Aktivist Muna Seyf, düzenlenen basın toplantısında, "Başkent Kahire'nin güneyindeki güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olduğu Akrab Hapishanesi, şiddet görülen insanlık dışı hapishanelerin başında gelir" dedi.
Ebu Za'bel Hapishanesinin de insanlık dışı hallere tanıklık ettiğini savunan Seyf, "İnsan Hakları Ulusal Konseyi, cezaevlerinde işkencelere maruz kalan tutuklu ve yakınlarına zamanında yardımcı olamıyor. Aslında Konsey artık, hapishanelerde işkence görenleri koruyacak güce sahip değil" diye konuştu.
Nidal Hak ve Özgürlükler Merkezi üyesi aktivist Seyyid Subhi de "İnsan haklarını savunan uluslararası sözleşmelerin hiçbiri, Akrab ve Ebu Za'bel hapishanelerindeki tutuklu hakları ihlallerini kabul edemez" ifadesini kullandı.
Cezaevlerinin, 25 Ocak 2011 devrimine katılanlardan "intikam alma merkezleri" olmaya başladığını öne süren Subhi, "Akrab ve Ebu Za'bel'de görevli subayların, devrime katılan tutukluları soyarak işkence uyguladığını" iddia etti.
- İçişleri Bakanlığından yalanlama-
Öte yandan darbe karşıtı aktivistlerin hapishanelerde hak ihlaller yaşandığına ilişkin iddiaları İçişleri Bakanlığınca yalanlandı.
İçişleri Bakanı Yardımcısı Ebubekir Abdulkerim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu iddiaların gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Hiç kimse, tutuklu hakların ihlalini iddia edemez. Çünkü hapishanelerin tümü yargı heyetinin denetimine tabidir" dedi.
Mısır'da 3 Temmuz 2013'te ordunun yönetime el koymasının ardından birçok şehirde darbe karşıtı gösteriler düzenlenmiş, bu eylemlere katılan binlerce kişi, "gösteri yasasına muhalefet ve izinsiz gösteri yapmak" suçlamalarıyla gözaltına alınmıştı. Söz konusu kişilerden bazıları, çeşitli hapis ve para cezalarına çarptırılmıştı.