yazılarının, yazı makinesi ile sanık Süha Tanyeri'ye ait not defterinden kopyalanarak sahte olarak oluşturulduğunun anlaşıldığını vurgulayan Karaçam, sahteciliği yapan kişi veya kişiler belirlendikten sonra haklarında yasal işlem yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini kaydetti.
Mahkeme Başkanı Karaçam, 11 ve 17 nolu CD'ler dışındaki diğer dijital delillerin sahte olarak oluşturulduğu yönünde kuvvetli şüphe oluştuğundan ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
- Tutuklulukta geçen sürelere tazminat hakkı
Başkan Özlem Karaçam, sanıklar ve vefat eden sanık Murat Özenalp'in mirasçılarına, "tutuklulukta geçirilen süreler yönünden ve önceki mahkumiyet kararının kısmen infaz edilmesi" nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlarla ilgili tazminat davası açma haklarının bulunduğunu hatırlattı.
Mahkemece verilen karar kesinleştiğinde, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak, iptaline karar verilen hükümlerin sanıkların adli sicil kayıtlarından çıkarılmasının istenilmesine karar verildiğini kaydeden Karaçam, 3 bin liralık avukatlık ücretinin Hazine'den alınarak kendisini özel avukat ile temsil ettiren sanıklara verilmesinin kararlaştırıldığını belirtti.
- "Aklanma son derece önemlidir"
Bir kısım sanıkların avukatı Celal Ülgen, dava sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, 5 yıllık süreçte savunmada çok yalnız kaldıklarını söyledi.
Gelinen noktada tam anlamıyla maddi gerçeğin ortaya çıktığını vurgulayan Ülgen, şunları dile getirdi:
"Sayın mahkeme çok titiz yargılamadan sonra bütün dosya ve delilleri toplayarak sanıkların aklanmasına karar verdi. Aklanma son derece önemlidir. Biz aslında bu aklanma kararıyla daha önce mahkumiyet kararı veren ve yargı içerisine sızmış çete tarafından yönlendirilen yargı sisteminin de yeniden aydınlandığını ve aklandığını gördüğümüz için çok sevinçliyiz."
Mahkemenin bir başka önemli kararının da "kumpas soruşturmaları" üzerine olacağını aktaran Ülgen, bundan sonra Cumhuriyet savcılarına büyük görev düştüğünü aktardı.
Ülgen, "Cumhuriyet savcılarının yapacağı çalışmalarla bu kumpası yapanlar yalnız Ergenekon, Balyoz, Odatv davalarında değil, bütün davalarda mutlaka adalet karşısında hesap vereceklerdir. Bu da adalet adına hak ve hukuk adına oldukça sevindiricidir" ifadelerini kullandı.