Dolar

34,9539

Euro

36,6250

Altın

3.015,11

Bist

10.018,17

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı:

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı:

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-22 18:28:27

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı:
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından, Bakan Nurettin Canikli'nin, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasıyla ilgili TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın çarpıtıldığı bildirildi.

Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında, "Meclis tutanaklarına giren görüşmelere göre Bakan Nurettin Canikli, Süleyman Şah Türbesi'nin yeni yerinde Türkiye'nin uluslararası hukuk açısından işgalci konumunda olabileceğini ima etti", "Bakan Nurettin Canikli'den Süleyman Şah'ta Toprak Kaybı İtirafı", "Süleyman Şah Karakolu ve Türbesi'nin taşınmasıyla ilgili Meclis'te yapılan bir görüşmede AK Partili Bakan Nurettin Canikli'den çarpıcı itirafların geldiği ortaya çıktı" başlıklarıyla yayımlanan haberlerin gerçeğe aykırı olduğu ve haberlerde mesnetsiz ifadelerin yer aldığı ifade edildi.

Bakan Canikli'nin yaptığı değerlendirmelerinin "toprak kaybı itirafı" gibi sunulmasının habercilik ilkeleriyle bağdaşmadığı kaydedilen açıklamada, Canikli'nin 19 Mart'ta TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın Meclis tutanaklarına da yer verildi. Tutanakta şunlar belirtildi:

"Sayın Kuşoğlu'nun Süleyman Şah Karakolu'nun taşınmasıyla ilgili olarak... Şimdi, tabii, bu konu çok konuşuldu, tartışıldı. Birçok bilgiye zaten sizler de sanıyorum vakıfsınız ama öncelikle şu hususu belki belirtmemiz gerekiyor: Yani, taşımakla o hakkın ihlali yani Türkiye'nin sahip olduğu, uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınan bu hakkın ihlal edilip edilmediği konusu önemli. En önemli konu bu tartışmalarda tabii, diğerleri de önemli ama sanıyorum bu konu. Orada bizim tezimiz, kabulümüz: bir ihlalin, bir zayıflamanın olmadığı şeklinde yani sonuç itibarıyla Suriye devletinin egemenlik alanındaki bir bölgede belirli bir miktar arazinin Türk toprağı sayılması.

Şimdi, tabii, şu söylenebilir: Yani o yer bellidir, spesifiktir taşınmadan önceki alan için, yer için söylüyorum dolayısıyla bu imtiyazlar, bu haklar orası için, o lokasyon için verilmiştir gibi birtakım hususlar, iddialar gündeme gelebilir. Şimdi, normal şartlar altında, her şeyin normal olduğu bir dönemde yani uluslararası ilişkiler açısından karşınızda tam olarak muhatap olabileceğiniz ve egemenliğe hakim, kendi topraklarında egemenliğine hakim bir gücün, bir kuvvetin, bir devlet yapısının olduğu durumlarda bu tartışmalar haklı olabilir. Ama burada çok özel bir durum var, özel durumlar uluslararası hukukta da hukuki gerekçe olarak kabul edilebilir iç hukukta olduğu gibi.

Yani şunu anlatmaya çalışıyorum: Buradaki bir taşıma, bu şekildeki bir taşıma yeni yerde aynı hakları bize sağlar. Öncelikle yine burası da Suriye devletinin, bilinen, tanınan haliyle Suriye devletinin egemenlik sınırları içerisinde. Aynı miktar bir arazi, bu anlamda bir kayıp söz konusu değildir, zaten bu simgeseldir esas itibarıyla. Elbette önemlidir ama simgeseldir sonuç itibarıyla. Onurlu bir kazanımdır, korunması gerekir. Sonuç itibarıyla bu topraklarda bu kazanım devam ediyor, o hak korunmaya devam ediyor. Uluslararası haklar açısından uluslararası kuralların ihlali midir? İhlali olmadığını da ortaya koyan bana göre olağanüstü şartlardır, olağanüstü durumlardır. Biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi yani her şey normal olsaydı böyle bir taşıma uluslararası hukuk açısından tartışılabilirdi ama şimdi tartışılamaz çünkü o devlet bu hakkımızı orada koruma imkanına sahip değil. Eğer koruyabilseydi, koruma iktidarı, gücü olabilseydi yani taşınmadan önceki lokasyonunda Türkiye'nin bu haklarını koruma imkanına aynı büyükelçilik gibi sahip olsaydı o zaman bu sağlanırken, sağlandığı bir ortamda bu taşımanın tartışılması, değerlendirilmesi yapılabilirdi."

Haber Ara