Avukat Aykut Özdemir'in müvekkiliyle birlikte 5 sanığı yargılayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçede, sanıkların, "Ergenekon" davası sanıklarından Mehmet Ali Çelebi üzerinden "Ergenekon" ile bağlantıları olduğu iddiasıyla 2008'de gözaltına alındığı belirtildi.
Savcılığın, Oğuz ve arkadaşlarının Ergenekon örgütüyle ilişkilerinin olmadığı gerekçesiyle dosyalarını ayırdığı, ancak evlerinde bulunan bazı dergi ve kitaplar nedeniyle terör örgütü Hizb-ut Tahrir üyeliği suçlamasıyla haklarında dava açtığı anlatılan dilekçede, davanın, 2008'de yetkisizlik kararıyla Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği bildirildi.
Dilekçede, dava sırasında 13 aydan fazla tutuklu kalan Oğuz'un, yargılama sonucunda "terör örgütüne üyelikten" 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve Yargıtayın da kararı düzelterek onadığı kaydedildi.
-"Paralel yapı"
Dilekçede, kanuna göre, sanığın beraatını veya daha hafif cezaya mahkumiyetini gerektirecek delillerin ortaya çıkması durumunda, davanın yeniden görüleceğinin düzenlendiğine dikkat çekilerek, "Somut olayda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında dosyayla ilgili savcı ve hakimlerin, varlığı herkesçe malum 'paralel yapı' ile ilişkileri olduğu, bu savcı ve hakimlerin dahil olduğu her yargılamada sahte delil, hak ihlali, suç uydurma vb. hukuksuzlukların olduğu soruşturmalar ve bilirkişi raporlarıyla ortaya çıkmıştır" denildi.
Oğuz'un yargılandığı davadaki "hukuksuzlukların" adil yargılamayla giderilebileceği savunulan dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Ergenekon davası sanıklarından Teğmen Çelebi ve bu şahıs dolayısıyla müvekkilin ve diğer sanıkların suçlanmasına sebep olan 'sehven yapılan telefon rehberi yanlışlığı' dahi başlı başına yargılamanın yenilenmesi sebebini teşkil etmektedir. Zira yargı ve emniyet içerisindeki 'paralel yapı', müvekkilin de yargılandığı davayı önce Ergenekon dosyasıyla ilişkilendirmiş, sonra ayrı dava haline getirerek, ortada olmayan terör örgütü üyeliği ihdas etmiş, kendi menfaatleri doğrultusunda çıkarına aykırı olduğunu düşündüğü müvekkil ve diğer sanıklar hakkında mahkumiyet kararı tesis etmiştir.
Çelebi'nin cep telefonuna, bu dava sanıklarından Mahmut Oğuz Kazancı'nın rehberi yüklenmiş, aslında müvekkilin cep telefonu rehberinin yüklenmesi düşünülmekteyken isim benzerliğinden paralel yapı bu şekilde hata yapmış ve bu durum bilirkişi raporuyla ortaya konulmuştur. Paralel yapının istediği öncelikle müvekkil üzerinden Hizb-ut Tahrir-Ergenekon bağlantısı kurmakken, isim yanlışlığı, bunun kamuoyu nezdinde bilinmesine yol açmıştır. Paralel yapı burada sahte delil üretmekten çekinmeyeceğini ve yargılamanın hukuka uygun yapılmadığını göstermiştir."
Oğuz'un gözaltına alındığı Ergenekon dosyası ile yargılandığı Hizb-ut Tahrir dosyasında görev alan yargı mensuplarıyla ilgili iddialar bulunduğu, kimileri hakkında inceleme başlatıldığı kaydedilen dilekçede, Oğuz'un, kesinleşen kararının infazı halinde mağdur olacağı belirtildi, hakkındaki infazın durdurulması, yargılamanın yenilenmesi ve beraatına karar verilmesi istendi.