Huzurevi bünyesinde açılan atölyede, huzurevi sakinlerinin, atık malzemeleri çeşitli geri dönüşüm yöntemleriyle sanat eserine dönüştürerek sosyalleşmeleri amaçlanıyor.
Huzurevinde kalan 70 yaşındaki Hatice Güllü Terim, huzurevi'ndeki yaşlılarla eski eşyalarla bebek ve ahşap çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Kendisinin de eski elbiselerden bez bebek yaptığını ifade eden Terim, "Bebek yapmayı çok seviyorum eskiden de yapıyordum. Küçükken hep böyle bez bebekleri yapardım. Şu anda bez bebekler çok moda olduğu için bez bebek yapıyorum" dedi.
- "Kötü düşüncelerden arındırıyor bizi"
El işlerinin kendilerini motive ettiğini söyleyen Terim, "Hocalarımız ve arkadaşlarımızla güzel vakit geçiriyoruz ve çok memnunuz. Bu el sanatları sayesinde günlerimiz çok iyi geçiyor. Hiç bilmiyoruz zamanımız nasıl geçiyor o yüzden çok mutluyuz. Kötü düşüncelerden arındırıyor bizi" şeklinde konuştu.
Halk Eğitim Merkezi kurs öğretmeni Nuran Kulaksız da hafta içi her gün günde 4 saat kurs vererek yaşlıların boş zamanlarını değerlendirdiklerini söyledi.
Çok güzel çalışmalar ortaya çıktığını anlatan Kulaksız, "Kursun ilk günlerinde yaşlılarımızı odalarından çıkartamıyorduk. Şimdi ise bahçeye girmeden bakıyorum hepsi pencerede dizilmiş beni bekliyorlar" ifadesini kullandı.
Amaçlarının yaşlıları terapi etmek olduğunu vurgulayan Kulaksız, şöyle konuştu:
"Yaşlılarımızı kendi kabuklarının dışına çekmek. Gençken yapmış oldukları çalışmaları yeniden icra etmek. Burada bu tür etkinlikler olmadığı zaman yaşlılarımız, kendilerini daha yaşlı hissediyorlar. Daha içine kapanık oluyor ve kendilerini ifade edemiyorlar. Bu el sanatları yaşlılara büyük bir terapi olarak onları daha çok sosyalleştirdi. Eski kullanılmayan malzemeleri değerlendirdik. Eski masa, medefe, kutu, elbise ve kartonları zımparalarla süslemeler ve boyama işlemleriyle yenileyerek dekoratif amaçlı kullanılacak çalışmalar yapıyoruz. Yaşlılarımızın yaptığı sanat eserlerini sergilemeyi düşünüyoruz."
Ağrı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İsmail Kılıç ise kuruluşlarında misafir kalan yaşlıların, çocukların ve engellilerin yanında olduklarını dile getirdi.
Kılıç, "Sadece onların barınma, yeme içme ve rutin sağlık hizmetleri gibi hizmetlerin değil, onları hayata adaptasyon noktasında ne tür aktiviteler yapabiliriz diye düşündük" dedi.
Yaşlıların burayı kendi evleri gibi gördüklerini kaydeden Kılıç, şöyle devam etti:
"Yaşlılara sıcak bir yuva hissi kazandırmak aynı zamanda burada kalırken sadece bir otel mantığında değil de bir evde nasıl bir gün döngüsünü sağlayabilecekler... Gerek ibadetlerini yapma konusunda gerek zamanlarını verimli geçirme algısında neler yapabiliriz diye düşündük. Bu kapsamda hocamız ve müdürümüzle birlikte yaşlılarımıza hem kendi yaşam tecrübelerini ortaya koyup birbirleriyle paylaşabilecekleri hem de yeni birtakım el becerileri öğrenebilecekleri el emeği göz nuru birtakım ürünlerin ortaya çıkabileceği bir ortam oluşturduk. Yaşlılar burada ne kadar mutlu olurlarsa biz vazifemizi o derece maksimum düzeyde yapmış oluruz."
