Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-23 18:47:18

Bakanlar Kurulu Toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız süreci başlatan ve sahiplenen bir kişi olarak yapılacak işlerden mutlaka etraflıca bilgi sahibi olmalıdır. 'Bu görev bize düşüyor' diye düşündük. Sayın Başbakanımız ve süreçle ilgili arkadaşlarımız, Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz edeceklerdir. Onun talimatları, görüşleri doğrultusunda da bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi.

Arınç, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Bakanlar Kuruluna verilen arada, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"İzleme Kurulu'na ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'doğru bulmuyorum' eleştirisinden sonra, hükümetin bu kurulu gözden geçirme gibi bir düşüncesi var mı? Bu kurul oluşturulacak mı? Bugünkü Çözüm Süreci Toplantısı'nda, bu kurulda bulunacak isimler netleşti mi" sorusu üzerine Arınç, "İzleme heyeti konusu bizim kabulümüzdür. Çözüm Süreci içerisinde böyle bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğu, iyi çalışırsa bunun faydalı olabileceği kararımız altına alınmıştır. İzleme heyetinde bulunacak kişilerin daha önce bu görevlerde başarılı hizmetleri geçmiş akil insanlar içerisinden olacağını rahatlıkla söyleyebilirim" yanıtını verdi.

"Son haftalarda her kafadan farklı sesler çıkmıştı, bunu HDP için de söylüyorum, 15-16 kişiden bahsedildi, sonra yalanlandı" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Sayın Akdoğan da süreci en iyi takip eden arkadaşlarımızdan birisidir. 'Bundan sonra Sayın Başbakanımızın, benim ve süreçle ilgili insanların sözlerine itibar edin' dedi. Bunun sayısının 5-6 civarında olacağını düşünüyorum bir. Yalnız bizim düşünmemiz yetmiyor, bu konuda kendilerinin de onayını almamız ve onların kabul etmesi halinde bunu gerçekleştirmemiz lazım. Aynı zamanda izleme heyetine hangi görev verilecek, hangi fonksiyonu ifa edecekler, ne şekilde bu süreçte görev yapacaklar bunu da belirlediğimiz bir listemiz var. Yani akil insanlardan seçilecek izleme heyetinin bu süreç içerisindeki görevi ne olacaktır, bu görevi ifa ederken nelere dikkat edilecektir bu da bir kayıt altına alındı. Şimdiki süreç akil insanlar içerisinden izleme heyeti olarak uygun gördüğümüz kişilerle Sayın Akdoğan temas kuracaktır veya Sayın Başbakanımız, onların oluru halinde de bu faaliyete geçmiş olacaktır.

Ancak geçtiğimiz haftadan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği, bizim de üzerinde daha çok hassasiyetle durmamız gerektiğine inandığımız bir konu var. Sayın Cumhurbaşkanımızı, izleme heyeti konusunda, Çözüm Süreci'nin geldiği nokta üzerinde ve geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan kanun ve buna yönelik usul ve çalışma esasları konusunda daha fazla bilgilendirme ihtiyacımız doğdu. Burada bir eksikliğin bizim tarafımızda olduğunu da kabul etmeliyim. Bu aşamalar önemli aşamalardır, Sayın Cumhurbaşkanımız her noktada süreci başlatan bir kişi olarak ve süreci sahiplenen bir insan olarak da en azından yapılacak işlerden mutlaka etraflıca bilgilenmelidir, bilgi sahibi olmalıdır. Bunun görevi bize düşüyor diye düşündük, Sayın Başbakanımız ve süreçle ilgili arkadaşlarımız Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz edeceklerdir. Onun talimatları, görüşleri doğrultusunda da bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

-"Örgüte ait terminolojiyle değil"-

"Öcalan'ın Nevruz mesajında hakikat ve yüzleşme komisyonu vurgusu vardı, bu konu Çözüm Süreci Toplantısı'nda ele alındı mı? İzleme Komisyonu açıklamasının ardından, 'çok daha önemli yenilikler gelecektir, biz buna da hazırız' demiştiniz, o yenilikler neler olabilir, bugünkü toplantıda ele alındı mı" sorusunu Arınç, "Hayır, etraflıca hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bu mesajların ne anlama geldiğini, bu işle ilgili İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan bizim müsteşarlığımız var, ayrıca MİT Müsteşarlığımız var. Süreçle ilgili çalışmaları onlar takip ediyorlar ve bizi de bilgilendiriyorlar" diye yanıtladı.

Bu konuda, kabul edemeyecekleri noktaların bulunduğuna işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşme'den bahsedilmiş olması, hakikat ve yüzleşme komisyonundan bahsedilmiş olması. Biz bu çalışmaların içerisinde PKK'nın veya İmralı'nın terminolojisine bağlı kalamayız. Biz hükümetiz, biz devleti yönetiyoruz. O yüzden hiçbir şey yapılacaksa bunun örgüte ait terminolojiyle değil, hükümetimizin uygun gördüğü bir şekil ve tarzda yapılması gerekir. Her şeyi reddediyor anlamında söylemiyorum. Ama mesela diyalog başka şeydir, müzakere başka şeydir. Onlar hep 'müzakere' sözünü kullanabilirler, biz 'müzakere' sözünü şu veya bu sebeple kabul etmeyebiliriz, etmiyoruz da zaten. Henüz o noktada olmadığımızı, o noktaya gelirken de çok daha önemli işler yapılması gerektiğini düşündüğümüz için. Biz Anayasa ile kanunlarla bağlıyız. Bir hukuk devleti olan Türkiye'de bütün bu işlerin hukuk devleti ölçütlerine uygun olarak yapılması gerektiğini de düşünürüz."

-"KPSS soruşturması gündeme gelmedi"-

"KPSS'de kopya iddialarına ilişkin soruşturma var, bu konu Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda gündeme geldi mi? Somut bir bulgu bulunması halinde, geçmişe dönük bir uygulama, işlem olacak mı sınavların iptali gibi? Sınav güvenliğiyle ilgili yeni tedbirler söz konusu mu" sorusuna, Arınç, "2010 yılında yapılan KPSS sınavlarına yönelik ve başlatılan adli sürece yönelik bugünkü Bakanlar Kurulu gündeminde hiç hiçbir şey yoktu. Ben de merak ettim ama bu konuyla ilgili olarak sanıyorum Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı çok detaylı bir açıklama yapmış. Adli sürecin neleri kapsadığını, kimlerle ilgili olduğunu, hangi maddi olaylarla ilgili olduğunu çok güzel bir şekilde açıklamış, onun dışında hiçbir şey söylemem mümkün değil" karşılığını verdi.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bilgilendirme konusunda, 'Burada eksiklik bizim tarafımızda' dediniz. Daha önce yaptığınız açıklamalarda bu konunun anlatıldığını söylemiştiniz. Dolayısıyla, bugünkü noktaya nasıl gelindi" sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:

"Çok ince işler soruyorsunuz. Yani nüanslar üzerinde durmayalım. Söylemek istediğim şu: Çözüm Süreci'nin sorumluluğu hükümetin üzerindeyse bunu bir görev, yetki ve sorumluluk esasları içerisinde yapıyorsa elindeki kanun ve çalışma esaslarını uyguluyorsa aldığı kararları yapacağı işleri bizim Çözüm Süreci Kurulumuz var, oralarda düşünürüz, kararlaştırırız ve uygularız. Bu sadece hükümetin sorumluluğu veya görevi olarak kalmamalı, elbette kalmaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu 'Baldıran zehri içmek' gibi nitelendirdiğini, 'siyasi hayatımızın sonuna gelsek bile bunu başarıyla sonuçlandıracağımızı' söylediğini hepiniz biliyorsunuz. Dolayısıyla süreci başlatan, bütün zorluklara göğüs geren ve siyasi hayatını adeta Çözüm Süreci'yle özdeş hale getiren bir kişinin her aşamada yeterince bilgilendirilmiş olması gerekir. O ne zaman emrederse Sayın Başbakanımız da bakanlarımız da koşarlar, bilgi verirler. Ancak onun talep etmediği durumlarda bile ilgili arkadaşlarımızın kendilerine mutlaka bilgi sunmalarında fayda olduğunu söylüyorum."

(Bitti)

Haber Ara