Söğütözü'ndeki fidan dikim törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Vattara'nın eşi Dominique Vattara, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve eşi Hatice Eroğlu, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve eşi Arzu Kılıçlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek ile çok sayıda öğrenci ve izci katıldı.
Emine Erdoğan, törenin açılışındaki konuşmasına, Bereket Ormanları gibi içinde çok güzel çağrışımları olan bir etkinlik için bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.
Bu etkinliğin kendisi için çok özel bir yanının olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Her şeyden önce hamurumuz olan toprağın üzerinde, tabiatın içinde, bereket dilekleriyle bezenmiş bir amaç için buradayız. Ülkemizin 81 ilinde, aynı anda gerçekleşen bir seferberlik ruhunun parçasıyız' dedi.
Gerek Ankara'da gerekse İstanbul, Diyarbakır, Trabzon, Elazığ, Balıkesir, Mersin başta olmak üzere 81 ilde şu anda ellerinde fidanlarla bekleyen gönül elçilerinin bulunduğunu belirten Erdoğan, projeye destek verenlere teşekkürlerini iletti.
Fil Dişi Sahili Cumhurbaşkanı'nın eşi Dominique Vattara'nın da törende bulunduğunu belirten Erdoğan, "Daha önce Brüksel'de birlikte ödül aldığımız bir programda dostluğumuzu pekiştirmiştik. Bugün burada böyle güzel bir etkinlikte de birlikte olmaktan çok mutluyum. Kendilerine hoşgeldiniz diyorum. Bugün burada dikeceğimiz fidanlar, meyveleri, gelecek nesillere taze nefes ve ab-ı hayat olacak ağaçlar haline gelecek inşallah' diye konuştu.
-'İklim değişikliğinin etkisi ormanlarla azaltılır'
Dede Korkut'un 'Ağaç ağaç der isem sana, üzülme ağaç; Mekke ile Medine'nin kapısı ağaç; Erlerin şahı Ali'nin düldülünün eğeri ağaç; Şah Hasan ile Hüseyin'in beşiği ağaç...' dizelerini anımsatan Erdoğan, 'Gerçekten de öyle değil mi? Şairin dediği gibi çocuğumuzun beşiği, yaşlımızın bastonu, kağıdımızın hamuru ve nihayetinde cenazemizin tabutu ağaç değil mi' dedi.
Ormanların, dünyanın akciğerleri olduğunu belirten Erdoğan, ormanların faydasının saymakla bitmeyeceğini, hayatın kaynağı toprağı tuttuğunu, erozyonu önlediğini, yağışları düzene soktuğunu, yenilenebilir en önemli enerji kaynağı olduğunu ifade etti.
Temiz suyun ormanlardan sağlandığını belirten Erdoğan, 'Üstelik suyun kalitesini, yine ormanlar sayesinde koruyabiliriz. Dünyada bugün 1,6 milyar, ülkemizde ise 7 milyon civarında insanın geçim kaynağı, yine ormanlardır' diye konuştu.
İlaç sektöründe kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin, tropikal ormanlardan elde edildiğini, şifa kaynağı olduğunu ifade eden Erdoğan, bugün, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük problemlerden birisi olan, iklim değişikliğinin etkisinin, ormanlar sayesinde azaltılabileceğini vurguladı.
Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bir ormanın, aynı alana sahip denizin, 10 katı kadar nem sağladığını biliyor muydunuz? Öte yandan orman, sadece bir ağaç topluluğu değildir. Ormanlar, karada bulunan biyolojik çeşitliliğin, yüzde 80'ine ev sahipliği yapar. Çok sayıda nadir bitki, kuş ve memeli türünü içinde barındırır. Bazen bir ormanın öğrettikleri, bir kitabın öğreteceklerinden çok daha fazla olabilir. Envai çeşit bitki ve canlıyı, bir arada hiçbir kitapta bulamayabiliriz. Oysa ormanlar adeta doğal bir açık hava müzesi gibi, bize muhteşem bir tabiat çeşitliliği sergiler. Yeter ki ormanlarımızı korumayı, ondaki bu zenginliği görmeyi bilelim.'
-'Medeniyeti toprağa borçluyuz'
İnsanlığın yerleşik hayata, toprağı ekip biçmekle geçtiğine işaret eden Erdoğan, 'Dolayısıyla medeniyeti toprağa borçluyuz. Fakat büyük bir tezat içinde, medeniyet adına, toprakla bağımızı kopardık maalesef. Sanayi Devrimi ile birlikte insan, çevreye zarar veren, tabiata hükmeden bir varlık haline geldi. Oysa bizim medeniyetimizde insan, tabiatın efendisi olmak yerine, onunla uyum içinde yaşamayı önceleyen bir ahlaka sahipti. Hatta buradan, yaratıcının isimlerini okuyan bir bilinç çıkarıyordu' diye konuştu.
Teknolojik gelişmelerin, hızlı kentleşmenin, ne yazık ki bu bilinci yavaş yavaş aşındırdığını belirten Erdoğan, bugün insanın doğal kaynakları tüketme hızının, tabiatın kendini yenileme hızını yüzde 50 oranında aştığı bilgisini paylaştı.
Erdoğan, 'Düşünebiliyor musunuz? Şu anki tüketim alışkanlıklarımız, ancak birkaç gezegen tarafından karşılanabilecek çapta. Ekolojik ayak izi ölçümlemeleri, dünyada, herkesin bir Kuzey Amerikalı kadar tüketmesi durumunda, beş gezegene daha ihtiyaç olacağını gösteriyor' diye konuştu.
İşte bu nedenle, çevre konusunda dünyanın alarmda olduğunu belirten Erdoğan, doğal alanları korumanın, ekolojik dengeyi sağlamanın ve sürdürülebilir bir çevre politikası oluşturmanın, insanlığın geleceği adına hayati bir konu olduğunun altını çizdi.
Emine Erdoğan, bugün burada toprağa dikilen her fidanın, bu dengeyi korumaya küçük bir katkı olacağını, dünyadaki geleceği teminat altına alacağını belirtti.
-"2023 yılında 23 milyon hektar orman varlığına ulaşılması hedeflenmektedir"
Emine Erdoğan "Üç kıtanın birleşme noktası ülkemiz, Allah'ın yeryüzüne hediye ettiği nice güzelliği kapsamaktadır. Bu güzelliklerin doğal biçimde korunması, sanayileşmenin ve kentleşmenin verdiği zararların azaltılması, bu nimete karşı borcumuzdur" değerlendirmesinde bulundu.
Ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle Orman ve Su İşleri Bakanlığına, özel olarak teşekkür eden Erdoğan, "Bakanlığımızın çalışmaları sayesinde, son 10 yılda ormanlık alanlarımız, 900 bin hektar artmıştır. 2023 yılında da ülkemiz topraklarının yüzde 30'u olan, 23 milyon hektar orman varlığına ulaşılması hedeflenmektedir" diye konuştu.
Bu yıl dikilmesi planlanan 250 milyon fidanla birlikte 13 yılda toplam 3,5 milyar fidanın toprakla buluşmuş olacağını aktaran Erdoğan, çoğu gerçekleşmiş bu hedeflerin, nihai noktaya ulaşması konusunda, Orman ve Su İşleri Bakanlığına güvendiğini dile getirdi.
Erdoğan, "Bu çabalar sayesinde yakın bir gelecekte, okul bahçelerinden, hastanelere, yol kenarlarından, kent ormanlarına kadar her yerde, kendi ürettiğimiz fidanlar, gölgesinde oturabileceğimiz ağaçlara dönüşecek inşallah" dedi.
-"Türkiye dünyada en çok ağaçlandırma yapan ilk üç ülke arasında"
Bakanlığın kendisini çok mutlu eden çalışmalarından birisinin de Türkiye'nin zenginliklerini gözeterek yaptığı özel ağaçlandırmalar olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ceviz, badem, dut, salep, sakız ağacı gibi meyvesi mahalli halkın gelir kaynağı da olabilen ağaçlandırmalar, hem bir ağacın doğal faydalarını sağlamakta hem de ülkemizin zenginliklerini sektöre kazandırmaktadır. Mesela bir dut fidanlığının ipek böceği üretimine, onun da Bursa ipekçiliğine kazandırdıkları, sadece günümüz ekonomisine değil Bursa'nın tarihi ve kültürel değerlerine de bir katkıdır.
Ceviz ormanları, badem ormanları, bal ormanları, söylerken dahi, yurdumuzun zenginliklerini hatırlatan güzel girişimlerdir. Yabani zeytinlerin aşılanarak ekonomiye kazandırılması, ormanlarımızla ilgili yine isabetli politikalardan birisidir."
Emine Erdoğan, bütün bu çalışmaların, Türkiye'yi dünyada en çok ağaçlandırma yapan ilk üç ülke arasına soktuğunu ve erozyonla mücadele konusunda da dünya lideri konumuna yükselttiğini ifade etti.
-"Tabiatı korursak kendimizi de geleceğimizi de korumuş oluruz"
İnsanın tabiatın parçası olduğunu kaydeden Erdoğan, "Tabiatı korursak kendimizi de geleceğimizi de korumuş oluruz. Ona zarar verirsek yine kendimize zarar vermiş oluruz" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Çocuklarımızı yeşilsiz, şehirlerimizi ormansız bırakmayalım. Artık bir fidan dikmek hiç zor değil, Orman il müdürlüklerimize gittiğinizde, bedelsiz olarak fidan alabiliyorsunuz. Kamu kurumlarımızda olduğu gibi özel toplantılarımızda, düğünlerimizde de fidan hediye etmeyi alışkanlık haline getirelim. En güzel hediye, içinde gelecek olan hediyedir; ağaçtır, fidandır" dedi.
Emine Erdoğan, "Bugün burada, Ankara'nın tam orta yerinde oluşturduğumuz bu orman da kent sakini yaşlılarımıza nefes, insanımıza bereket, çocuklarımıza gelecek olacaktır" diye konuştu.
Gönül Elçileri Projesi kapsamında, bu güzel girişime vesile olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ve 81 ildeki gönül insanlarına da çok teşekkür etmek istediğini dile getiren Erdoğan, 2012'den bu yana, korunmaya muhtaç çocuklara kol kanat germek üzere bir araya geldiklerini söyledi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Gönül elçilerimizle Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yaptığımız son buluşmada, şefkat ve merhamete muhtaç 4 bin 109 çocuğumuzu, koruyucu ailelerin himayesine teslim etmenin huzuruna, bir de Bereket Ormanları Projesi'ni ilave etmiş ve bugün için sözleşmiştik. Projelerimizin bereketi, inanıyorum ki toprakta da tecelli edecek ve bu girişim, hayatımızın tüm alanlarına bereket getirecektir inşallah. 21 Mart günü itibarıyla kutladığımız Dünya Ormancılık Haftası vesilesiyle ülkemizde toprakla buluşan bütün fidanların da bu bereket umuduna dahil olmasını diliyorum."
Orman ve Su İşleri Bakanlığına, gönül elçileri ile kendilerini buluşturan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ve tüm illerde Bereket Ormanları seferberliğine katılan valiliklere ve gönül elçilerine teşekkürlerini sunan Erdoğan, daha yeşil, daha sağlıklı bir gelecek temennisinde bulundu.
