Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'da

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'da

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-28 14:29:13

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'da
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye'nin bütün sorunlarının altında yatan temel ve hukuki metin anayasadır. Bu anayasa değişikliği ile sistem değişikliği meydana gelirse Türkiye'de Kürt meselesi ve diğer sorunlar çözülür" dedi.

Eker, Diyarbakır'da bir restoranda gazetecilerle bir araya geldi. Eker, burada yaptığı konuşmada, milletvekilliği seçimlerinde aday olmayacağını belirterek, AK Parti'de milletvekilliği yaptığı dönemde Diyarbakır'da Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerini hayata geçirdiklerini söyledi.

Türkiye'de çözüm sürecinin kalıcı bir barışa dönüşmesiyle ilgili verilen mücadelenin ana sorunları olduğunu vurgulayan Eker, şöyle dedi:

"Türkiye'nin sisteminden, yönetiminden kaynaklanan bir Kürt sorunu büyüdü. 1985 yılına kadar içim içim kanı görülmeyecek kadar kan aktı. Bu yara 1985'ten sonra açık kanamalı bir hale geldi. Burası barışın, kalbin şehridir. Farklı etnik kimlikler, kültürler ve dinler bu şehirde birlikte binlerce yıl yaşadı. Türk, Kürt, Süryani, Ermeni, Yahudi ve Musevisi barış içerisinde burada yaşadı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bu barış iklimi bozuldu. Bu Türkiye'nin sisteminden kaynaklandı."

- Yeni anayasa

"Türkiye'nin bütün sorunlarının altında yatan temel ve hukuki metin anayasadır. Bu anayasa değişikliği ile sistem değişikliği meydana gelirse Türkiye'de Kürt meselesi ve diğer sorunlar çözülür" diyen Eker, şöyle konuştu:

"Bunlar değişmediği sürece mevcut kanunlar ve uygulamalarla yapacaklarımız sınırlıdır. Bu süreç içerisinde biz bu sorunların azamisini yaptık. Her seferinde bir takım engeller, sabotajlar ve sorunlarla karşılaşmış olduk. Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir. Türkiye'nin mevcut yapısını korumak isteyenler hep engel oldu. Her seferinde bürokrasinin başka bir faaliyeti ile önümüz kesilmeye çalışıldı. 2007'den sonra anayasa değişikliği teşebbüsümüz parti kapatma teşebbüsü ile karşılaştı. Parti kapatma teşebbüsü Türkiye'nin 2 yılını götürdü. Türkiye'nin ekonomisinde de tahribat meydana getirdi. Türkiye'nin siyasi reformlarını geciktirdi."

Mecliste AK Parti dışındaki partilerin sistemin değişmesi için çaba göstermediğini kaydeden Eker, "Bu sistemin kurucuları ve savunucuları CHP ve MHP'dir. Zihniyet itibariyle birbirinin yakın akrabasıdır. Onlardan ayrı olması beklenen HDP'nin de o partiler ile bir zihniyet akrabalığı olduğunu biliyoruz. Anayasayı biz olabildiğince değiştirmek istedik. Partilerin kapatılması ile ilgili maddenin kaldırılması konusunda bizi desteklemediler" dedi.

Türkiye'de sorunların çözümünün sistem değişikliğiyle aşılacağını ifade eden Eker, bunun için anayasanın değişmesi gerektiğini söyledi.

- "Havadaki barut kokusunun dağılması lazım"

Sorunun çözümü için 7 Haziran'daki seçimlerde milletten yetki talep ettiklerini kaydeden Eker, "Bu zihniyet akrabalarıyla bu meseleyi bir yere götürme imkanımız yok" diye konuştu.

"Çözüm sürecinin alternatifi tekrar çatışma, kan, gözyaşı ile Türkiye'nin ekonomik ve sosyolojik manada zarar görmesidir. Bir tek kişinin kanının dökülmesi, bir tek annenin gözyaşının dökülmesi ve bir babanın yüreğinin yangın yerine dönmesinin bedeli yoktur" ifadelerini kullanan Eker, şöyle devam etti:

"Çözüm sürecini taşıyan ana siyasi hareket taşıyıcısı AK Parti'dir. Diğer partiler ise bu meseleyi barış içerisinde çözme konusunda bir parçası olmak yerine karşı çıkıyorlar. 2015 seçimleri bu manada çok önemlidir. Güçlü bir AK Parti çözüm sürecini kalıcı bir barışa götürebilir. Burada silahın önce gölgesinin kalkması lazım. Havadaki barut kokusunun dağılması lazım. Çünkü havada barut kokusu ve namlunun gölgesi varken, barış sürecinin konuşulması güçleşir. Onun için bölgede yaşayan vatandaşlarımızın can ve mallarının güvenliğinin sağlanması için tedbirler almamız gerekir. Barışı istemeyen ve sabote etmeye çalışanlara inat barışı tesis etme çabamız bulunuyor."

Bakan Eker, gazetecilerin "çözüm sürecini istemeyenler kimler" sorusunu, "Gizli kapaklı paralel dikey yapılanmalar işi sabote edenler, provoke edenler var. Kirli tezgahlarla tuzaklarla bunu yapıyorlar" diye yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde Diyarbakır'da Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses ile beraber barış mesajı verdiklerini hatırlatan Eker, şöyle konuştu:

"Bir ay sonra Türkiye'de 17 Aralık sürecine girildi. Bu tesadüf değil. Gezi olayları da tesadüf değil, hepsinin altındaki temel mesele çözüm sürecinin engellenmesidir. İstikrarsızlık getirmeye çalışanlar, parti ve hükümeti yok etmeye darbe yapmaya teşebbüs etmek, siyasi çalışmaları engellemeye çalışmak, çözüm sürecini bir şekilde engelleme çalışmasıdır. Paris cinayetinden başlayan o süreçte gelişen her şey bununla alakalıdır. MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması, Oslo görüşmeleri, belgelerinin basına sızdırılması bunun üzerinden AK Parti'nin, hükümetin kuşkusuz onun arkasında hedef Cumhurbaşkanımızdı. Bunların getirilmesi çözüm sürecini istemeyenlerin işidir. Gerek kurum, gerek şahıs olarak biz bunlara karşı mücadele ediyoruz."

- HDP'nin çözüm sürecine ilişkin açıklamaları

Bakan Eker, bir gazetecinin HDP'den çözüm sürecine ilişkin yapılan açıklamalarla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:

"HDP'nin de maalesef milletvekilleri Başbakan yardımcımızla oturup konuşup mesajlar verirken öte taraftan eş genel başkanının açıklamalar yapması çözüm sürecinin aleyhinde konuşması Başbakan ve Cumhurbaşkanını açıktan hedef alan mesajlar vermesi yer yer provakatif konuşmalar yapması halkı sokağa yer yer, zaman zaman çıkma ile ilgili tehditler yapılması çözüm sürecini destekleme değil, zehirleme teşebbüsüdür."

Eker, "HDP'nin barajı aşarak yüzde 11 ile 12 oranında oy alacağı yönündeki anketler doğru mu" şeklindeki soruyu da "Söylenenler hepsi spekülasyon, yaptığımız araştırmalar, henüz HDP'nin barajı geçtiği yönünde değil, ama bu süreç içinde yapılan kamuoyu anketlerinin çoğu manipülatiftir. Seçmeni etkileme yönündedir" diye cevapladı.

- Silah bırakma çağrısı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakır'daki nevruzda PKK'ya yapılan silah bırakma çağrısını önemli bulduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Tarih açıklaması yapılmadı, asıl olan şey barışın mesajının verilmesidir. Barış çağrısı ve silahların bırakılması yönündeki iradenin ilan edilmesidir. Arkasından buna uyulmasıdır, çünkü ortada namlu varken barut kokusu varken tabii ki bir kalıcı barıştan bahsetmek pek mümkün değil, çünkü huzur içerisinde müzakere edemezsiniz. Konuşabilmeniz için namlunun ortadan kalkması ve barut kokusunun çekilmesi, temizlenmesi gerekiyor. Biz mesajın içeriğini önemli buluyoruz, destekliyoruz."

"Çözüm süreci kalıcı bir barışa dönüşecekse Türkiye bir sistem değişikliğine gitmeli. Türkiye'yi sistem değişikliğine götürecek parti AK Parti'dir" diyen Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bunun dışındaki partilerin hiçbiri gerçek anlamda bir sistem değişikliğinden yana değil, bunun içerisinde HDP dahildir. Bunu iddiayla söylüyorum, çünkü biz siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran engelleyen düzenlemeyi getirdiğimizde o tarihte bize destek vermediler. Referandumu boykot ettiler, insanların seçime gitmesini engellediler. Yer yer örgüt de o tarihte zor kullandı, Diyarbakır'da da insanların iş yerleri tahrip edildi, araçları yakıldı. Kim sistem değişikliğinden yana kim sistem değişikliğine karşı kim bunu siyasi olarak destekliyor kim desteklemiyor bu açıktır."

"HDP barajı aşamazsa çözüm sürecinde hükümetin muhatabı kim olacak, örgüt mü yoksa başka bir oluşum mu?" sorusunu da Eker, "Millet olacak" diye yanıtladı.

Eker, gazetecilerin "AK Parti anayasa değişikliğini yapacak çoğunluğa ulaşamazsa çözüm süreci kilitlenir mi?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye'nin yerel yönetimlerinin güçlendirilmesi dahil, birçok konu anayasa değişikliği gerektiriyor. Anayasa değişikliğini sağlamadan sadece meclisteki kanunlarla, kanun değişiklikleriyle bunu başarıya dönüştürmeniz götürmeniz mümkün değil. Bunun için AK Parti'nin güçlü bir şekilde mecliste temsil edilmesi bu değişikliği yapabilecek bir siyasi temsil ve yetkiyi milletten alması lazım. İşin özü bu, ondan sonra o olmazsa ne olur? Biz elbetteki mücadeleden geri durmayacağız. Hangi şartlar ortaya çıkmışsa o belirli şartlara göre yeni imkanlar, formüller, çalışmalar içerisinde olacağız."

Türkiye'de barışı tesis etmenin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Eker, "Bizim için tarihseldir. Konjektürel değil, mesele bu. Zaten onun için AK Parti hep hedeftedir, onun için AK Parti'ye kapatma davası açıldı. Onun için AK Parti'ye e muhtıra verildi. Onun için paralel darbe teşebbüsleri yapıldı. Onun için gizli provokasyonlar dahil olmak üzere birçok engellemeyle karşılaştık. Bunun başka bir sebebi yoktur" dedi.

"Biz bu meseleyi çözerken bütün 78 milyonla çözmek durumundayız" diyen Eker, "Kürt meselesini çözerken bir Türk meselesi yaratmamamız lazım. Buna çok dikkat etmemiz lazım. Çünkü Türkiye'deki bütün vatandaşlarımızın desteği önemlidir. Onların hepsinin barış içerisinde desteğini muhafaza etmemiz önemlidir" ifadesini kullandı.

Sorunların, demokratik ve meşru yollardan dile getirilmesi gerektiğini savunan Bakan Eker, "Çözüm kesinlikle sistem değişikliğidir. Bu olmadığı zaman iş askıya gider, zorlaşır, engelerle karşılaşır. Misyonumuz, budur" yorumunu yaptı.

Programa Vali Hüseyin Aksoy, Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, AK Parti Milletvekilleri Oya Eronat, Süleyman Hamzaoğuları ve İl Başkanı Muhammed Akar da katıldı.

Haber Ara