Arınç, Hacı Bayram Konferans Salonundaki "Yeni Dünya Vakfı İslam Dünyası Seminerleri"nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin dünkü açıklamaları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün gazetelerde yer alan demeçlerini hatırlatarak, "Çözüm Süreci konusunda hükümet ile Cumhurbaşkanlığı arasında görüş ayrılığı mı var" demesi üzerine Arınç, bu tür söylemlere gerek olmadığını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle konuştu:
"Dün Kudüs toplantısından sonra gazeteciler bir iki konuyu sormuşlardı ben de cevabını verdim. O sözlerime ilave edecek, yorum gerektiren herhangi bir durum yok. Bugün de Yeni Dünya Vakfında, vakıflar üzerine konferans verdim. 300'e yakın üniversite talebesi vardı, siyasi konulara hiç girmedik. Vakıfların geçmişi geleceği, bugünkü fonksiyonları üzerine arkadaşlarımıza konuştuk. Bugün gazetelerde, Sayın Cumhurbaşkanımızın yine gazetecilere yönelik yaptığı bazı açıklamalar var. Dün nevruz dolayısıyla konuşulanlar var, bunlar üzerinde yorumlar var. Benim dünkü konuşmalarımın çok iyi niyetli, çok yapıcı olduğunu düşünüyorum. Bundan kimsenin memnuniyetsizlik duyması mümkün değil. Ama yarın Bakanlar Kurulu toplantımız var. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yeni bir durum olursa sorarsanız, ben de bütün açıklığımla sizlere cevap veririm."
Açıklamalarının ardından hükümet üyeleriyle veya Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Arınç, şöyle devam etti:
"Biz her zaman görüşürüz. Gazetecilerin, basınımızın, 'bir ayrılık mı bir farklılık mı var' diye sormasını garip karşılamam. Olan bitenler herkesin gözü önünde oluyor. Ama ben hükümet üyesiyim, benim bir Başbakanım var ve bu hükümet 7 aydan beri ülkeyi yönetiyor. İnşallah iki ay sonra seçimlere gideceğiz. 7 Haziran'dan sonra da yine Sayın Davutoğlu'nun liderliğinde hükumetimiz görevine devam edecek. Dolayısıyla ben hem kendim hem de bir bakan olarak hükümetimizin Başbakanı Sayın Davutoğlu'nu yıpratacak, kamuoyunda yıpranmasına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı savunurum. Çünkü hükümetimiz, partimiz seçime giriyor. Seçime girerken güçlü bir görüntü, güçlü bir hükümet, güçlü bir karar mekanizmasının olmasını halkımız arzu eder ve bilir. Esasen buna gölge düşürmeye de kimsenin hakkı yoktur. Muhalefetin ekmeğine yağ sürecek hiçbir davranışta hiçbirimiz bulunmamalıyız. Ben bunları söyledim genelde herkes tarafından da çok olumlu karşılandı. Bizim Sayın Cumhurbaşkanına sevgimizde, saygımızda hiçbir zaman eksilme olmaz. Yıllardır siyaset arkadaşıyız. 12 yıl başbakanlığımız yaptı, çok başarılı bir seçimle de halkımızın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı oldu. Elbette onun söyledikleri, onun gösterdiği yol verdiği işaret bizim için çok önemlidir. Ama hükümetimizin de sorumluluğu vardır."
-"Bazıları farklı anlamış olabilir"
Hükümetin hem Meclis içerisinde denetime karşı hem de seçimlerde halka karşı sorumluluğunun olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
"Ülkeyi yöneten hükümetse, hükümetin yaptığı kararlarda, yaptığı icraatlarda elbette çok güçlü olması ve bu gücünün millet tarafından bilinmesi gerekir. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızın ikazlarına, irşatlarına, önerilerine, tekliflerine, yeri geldiği zaman da eleştirilerine şüphesiz ihtiyacımız var. Ancak eleştiri mekanizmasının gazetecilere karşı ekran önünde itham edercesine veya hükümeti güçsüz göstermek şeklinde anlayabilecekleri de düşünüldüğünde, bir kısım insanlar tarafından yanlış anlaşılmalara yol açmaması lazım. Dolayısıyla dünkü konuşmalarımın iyi niyetli bir çaba olarak görülmesini ben şahsen istiyorum. Bazıları farklı anlamış olabilir. Dün bence hükümetimizle, Sayın Cumhurbaşkanımızla iyi ilişkilerin en üst düzeyde devam edeceği konusunda bir örnek oldu. Herkes çok mutlu olsun. Cumhurbaşkanımızı seviyoruz. Onun gücünü biliyoruz. Ülkemiz için yapacağı hayırlı hizmetlerin de farkındayız. Ama unutmayın bu ülkede bir hükümet var ve bu hükümet seçime gidecek. Bu hükümet inşallah 7 Haziran'dan sonra daha güçlü olarak yoluna devam edecek. Bu gücümüzün de herkes tarafından bilinmesi lazım."