Kamu Personeli Danışma Kurulu'nun (KPDK) 2015 yılı ilk toplantısı, Bakan Çelik başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda başladı.
Çelik, Kurul'un açılışında yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde kamu görevlilerin pek çok sorunun çözüme kavuşturulmasına katkı sağladıklarını ifade ederek, bunlardan en önemlisinin kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkına kavuşması olduğunu söyledi.
Ağustos ayında 2016-2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme için memur sendikalarıyla masaya oturacaklarını hatırlatan Çelik, "Bu toplu sözleşme sürecinden sendikalarımızın daha önceki deneyimlerinden yararlanarak, geleceğe daha sağlıklı yürüyeceğine inanıyorum. Bu çerçevede gerek maaş artışları, gerekse de tazminat sorunlarının çözümünün yanında, toplu sözleşme hükmü olan 7 konu bugüne kadar sonuçlandırıldı" diye konuştu.
- "Bütçe giderlerinin yüzde 25,2'si personele"
Kamu çalışanlarına ilave bir derece verilmesi ve disiplin affı gibi konuların ise çözüme kavuşturulamadığını açıklayan Çelik, şunları kaydetti:
"2015 yılı bütçe giderleri 473 milyar liradır, bu rakamın sosyal güvenlik prim giderleri hariç personel giderleri 119 milyar liradır. Yani bütçe giderlerinin yüzde 25,2'si, personelimize verilmektedir. Takdir edersiniz ki bu önemli bir orandır. Dolayısıyla seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde, siyasilerimizin bu tabloyu göz önünde bulundurmalarını ve daha gerçekçi ve daha hesaplı vaatlerle vatandaşlarımızın karşısına çıkmalarının, ülkemizin geleceği açısından doğru olacağı inancındayım. Aksi takdirde hesapsızlığın hesabını, tüm milletin ödeyeceğini hepimiz bilmekteyiz. Hükümet olarak, sadece emeklilerin değil, memurlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin kısacası tüm vatandaşlarımızın refahını artırmak için çalıştık, çalışıyoruz. Bu yönde birçok icraata imza attık. Emeklilerimiz ve çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, enflasyon üzerinden artışlar gerçekleştirdik. Bundan dolayı iyi hükümet kendini iyi günde değil, kötü günde gösterebilen ve milletin yüzünü güldüren hükümettir."
- "Toplu sözleşmeye duyarlı olmayan yöneticiler var"
KPDK toplantısının kamu görevlilerin sorunlarının görüşülmesi açısından önemli bir yer olduğunu ifade eden Çelik, Kurul'un işlevinin artırılması için yapılacak her türlü düzenlemeye açık olduklarını söyledi.
Toplu sözleşme görüşmelerinde bağıtlanan kararların uygulanması konusunda bazı kurumlarda bir takım sıkıntılar yaşandığının farkında olduklarını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:
"Toplu sözleşme süreci bir dönüşüm. Bu dönüşümün sancıları olacaktır. Bazı kurumda, toplu sözleşmenin ne anlama geldiği konusunda duyarlılığı olmayan yöneticiler var. Bu olmamalı mı? Olmamalı mutlaka. Bunun olması da aslında bir yanıyla doğal. Alışılagelmiş 70-80 yıllık bir gelenekten, siz 'bu sorunu toplu sözleşme masası çözecek' diyorsunuz. Bu anlayıştan dönüşte bir sürece ihtiyaç var. Ağustos ayında yapılacak toplu sözleşme çok daha düzeyli olmak durumunda, bir sonraki toplu sözleşme ise iyice kurumsallaşmalı."
Taşeron işçiliğin çalışma hayatının en önemli gündemlerinden biri olduğunu ifade eden Çelik, "Bakanlar Kurulu, sosyal taraflardan görüş aldıktan sonra, hizmet alım alanlarını belirleyecek, bu noktadayız. Bu yayımlandıktan sonra hizmet alım alanları netleşecek, bunların dışında taşeron eleman dediğimiz hizmet alımı gerçekleştirilemeyecek. Onun için, yasal mevzuat düzenlenmiş ve bu iş kökten çözülmüş oluyor" dedi.
-Öğretmenlere nöbet ücreti verilmesi için 350 bin imza
Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya da Kurul'un kamu görevlilerinin sorunlarının çözüme kavuşturulması yönünde değerli ve önemli olduğunu söyledi.
Gerek toplu sözleşme masası, gerekse de KPDK'da kamu görevlileri adına birçok kazanım elde ettiklerini belirten Kaya, ulaşılan noktanın daha da ilerisine tarafların katkılarıyla mümkün olacağını vurguladı.
Eşit ve adil ücretten yana olduklarını ama aynı işyerinde aynı işi yapan biri memur diğeri işçi olan iki çalışan arasında ücret farkının söz konusu olduğuna dikkati çeken Kaya, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi ve ek göstergelerin de çalışma hayatının gerçeklerine göre tekrardan belirlenmesi gerektiğini talep etti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise KPDK'da alınan kararların uygulanmasında sıkıntılar yaşandığını dile getirerek, 4/C'liler ile ilgili kadro kararı konusunda hala ciddi bir adımın atılmadığını söyledi.
Kamu çalışanlarının düşük ücretler nedeniyle geçinmekte zorlandığını belirten Koncuk, toplu sözleşmeyle beklediği zammı alamayan kamu çalışanlarına enflasyon farkının verilmesi gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işçi ile memur ayrımının kaldırılması yönündeki açıklamalarının kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Koncuk, "İşçi ve memur ayrımı dünyanın her yerinde var. Bu açıklamalar bizi rahatsız ediyor. Biz kamu çalışanlarının haklarını kaybetmesini istemiyoruz" dedi.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de Bakan Çelik'in, bütçe giderlerinin yüzde 25,2'sinin personele harcandığı yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, personele yapılan harcama hesaplanıyor ama kalkınma planlarında sermayeye hangi teşvikler ve vergi muafiyetlerini sağladığı dile getirilmiyor eleştirisinde bulundu.
Sendikalarına üye öğretmenlerin okullarda nöbet uygulamasına karşı olduklarını ifade eden Özgen, Eğitim-Sen'li öğretmenlerin nöbet ücreti hakları verilinceye kadar nöbet tutmayacağını söyledi.
Konuşmaların ardından, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öğretmenlere nöbet ücretleri ödenmesi yönünde toplanan 350 bin imzanın bulunduğu temsili dosyayı, Bakan Çelik'e teslim etti. Toplantıya daha sonra basına kapalı olarak devam edildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, kamuda yetkili sendikaların genel başkanları ile ilgili bürokratlar katıldığı toplantıda, başta 4/C'li personele kadro verilmesi, öğretmenlere nöbet ücretlerinin ödenmesi ve emekli kamu görevlilerinin maaş promosyondan yararlanmasının da aralarında bulunduğu konuların ele alınması bekleniyor.
Öte yandan, toplantıdan önce Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Yalçın ve beraberindeki bir grup Memur-Sen üyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenleyerek, KPDK'daki taleplerini dile getirdi.