Musavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, D-8 ülkeleri olarak işbirliğini arttırıp ekonomilerini krizlere karşı daha dirençli hale getirmeleri gerektiğini vurguladı.
Dünya ekonomisinde krizlerin her zaman var olacağını, önemli olanın bu krizleri fırsata çevirmek olduğunu ifade eden Musavi, konuşmasına şöyle devam etti:
'D-8 olarak amacımız karşılıklı işbirliğimizi arttırarak sanayi, tarım, ulaşım, turizm, bilgi teknolojileri ve enerji alanlarında ilerlemeler kaydederek ekonomilerimizi daha da güçlendirmektir. Böylelikle dönemsel krizlerden daha az zararla çıkabilir, krizleri fırsata çevirebiliriz. Dünya ekonomisinde krizler hep var olacak. İslam dünyasının üreten en büyük sekiz ekonomisi D-8 olarak bizler işbirliğini ne kadar arttırırsak ekonomilerimizi o denli güçlendirir şimdiki ve gelecek krizlerin negatif etkilerini ekonomilerimize ve dolayısıyla halklarımıza o denli az yansıtırız.'
- 'Petrol fiyatlarındaki düşüş uzun süreli olamayacaktır'
Musavi, petrol fiyatlarındaki düşüşe de değinerek, bu durumun uzun süreli ve kalıcı olmayacağını vurguladı.
Genel olarak petrol fiyatlarındaki düşüşün dünya ve Türkiye ekonomisini olumlu yönde etkilese de ortaya çıkabilecek bazı riskleri de göz ardı edilmemesi gerektiğini anlatan Musavi, şunları söyledi:
'Petrol fiyatlarındaki düşüş uzun sureli ve kalıcı olmayacaktır. Arz-talep dengesi, politik, ekonomik ve jeopolitik gelişmeler fiyatları hızla yukarı çekebilir. Petrol fiyatlarındaki düşüş özellikle petrol üretmeyen, ithalata bağımlı ülkeler için bir kazanım olarak görülmektedir ve tersi yönünde de üreten ülkeler açısından da ciddi ekonomik kayıplar ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla dünya geneline baktığımızda kazananların kaybedenlerden daha çok olacağını söyleyebiliriz.'
Musavi, D-8 ülkeleri açısından ise bir denge söz konusu olduğunu, özellikle OPEC üyesi İran ve Nijerya ve kısmen Endonezya ve Malezya ekonomilerinde ise petrolün en büyük gelir kalemini oluşturduğunu aktardı.
Petrol fiyatlarının bir süre sonra normale döneceğini anlatan Musavi, konuşmasına şöyle devam etti:
'Ancak ben bu konuyu uzun vadeli, çok yönlü ve makro olarak ele alınmasının daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki Türkiye örneğini ele alacak olursak petrol fiyatlarının düşmesinin cari açığın kapanmasına büyük etkisi oluyor ve yine petrol fiyatlarının düşmesiyle kısmi bir toparlanmaya giren Avrupa Birliği'ne ihracata da olumlu etkileri oluyor.
Öte yandan en büyük ihracat pazarlarından petrole bağımlı Rusya, İran ve Irak ekonomilerinde kötü gidiş, Türkiye'nin bu ülkelere hem ihracatı hem de turizm gelirlerinde düşüşe yol açma tehlikesi doğurabilir. Dolayısıyla küresel boyuttaki bu krizin bir tarafta sadece kazananları diğer tarafta kaybedenleri yok. Çok yönlü avantajları ve dezavantajlarını beraberinde getiren bir durum. Bence bu uzun vadede sürdürülebilir bir süreç değil, fiyatlar bir süre sonra normal seyrine doğru yol alacaktır.'
