Işık, Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) Bosch Fren Sistemleri firmasına ait yeni fabrikanın açılış töreninde yaptığı konuşmada, burasının Bursa'ya, ülke sanayisine ve Bosch'a hayırlı olmasını dileyerek, boş bir araziyi 38 hafta gibi rekor sürede müthiş bir üretim tesisine çevirmesinden dolayı şirket yöneticilerini kutladı.
Fabrikanın, herkesin gururlanacağı bir hız ve kalitede ülke sanayisine kazandırıldığını dile getiren Işık, şunları söyledi:
"Bugüne kadar Türkiye'ye güvenen hiç kimse yanılmadı. Türkiye'ye güvenip yatırım yapan hiç kimse zarar etmedi ama sürekli olumsuzluk üretenler, sürekli Türkiye hakkında olumsuz mesaj ve imaj vermeye çalışanların hepsi kaybetti. İnanıyorum ki bundan sonra da böyle olacak. En sıkıntılı dönemlerde bile, 'Burası Türkiye, her zorluğu aşmasını bilir' anlayışı ile yatırım yapanlar hep kazandı ama en küçük bir dalgalanmada 'Aman ha boğuluruz' diye kaçanlar da hep kaybetti. Dolayısıyla burada Bosch'un Türkiye'ye yaptığı yeni yatırım dolayısıyla Bosch ailesine bir kez daha hükümetimiz ve bakanlığımız adına teşekkür ediyorum."
- "Türkiye'nin nitelikli insan kaynağı olmasaydı..."
Işık, Bosch gibi global şirketlerin bir ülkede yatırım yapması için bazı kritik koşullar bulunduğunu, bunlardan birinin iç pazar olduğunu belirterek, güçlü bir iç pazarın şirketleri cezbettiğini, Türkiye'nin de böyle bir ortamı barındırdığını vurguladı.
Ülkenin, bölgesindeki konumu, potansiyeli ve ihracat kapasitesinin de bu önemli şartlar arasında yer aldığını anlatan Işık, bu açıdan da Türkiye'nin son derece önemli bir konumda bulunduğunu, Bosch'un Ortadoğu operasyonunun Türkiye'den yürütülmesinin, firmanın bu noktada Türkiye'ye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Bakan Işık, devletin sunduğu destek ve teşviklerin çok önemli olduğunu, bu açıdan hükümetin yatırımcılara son derece önemli destek ve teşvikler sunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Bütün bunlar bir tek unsur varsa anlam kazanıyor; o da yetenekli ve nitelikli insan kaynağı. Türkiye'nin nitelikli insan kaynağı olmasaydı, Bosch'un Türkiye'ye yatırım yapması hiç bu kadar kolay olmazdı. Dolayısıyla bu yatırımın Türkiye'ye gelmesinde karar alan Bosch Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum ama aynı teşekkürümü misliyle bu yatırımın Türkiye'ye çekilmesinde, Bosch'un kurulduğu günden bugüne kadar büyük fedakarlıkla çalışan işçi kardeşlerimin de hakkının olduğunu, onlara da dolayısıyla teşekkürü bir borç biliyorum."
- "Bosch yönetimiyle sendikamız bir araya gelecek"
Bosch'ta süren toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Işık, şöyle devam etti:
"Elbette ki aramızda var olan sorunları ki bu sorunların çok büyük bir kısmı, yakın zamana kadar yetki dolayısıyla sürdü. Burada Bosch'tan kaynaklanan bir problemin yakın zamana kadar olmadığını biliyorum. Bir yetki ve hukuk süreci devam etti ama ümit ediyorum ki en kısa sürede Bosch yönetimiyle sendikamız bir araya gelecek, bütün konuları 'Birlikte üretelim ve hakça bölüşelim' anlayışı çerçevesinde çözecek. Çünkü şu anda Bosch Türkiye, gerçekten son derece güçlü üretim, ihracat yapan şirketimiz. Bizim arzumuz işçi kardeşlerimiz ile işverenimizin yuvarlak masa etrafında bütün konuları en kısa sürede sonuçlandırmaları, bu noktada sendikamızın tavrını ben gerçekten olumlu buluyorum, işverenimizin de yaklaşımını olumlu buluyorum. Bir tek isteğim, en kısa sürede bu konuları müzakere edip sonuca bağlamanız. Zannediyorum bunu da en kısa sürede yapacağız. Hiç bu konuda tereddüt taşımıyorum."
- "Bursa, 5'inci bölge desteklerinden yararlanacak"
Hükümet olarak Türkiye'de üretimin, yatırımın artması için her türlü gayreti gösterdiklerini ifade eden Işık, bunun için başta teşvik ve destekler olmak üzere her türlü imkanı seferber ettiklerini bildirdi. Işık, şunları kaydetti:
"Bursa, Türkiye'de kalkınmada birinci bölge yani en gelişmiş bölge ama inşallah yakında Sayın Başbakanımız sanayiye ve üretime destek paketini açıklayacak. Orada, yüksek teknolojide Bursa da 5'inci bölge desteklerinden yararlanacak. Yani yüksek teknolojide Bursa ile Hakkari'nin, Artvin'in hiçbir farkı olmayacak. Bu şu anlama geliyor; Bursa'da yüksek teknolojide daha fazla üretim, istihdam, yatırım olacak. Bununla ilgili her türlü hazırlığımızı yaptık. Yakında inşallah Sayın Başbakanımızın paketi açıklamasıyla yürürlüğe girmesi için yapmamız gereken ikmal çalışmalarını da bitireceğiz."
- "OSB'leri rant kapısı yapmayacağız"
Bursa sanayicisinin "Üretmek istiyorum" dediğine dikkati çeken Işık, buna karşın OSB'lerdeki arsa fiyatlarının adeta el yaktığını ve ateş pahası olduğunu dile getirdi. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayici kısıtlı sermayesini arsaya mı binaya mı yoksa kendi makinesine, teçhizatına ve işletmesine mi yatırsın? Burada ciddi bir açmaz vardı. Hemen bir karar aldık. Dedik ki Bursa'ya yeni bir OSB kuruyoruz. Niye? OSB'leri rant kapısı yapmayacağız. Kim rant amacıyla OSB'den gelir arsa alırsa eli yanacak. Niye? Bizim derdimiz OSB'de nedir? Sadece ve sadece üretimdir, istihdamdır, yatırımdır. Kimse zengin olsun diye OSB'leri kurmuyoruz. Üretim yapılsın diye OSB'leri kuruyoruz. Bunun için de Bursa'da yeni bir OSB kararını aldık ve şu anda işlemler büyük bir hızla devam ediyor. Yakında, Allah nasip ederse, Bursa'da yeni bir OSB faaliyete geçmiş olacak. Bosch'un yeni yatırımlar için şimdiden bu OSB'den yer noktasında talepte bulunması gerçekten faydalı olacak."
Işık, teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini, bugüne kadar bilinen her şeyi unutturacak cinsten bir değişimin yaşandığını ifade ederek, otomatik pilot uygulaması, sensör teknolojisinin geldiği boyutların inanılmaz olduğunu anlattı.
Gelişen teknoloji sayesinde, sürücülerin direksiyon koltuğundayken kitabını okuyabileceğini ve aracın tanımlanmış yolda kendi kendine seyredeceğini söyleyen Işık, "Bazı otobüs şoförlerimiz hem araç kullanıp hem kitap okuyorlarmış, onu da gördük bazı internet sitelerinde ama teknolojik olarak güvenli şeklide artık araçlar, otomatik pilotla çok rahatlıkla gidecek" ifadesini kullandı.
- "Ar-Ge merkezlerini agresif şekilde destekliyoruz"
Işık, üretim teknolojilerinin artık baş döndürücü şekilde yazılım ağırlıklı olarak değişmeye başladığını, şu anda araç maliyetlerinde yazılımın payının her geçen gün arttığını aktararak, şunları kaydetti:
"Bütün bunları anlatmamın sebebi şu; artık bu teknolojinin gelişimiyle üretim yöntemleri de değişmeye başladı. Otomotiv ana ve yan sanayimizde gelişen şartlara ayak uydurmak için çok daha fazla çalışmalı. Babadan kalma yöntemlerin önümüzdeki süreçte etkisini kaybedeceğini bilmek durumundayız. Bunun için geleceğe yatırım yapmak durumundayız. Bunun da yolu Ar-Ge ve inovasyondur. Ar-Ge ve inovasyona ağırlık veren bir otomotiv yan sanayimiz olmazsa küresel rekabette her gün irtifa kaybedebiliriz. Bu açıdan hükümet olarak özellikle Ar-Ge merkezlerini agresif şekilde destekliyoruz. Bir Ar-Ge merkezi kurulursa ve o Ar-Ge merkezi 60 liralık harcama yaparsa yaklaşık 40 liralık katkı da biz veriyoruz. Yeter ki Ar-Ge ve inovasyona daha fazla kaynak, zaman, imkan ayırın. Bunu yapamazsak bu rekabet şartlarında daha fazla yol alma şansımız yok. Bunun için bütün otomotiv sektörümüze ve özellikle otomotiv yan sanayine çağrım; teknolojideki gelişmeleri çok yakından takip etmeniz ve bunun sonucunda alınması gereken tedbirleri bir takım ruhu, kümelenme mantığı içerisinde zamanında ve yerinde almanız."
Bakanlık olarak büyük ölçüde Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) olmak üzere 1,5 milyar lira destek vereceklerini bildiren Işık, sektörü bu destekten yararlanmaya davet etti.