Erdoğan, Karabük Kent Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine verdikleri yüzde 65'lik destek için her bir Karabüklüye ayrı ayrı şükranlarını sunduğunu belirterek, vatandaşların desteğine layık olacağını ve her birlikte yeni Türkiye'yi inşa edeceklerini söyledi.
Karabük'te açılışı gerçekleşen toplam değeri 1 milyar 386 milyon liralık 26 ayrı eserin Karabük'e ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, kentte açılışı yapılan hizmet, eser ve yatırımları tek tek sayarak, yatırımlarda emeği geçen kurum, kuruluş ve kişilere teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıllık hizmet sürecinde sadece Karabük'e 4 katrilyon liralık yatırımda bulunduklarını, Karabük'ün 12 yıl önceki haliyle şimdiki halinin karşılaştırılması halinde farkın açık ve net şekilde görüleceğini belirtti. Karabük'te yürütülen Kilyos Projesi'ni de unutmadığını, birtakım hukuki engeller yüzünden geciken projeyi adım adım takip ettiğini bildiren Erdoğan, "Kilyos sadece bu bölgenin değil tüm Türkiye'nin projesidir. Bu projeyi hayata geçirmekte kararlıyız" diye konuştu.
-Çanakkale'de Türk gençliğinden şafak yürüyüşü
Erdoğan, bu yılın Çanakkale Savaşları'nın 100. yıl dönümü olduğunu, 18 Mart'ta Çanakkale Deniz Zaferi'nin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla kutlandığını anımsatarak, 24 Nisan'da da kara savaşlarının 100. yılının, dünyanın dört bir yanından gelecek devlet, hükümet başkanları, bakanlarla kapsamlı şekilde yadedileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan'da İstanbul'da büyük bir Barış Zirvesi'nin toplanacağını, 24 Nisan'da da Çanakkale ve şehitliklerde törenlerin yapılacağını anlatarak, "25'inde Avustralya, Yeni Zellanda'dan gelen tüm dostlar, şafak ayinlerinde törenlerini yapacaklar. Bizim gençliğimiz de sabah namazını müteakiben şafak yürüyüşü yapacak. Sizleri, gençleri şimdiden Çanakkale'ye davet ediyorum" diye konuştu.
Çanakkale'nin kahramanları arasında Karabüklü birçok şehidin yer aldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Safranbolulu, Eflanili, Uluslu, Eskipazarlı, Yeniceli yani Karabüklü tüm kardeşlerimin dedeleri, büyük dedeleri var. Çanakkale'de en büyük kara savaşlarının yaşandığı Kerevizdere'de görev yapan bir 42. Alay var. Bu alay, daha önce Balkan Savaşı'nda, Hicaz bölgesinde, Çanakkale'den sonra da Kurtuluş Savaşı'nda çok büyük kahramanlık göstermiş, 'gazi' unvanı almış alaydır. Kerevizdere'de kendilerinden kat be kat güçlü düşman karşısında fedakarca savaşan bu alay bine yakın şehit, 2 bin 500'e yakın yaralı verdi. Bu alayın askerlerinin çoğunluğunu kimler oluşturuyordu biliyor musunuz? Bu alayın önemli bölümü Karabük'ten, ilçelerinden, bu bölgeden gelenlerden oluşuyordu. Savaş sonunda binlerce mevcudundan geriye 7-8 kişinin kaldığı bu alayın kahramanlığı gurur tablolarımızda biri olarak tarihteki yerini aldı. Bu millet ne büyük bir millet."
Bu gazi alayın kahraman askerlerinin torunları olan Karabük'e, Karabüklülere saygılarını sunan Erdoğan, "Sizlerin dedeleri, ataları, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nda 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda / Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, tüm varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyerek ifade ettiği şekilde gül bahçesine girer gibi onlar toprağa düştüler" dedi.
Pek çoğunun mezarı bile olmayan, bugün isimleri dahi bilinmeyen şehitlerin, milletin gönlünde ebediyete kadar yaşayacağını vurgulayarak, "Onlar şehitlik mertebesine ulaşarak hem bu dünyadaki hem de ebedi alemdeki en büyük makama, şana, şerefe, şehitliğe ulaştılar" ifadesini kullandı.
-"İnsanımızın yüreğindeki inanç asla solmadı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de bugün, asla ümitsizliğe kapılmayan, canı pahasına mücadele eden, vazgeçmeyen ataların sayesinde özgür yaşandığını vurgulayarak, "Bugün olduğu gibi o günde mücadeleden korkanlar vardı. Çözümü kendilerince büyük güçler olarak gördükleri devletlerin kanatların altına sığınmakta görenler vardı. Osmanlı'nın, yenilgiler zincirinin artık kırılamayacağını düşünenler vardı. Bunlar kendi milletlerine, kendi ülkelerine olan inançlarını kaybetmişlerdi, ama Karabük'teki, Samsun'daki, Trabzon'daki, Erzurum'daki, Yozgat'daki, Konya'daki velhasıl Anadolu ve Rumeli coğrafyasının her köşesindeki insanımızın yüreğindeki inanç asla solmadı" diye konuştu.
Anadolu ve Rumeli insanının, Çanakkale'de, Kut'ül Ammare'de, Kurtuluş Savaşı'nda yanında Gazze'den, Halep'ten, Humus'tan, Kudüs'ten, Musul'dan, Kerkük'ten, Balkan ve Kafkasya coğrafyasının her köşesinden kardeşlerini gördüğüne işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendilerini güya aydın sanan birileri, işgale, mandaya razı olmuşken, bizim dedelerimiz, atalarımız şartlara, zorluklara bakmadan 7 düvele meydan okumaktan çekinmediler. Ne dediler: 'Ölürsek şehit, kalırsak gazi.' Cepheden cepheye koştular. Analarımız ne dedi: 'Git evladım git, ya gazi ol ya şehit ol.' Biz böyle bir milletin evlatlarıyız. O evlatlar verdikleri mücadelenin o günün değil, bin yılın hesaplaşması olduğunu çok iyi biliyorlardı. Çünkü onlar bu mücadelenin basit bir kavga değil bir medeniyet davası, bir istikbal ve istiklal mücadelesi olduğunu çok iyi biliyorlardı."
Yahya Kemal'in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi / Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, / Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın" dizelerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu millet böyle inanmıştı, böyle inandığı için de Seyit Çavuş o zaman 250 kiloluk mermiyi 'ya Allah' deyip kaldırıp, topa yerleştiriyor ve düşmanların en büyük gemisini Çanakkale'nin dalgalarına gömüyordu. Buralara öyle durup dururken gelinmedi. 'Nasıl kaldırır, 250 kiloyu nasıl kaldırır? İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür' mesele o. Bizim dedelerimiz, atalarımızın işte bu son ordunun şanlı neferleridir. Allah onlardan razı olsun, Allah mekanlarını cennet eylesin, Allah bizlere ve bizden sonraki nesillere onlara layık evlatlar olmayı nasip etsin."
(Sürecek)