Kahveci, sendikalarının Zonguldak şubesinin Öğretmenevi'nde düzenlenen temsilciler toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Kamu-Sen'in mücadelesinin ve ruhunun iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin yaşadığı ciddi sorunlar olduğunu ifade eden Kahveci, şöyle konuştu:
"Sendikalıcığımızla da kamu çalışanlarının yaşamış olduğu ciddi sorunlar var. Bizim hizmet kolumuzda 600 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanı var. Bunun büyük bir kısmı Sağlık Bakanlığının kurum ve kuruluşlarında çalışıyor. Bir kısmı üniversite hastanelerinde bir kısmı ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında çalışıyor ama her sağlık çalışanına dokunduğunuz zaman bin ah işitiyorsunuz. Çünkü her geçen gün sorunlar artarak devam ediyor.
Biz 5 bin kişi üzerinde memnuniyet anketi düzenledik. Ankette çok önemli sonuçlar var. Sağlık çalışanının yüzde 92'si kendini yöneten yöneticilerden memnun değil ve çalışanların yüzde 63'ü 'çalışma şartlarımız geriledi' diyor. Oysaki şartların her geçen gün daha iyi olması lazım. Sağlık çalışanları sorun yaşıyor ve tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya kalmışlar. Bu ülkede ağır hizmeti veren gruptur ama maalesef bugüne kadar kayıtsız kalındı."
Sendikacılığın ciddi bir iş olduğunu, cesareti ve yüreği olmayanların sendikacılık yapamayacağını söyleyen Kahveci, "Eğer siz bedel ödemeyi göz önüne almadıysanız 'sendikacıyım' diye sahaya çıkmayın. 'Ben sendikacıyım' diye çalışanın duygularını istismar etmeyin. Yeri geldiği zaman sendikacı bedel ödeyecek. Bu iş böyledir. Sendikacılar bedel ödemeye hazır olarak yola çıkarlar. Türkiye Kamu-Sen buna hazırdır" diye konuştu.
Türkiye'nin 100 bin doktor ve 400 bin hemşireye ihtiyacı olduğunu öne süren Kahveci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kamuda, Sağlık Bakanlığında ve üniversite hastanelerinde hemşire sayısı 80-90 bini geçmez. Çalışma şartlarımızı iyileştirin ki biz de vatandaşa verilen o hizmeti daha nitelikli hale getirelim. Hekimin kapısında 100 tane hasta beklerken daha mı iyi hizmet verir? Yoksa günde 40 tane hastaya bakarsa daha iyi hizmet verir. Ülkemizde üniversite hastanelerinde hemşire yetersizliğinden dolayı klinikler kapatılıyor. Hemşire sayımız yeterli olursa hastanın alacağı hizmet de daha nitelikli olur. Biz iş yerimize giderken koşarak gitmek istiyoruz. Geri adımlarla değil."
