Başarır, Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, soruşturmanın temelinin, 2011 ve 2012 arasında, "paralel yapı" olarak tabir edilen emniyet mensuplarının teknik ve fiziki takibe dayandığını ileri sürdü.
Geçen 3 yılın ardından davanın gündeme getirilmesinin düşündürücü olduğunu savunan Başarır, "Çok acı bir tesadüftür ki tutuklama kararının verildiği gün bu teknik ve fiziki takibi yapan emniyet mensupları, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaktaydı. Dava konusu, hukuka aykırı delil toplamak, hukuka aykırı verileri toplayıp kamuoyuyla paylaşmak, şantaj ve dolandırıcılık. Örgüt lideri olarak gösterilen Macit Özcan, 8 ay önce de bu dosyada mağdur sıfatıyla ifade vermişti" dedi.
Başarır, Özcan'ın yurtdışında olduğu iddialarına ilişkin, "Sayın Macit Özcan ile şu süreçte iki kez telefonla görüştüm. Kendisinin Türkiye'de ya da yurtdışında olduğuna ilişkin bir bilgim yok. Benim bildiğim şu, uygun bir zamanda gelip ifadesini verip, yasal haklarını kullanacaktır. Kendisinin yargıdan veya hukuktan kaçması gibi bir durum yoktur" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "uygun zamandan kastınız nedir?" sorusu üzerine Başarır, şunları kaydetti:
"Sonuçta gizlilik kararı olan bir soruşturma var. Hiçbirimiz dosyayı bilmiyoruz. Sadece ifadeleri biliyoruz, dosya içeriğini inceleme imkanım da olmadı. Bu uygun zamanı kendisi takdir edecektir. Herhalde kendisiyle ilgili delilleri gördükten sonra gelip, savunmasını yapacaktır."
Başarır, Özcan'ın tutuklanma ihtimalinin olup, olmadığının sorulması üzerine de "Bu, tabi ki savcının ve mahkemenin vereceği bir karar ancak görünen tabloda, avukatı olarak ben tutuklanmaması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Başarır ayrıca operasyonun, gündem değiştirme amaçlı yapıldığını iddia etti.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin önceki yönetimi döneminde ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan 35 zanlıdan, aralarında Özcan'ın oğlu ve 2 kardeşinin de bulunduğu 15 kişi tutuklanmıştı.
