Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ), "Tarihsel Dönüşüm Eşiğinde Türkiye'nin İç ve Dış Politikası" konulu panel düzenledi.
Akgün, MKÜ Atatürk Konferans Salonu'ndaki panelde, Hatay'da, Ortadoğu Enstitüsü kurarak bölge coğrafyasındaki dinamiklerin doğru okunması ve Türkiye'ye buradan aktarılması konusunda projelerinin olduğunu söyledi.
Küresel sistem denildiği zaman bugün ikinci dünya savaşı sonrasında kurulan kurumlar, normlar ve değerler üzerinden analiz yapıldığını ifade eden Akgün, şöyle devam etti:
"İkinci dünya savaşı sonrasında Birleşmiş Milletler başta olmak üzere IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü, bizim uluslararası ekonomik, siyasi, güvenlik ve ticaret anlamında sistemin temellerini oluşturuyor. Bu sistemi ortaya çıkaran temel sonuç ikinci dünya savaşı sonrasında demokratik ülkelerin, ABD öncülüğündeki İngiltere başta olmak üzere diğer müttefiklerin savaşı kazanmış olmasıdır. Eğer savaşı Almanlar kazanmış olsaydı şu anda bambaşka bir dünya olacaktı. Ve bizde başka bir uluslararası sistemden bahsediyor olacaktık. Son 50-60 yıllık gelişmelerle dünyadaki zenginlik merkezleri ve buna bağlı olarak siyasi, askeri güç ilişkilerinde yavaş yavaş kalıcı bir değişim yaşanıyor. Yani devletin hiyerarşik sistemini oluşturan güç kapasite farklılıkları 1990 yılı sonrasında değişmesine rağmen batı dünyasının hegemonyasında diğer ülkeler bir anlamda bu sisteme ayak uydurdu. Fakat Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere 5 daimi üyenin gücü devam ediyor."
Son 15-20 yıl içerisinde küreselleşme anlamında çok ciddi değişimlerin olduğunu vurgulayan Akgün, bir taraftan iletişim teknolojisinin, ulaşımın ve her kesin her şeyden haberdar olması anlamında dünyanın küçük bir köy ölçeğine dönüştüğünü kaydetti.
MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya da stratejistler, siyaset bilimcileri, insanlık açısından anlaşılmaya fırsat bırakmayacak kadar hızlı gelişen bu dünyada, savaşlarla birlikte can kayıplarının artacağını belirtti.
Geçmişten bugüne bakıldığında çok farklı tablolarla karşılaşılmadığını anlatan Kaya, "Bugüne baktığımızda hayallerimizi bile zorlayan bilim ve teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmeler bile bu trajik tablonun gölgesinde kalıyor. Bir taraftan sıcak savaş, bir taraftan kültürel soğuk savaş, bir taraftan da ülkelerin kendi olarak kalma mücadelesi. Evet, bu büyük resmin neresindeyiz peki? Sanırım son derece hassas bir dengenin tam ortasındayız" ifadelerini kullandı.
Akgün'ün yanı sıra İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Alkan, Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin, Stratejik Düşünce Enstitüsü Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz'ın da konuşmacı olarak katıldığı panel, soru-cevap şeklinde devam etti.
