Erdoğan'ın Harp Akademileri Komutanlığı'nı ziyaretinde yaptığı konuşmanın tam metni, Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte hangi sıkıntılar yaşanmış olunursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti vasıflarından asla taviz vermeyeceklerini söyledi.
Bu ilkelerden sadece herhangi birine değil, tamamına birden aynı kararlılıkla sahip çıkarak meseleleri çözebileceklerine inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için diyorum ki, Türkiye demokrasi ve insan hakları yolundaki mücadelesinden asla vazgeçmeyecek. Türkiye, vatandaşlarının inanç özgürlüğünün teminatı olan laiklikten asla geriye gitmeyecek. Türkiye, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak tüm vatandaşlarının refahtan pay almasını sağlamaya devam edecek ve Türkiye tüm bunları, hukuk devleti ilkesini titizlikle koruyarak, işleterek, buna sadık kalarak yapacak" ifadesini kullandı.
Erdoğan, ülkede her dönemde farklı kesimlerin farklı sebeplerle, çeşitli acılar ve mağduriyetler yaşadıklarını dile getirdi. Bu süreçte de elbette yaşanan mağduriyetler ve acıların olduğuna işaret eden Erdoğan, "Geçmişte nasıl, kimse yaşadığı acıların ve mağduriyetlerin hesabını kişisel olarak görmeye kalkmadı, mücadelesini demokrasinin ve hukukun imkanları içinde verdiyse, şimdi de aynı yöntemi takip etmemiz gerekiyor. Türkiye'ye yakışan budur, bize yakışan budur" dedi.
- "Meselenin halli için gayret gösteriyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerine giden süreçte, önlerine çıkan engelleri birer birer aşarak yola devam ettiklerini ve edeceklerini kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çözüm Süreci, bu yolun en kritik dönemeçlerinden biridir. Bu proje, Türkiye'nin 30 yılına, 40 bin canına ve yüzlerce milyar dolar kaynağına mal olan bölücü terör meselesini, demokrasinin sağladığı imkanlar içinde çözme iradesinin adıdır. Süreç bir anda ortaya çıkmış da değildir. Önce 'demokratik açılım' olarak ifade ettiğimiz, daha sonra 'milli birlik ve kardeşlik projesi' olarak ileri bir safhasına geçirdiğimiz bu çalışmaları, nihai hedefe ulaşmak üzere 'Çözüm Süreci' başlığıyla uygulamaya koyduk.
Şu, herkesin kabul ettiği bir gerçektir: Türkiye, bölücü terör örgütünü askeri olarak yendiğini, yenebileceğini defalarca ortaya koymuştur. Ancak, bölücü terör örgütünün askeri olarak yenilmesinin sorunu çözmediğini de bu süreçte hep birlikte gördük. Bölücü terörü tamamen ortadan kaldırmanın yolunun, soruna ve istismara yol açan faktörlerin çözümünden geçtiği tespitiyle işte bu çalışmaları başlattık. Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda gerçekleştirdiği reformların, refahı artırmak için yaptığı yatırımların sadece bir kesime yönelik olması asla söz konusu değildir. 78 milyon insanımızın her biri için, 81 vilayetimizin tamamı için bu çalışmaları yürüttük, yürütüyoruz."
Kürt vatandaşların hak ve özgürlük sorunlarının daha köklü, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun ihmal edilmişliği daha derin olduğu için, bu yönde bir yoğunlaşmanın ortaya çıktığını vurgulayan Erdoğan, "Her zaman ifade ediyorum, ülkemizde demokrasi adına yapılan ne varsa bundan Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Roman ülkemizdeki her kesimden vatandaşımız aynı derecede yararlanır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de altyapıdan üstyapıya ne kadar yatırım varsa, bundan her bölgenin, şehrin, köyün aynı şekilde faydalandığına değinerek, "Çözüm Süreci, bu çerçevede hiç kimseye ayrıcalık sağlama amacı gütmüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde eskiden beri devam eden sorunların çözümü konusunda, yöntem olarak farklı beklentilerinin bulunduğunun bir gerçek olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Biz, Çözüm Süreci'yle, bölgenin gerçeklerine ve bölge halkının beklentilerine uygun şekilde bu meselenin halli için gayret gösteriyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, kullanılan araçların, devletin bu meselenin çözümü için eskiden beri kullandığı enstrümanları da içeren, çok daha kapsamlı, çok daha gerçekçi yöntemler olduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Kırmızı çizgilerimizi 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' olarak Yozgat'ta hangi kararlılıkla ve ne kadar yüksek sesle söylüyorsak, Diyarbakır'da da, Hakkari'de de aynı şekilde ifade ediyoruz" dedi.
Bugüne kadar bölgede, bunu kendilerinden başka söyleyebilen ve halktan destek alan, teveccüh gören kimsenin de çıkmadığını dile getiren Erdoğan, "Geldiğimiz noktada diyoruz ki, ülkemizde artık, tıpkı diğer kesimlerin hak ve özgürlük sorunları olmadığı gibi Kürt kardeşlerimizin de bu tür sorunları yoktur. Türkiye, demokrasi ve ekonomi açısından Kürt sorununu, diğer kesimlerin sorunlarıyla birlikte, geçtiğimiz 12 yılda yapılan çalışmalarla artık geride bırakmıştır" diye konuştu.
- "Devlet üzerine düşeni harfiyen yaptı"
Bölücü terör sorununun, silahların bırakılarak, mücadelenin artık demokratik zeminde yürütülmesi kararının alınıp uygulanmasıyla, nihayete erdirmeyi hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, bu konuda devletin üzerine düşeni harfiyen yaptığını söyledi.
Ancak, karşılarındaki yapının, siyasi kanadıyla da, silahlı kanadıyla da yekpare bir görüntü vermediğine dikkati çeken Erdoğan, farklı ülkelerin tesirindeki farklı eğilimlerin, süreci farklı yerlere çekme gayreti içinde olduğunu gördüklerini ve bildiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şahsım başta olmak üzere, milletçe, sabrımızın zorlandığı, tereddütlerimizin arttığı günler yaşadık. Buna rağmen, bugüne kadar meseleyi soğukkanlılıkla, dirayetle, umutla getirdik. Süreçte artık sözün bittiği, uygulamanın konuşacağı bir yere geldik. Bu kritik dönemeci olumlu bir şekilde geride bırakırsak, Türkiye olarak 2023 hedeflerimizle birlikte, artık 2053 ve 2071 vizyonumuza odaklanabileceğimiz bir döneme gireceğiz" ifadesini kullandı.
(Sürecek)