Alkış, Diyanet-Sen Diyarbakır şubesinin Cahit Sıtkı Tarancı Kültür merkezinde düzenlediği "Kadın Gözüyle Çözüm Süreci" panelinde yaptığı konuşmada çözüm sürecinden bahsederken kadınların çektiği acıların unutulmaması gerektiğini söyledi.
Çözüm sürecinin başlatılmasına kadar gelinen aşamada en büyük yarayı kadınların aldığını dile getiren Alkış, "Kadınlar bir sabah kalktı bir çocuğunun dağda olduğunu gördü. Bir çocuğunun askerde şehit edildiğini gördü. Çocuklarını hırsız çetelerine, uyuşturucu çetelerine kaptırdı" ifadelerini kullandı.
Kobani bahanesiyle 6-7 Ekim'de yapılan eylemleri hatırlatan Alkış, "O gün annelerimiz bazı şeylerin önüne geçebilselerdi belki 50 kişi ölmezdi" diye konuştu.
Barışın dilinin olduğu gibi kadının dilinin de olması gerektiğine vurgu yapan Alkış, kadına en çok yakışanın adalet, merhamet ve hakikat dilini kuşanmak olduğunu kaydetti.
Modernite adı altında kadınların farklı bir çizgiye çekilmek istendiğini ve kendi toplumsal değerlerimizin içinde kalarak kadın hareketini güçlendirebileceklerini ifade eden Alkış, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Diyarbakır'da eylem yapan annelerimiz çocuklarının gelmesi için isyan ettiler. Bu sürecin geldiği noktayı gösteriyor. 3-4 yıl önce böyle bir alanda örgüte karşı ben çocuğumu istiyorum diyebilirler miydi? Çözüm sürecinin mimarı kim tartışmaları yapılırken bence bu sürecin mimarı 'baldıran zehri olsa içerim' diyerek gövdesini taşın altına koyan Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Diyanet-Sen Şube Başkanı Ömer Evsen'in açılış konuşmasını, Meryem Yokuş'un ise moderatörlüğünü yaptığı panel, yazar Fadime ​Özkan'ın sunumunun ardından sona erdi.