Tarım alanı bakımından Konya ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alan Şanlıurfa'da, ülkedeki mercimeğin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 8'i ve arpanın ise yüzde 11'i üretiliyor.
Yaklaşık 6 milyon 393 bin 49 dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kentte sulamaya açılan bölgelerin artmasıyla Türkiye ve Ortadoğu'nun tarım merkezi olması öngörülüyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle tarım ürünlerinde rekolte düşüklüğü yaşandığını söyledi.
Bu yıl hububat üreticisinin verimli bir dönem geçirdiğini belirten Çullu, bundan sonraki sürecin daha önemli olduğunu vurguladı.
Bu yıl alınan yağışların üretici açısından sevindirici bir gelişme olduğuna işaret eden Çullu, "Bundan sonra da yağışların aynı şekilde devam etmesini umut ediyoruz. Çünkü tahıl ürünleri özellikle nisan ayında su isteyen bitkilerdir. Bu dönemde oluşacak yağışlar rekolteyi belirleyecektir" dedi
Çullu, olası bir zirai donun tahıl ürünlerini etkilemeyeceğini ancak çiçeklenme döneminde olan meyve ağaçlarının bundan büyük zarar göreceğini dile getirdi.
- Yüksek rekolte beklentisi
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Ali Rıza Öztürkmen de GAP sayesinde Şanlıurfa'da tarım alanında önemli gelişmeler yaşadığını, bu durumun da çiftçinin refah düzeyini yükselttiğini söyledi.
Geçen dönem ülke genelinde yaşanan kuraklığın bölge çiftçisine de yansıdığını belirten Öztürkmen, bu yıl ise mutlu bir hasat dönemi geçirmeyi arzuladıklarını ifade etti.
Tahıl üreticileri için nisan ayının kritik bir önem taşıdığını aktaran Öztürkmen, şöyle konuştu:
"Bu yıl mevsimin seyri çok uygun ve aynı şekilde devam edeceği öngörülüyor. Mart ayının sonuna kadar don olayı yaşanmazsa hem tahıl ürünlerinde hem de sebze ve meyvede verim iyi olacak. Bu yılın yağış miktarı geçen yıla nazaran yüzde 70 daha fazla. Bu anlamda nisan başında yağışlı bir dönem olursa özellikle hububatta rekoltenin yüksek olmasını bekliyoruz."
Öztürkmen, başta meyve ve sebze üreticileri, seracılar olmak üzere çiftçilerin zirai don tehlikesine karşı dikkatli ve tedbirli olmasını istedi.