TASCA Başkanı Muhammet Adil, bir konferans salonunda düzenlenen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, Arap dünyasının Osmanlı devleti tarihiyle ilgili duydukları olumlu duygularının ve düşüncelerinin, ortak değerlerin okullarda müfredatlara girmesi, bilimsel ve kültürel diyalogların artırılması gerektiğini vurguladı.
Osmanlı tarihinin yeniden yazılması gerektiğini anlatan Adil, şunları söyledi:
"İki taraf arasındaki batının inşa ettiği ve kurduğu sanal duvarı yıkmamız lazım. Arap dünyası, Türkler kadar Osmanlı tarihiyle övünüyor. Osmanlı tarihi ortak bir mirastır. Sadece sizlerin değil bizim de mirasımızdır. Çanakkale Savaşı'nda sadece Türkler savaşmadı. Yemenliler, Cezayirliler, Tunuslular da vardı. Tarihiniz tarihimizdir. Birbirimizi temiz gözle görebilmemiz için önce okullardaki müfredatları düzeltmek ve temizlemek için araştırma merkezleri arasında bilimsel ve kültürel diyalogları kurmamız lazım. Çünkü iki tarih de batı tarafından yazıldı. Osmanlı tarihinden esinlenerek yeniden tarihleri yazmamız lazım."
- "Geleceği tasarlayalım"
Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde, Ortadoğu'yu ve İslam ülkelerini kapsayan İslamcı bir algının bulunmadığını bildirdi.
Geleceğe dönük, bilimsel gerçekler ışığında bir birlikteliğin oluşmasında sempozyumun bir adım olduğunu ifade eden İnaç, şöyle konuştu:
"Akademisyenler olarak yani üniversite olarak yapmamız gereken en önemli şeyin başında kendi kimliğimizi ve tarihimizi yeniden tanımlamak, yeniden keşfetmek mecburiyeti vardır. Çünkü biz kendi tarihimizi doğru kanallardan doğru şekilde anlayamazsak birbirimiz için ne ifade ettiğimizi bilemeyiz. Bunun için bu tarihin doğru yerlerden namuslu bir biçimde bilimsel gerçekler ışığında yeniden yazılması gerekiyor. Geleceği birlikte tasarlama imkanına sahibiz. Geçmişi analiz ederek, geleceği tasarlayalım. Geçmiş tasarlanamaz. Bugün geldiğimiz noktada İslam dünyasına ve Ortadoğu coğrafyasına karşı uygulanan hakir politikaların farkına varmak şuuruna ermek durumundayız. Biz bu tarz konuşmaları varlığımızın en temel misyonu haline getireceğiz. Bundan emin olun."
İnanç, Dumlupınar Üniversitesi olarak Kuzey Afrika ve Ortadoğu ile ilgili özel bir enstitü kurmak istediklerini sözlerine ekledi.
Türk ve Arap bilim adamı ve uzmanların bildirilerle, Osmanlı medeniyetinin ülkelerindeki izlerini anlattığı buluşmada, tarihin bilimsel gerçekler ışığında yeniden yazılması fikri ön plana çıktı. Etkinlik kapsamında, yarın Hayme Ana'nın kabrine ziyaret düzenlenecek.