Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, Tunus parlamento binasının bitişiğinde bulunan Bardo Müzesi'ne giren silahlı 2 kişi, içerideki turistleri rehin aldı.
Tunus Başbakanı Habib es-Sayd, operasyonun ardından başkent Tunus'ta düzenlediği basın toplantısında, Bardo Müzesi'ne düzenlenen saldırıda 17'si turist 21 kişinin hayatını kaybettiğini, 22 turistin yaralandığını söyledi.
Sayd, "Ölen turistlerden dördü İtalya, biri Fransa, ikisi Kolombiya, beşi Japonya, biri Polonya, biri Avustralya ve biri de İspanyalıdır" dedi.
Saldırıda ölenlerden 17'sinin turist olduğunu bildiren Sayd, 2 turistin uyruğunu belirtmedi, ölenler arasında bulunan 2 Tunusludan birinin otobüs şoförü diğerinin ise güvenlik görevlisi olduğunu ifade etti.
Başbakan Sayd, yaralılardan 13’ünün İtalya, 7’sinin Fransa, 4’ünün Japonya, 6’sının Tunus, 11’inin Polonya, birinin Rusya ve 2’sinin Güney Afrikalı olduğunu kaydetti. Sayd, yaralıların bazılarının durumunun ağır olduğunu söyledi.
Silahlı saldırıyı "korkakça bir terör eylemi" olarak nitelendiren Sayd, olayı gerçekleştiren "5 teröristten 2'sinin etkisiz hale getirildiğini", ancak saldırganların kimliğinin henüz tespit edilmediğini ifade etti.
Sibsi'den işbirliği çağrısı
Saldırıya ilişkin başbakanlık konutu önünde gazetecilere açıklama yapan Tunus Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi, teröristlerin ülkeden tamamen uzaklaştırılması için iş birliği çağrısında bulundu.
Saldırıyı "büyük musibet" olarak nitelendiren Sibsi, "Tunus, yeni saldırıların gerçekleşmesini engellenmek için elinden geleni yapacak" dedi.
Bu arada Başbakan El-Habib es-Sayd, saldırıda yaralanarak Charles Nicolle Hastanesi'nde tedavi altına alınanları ziyaret etti.
Sağlık Bakanı Said el-Ayidi'nin de eşlik ettiği ziyaret esnasında Başbakan Sayd, yaralılarla ayrı ayrı görüştü.
Nahda'dan açıklama
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi de müze saldırısını gerçekleştirenlere hitaben, "Terörünüz,Tunus halkının ayakları altında ezilecektir" dedi.
Gannuşi, yaptığı açıklamada, 21 kişinin ölümüne yol açan kişilere seslenerek, "Gücümüzü zayıflatamayacak ve birliğimizi bozamayacaksınız" ifadesini kullandı.
Nahda Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada ise "Suçlu çeteler tarafından devletin saygın mekanlarından olan bir yere düzenlenen ve masum Tunus misafirlerinin canını hedef alan saldırıyı şiddetle kınıyoruz" denildi.
Kerry saldırıyı kınadı
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, saldırıya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “ABD, Tunus’taki Ulusal Bardo Müzesi’nde, silahlı kişilerin 19 kişiyi öldürdüğü ve 20’den fazlasını yaraladığı terör saldırısını en güçlü şekilde kınıyor” ifadesini kullandı. Kurbanların ailelerine ve sevdiklerine başsağlığı dileyen Kerry, Tunuslu yetkililere sükunet çağrısında bulundu.
İspanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada da "İspanya, Tunus'ta gerçekleştirilen terörist saldırı haberini büyük bir öfke ve dehşetle öğrendi. İspanyol hükümeti, bu alçakça terörist saldırıyı en şiddetli şekilde kınamaktadır" denildi.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi de Bardo Müzesi'ne yönelik terörist saldırıyı sert bir şekilde kınadı.
Başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kanlı terör saldırısı ve Afrika ile Ortadoğu’daki terör tehdidi karşısında İtalyan hükümetinin, Tunus hükümeti ve Tunuslu yetkililerin yanında olduğu ifade edildi.
İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella da bu saldırıların kendilerini korkutmayacağını bildirdi. src="/resim/detayresim/g1(9).jpg" _fcksavedurl="/resim/detayresim/g1(9).jpg" width="500" height="315" alt="">
‘Arap Baharı’nın gözdesi Tunus
Tunus, 'Arap Baharı' olarak tanılan Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerinde 2011 yılında başlayan ayaklanmalarının sırasında şimdiye kadar devrimi başarılı olan tek ülke olarak değerlendiriliyor.
Arap Baharı’nın fitilinin ilk ateşlendiği ülke olan Tunus, diğer Arap ülkelerinden farklı olarak uzlaşmanın öne çıktığı bir yol izliyor. 2011’de Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesinin ardından Tunus’taki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı sonlandırmak için arayış devam ediyor.
23 Ekim 2011’de yapılan seçimleri Müslüman Kardeşler çizgisine yakın Nahda Partisi kazandı. Raşid Gannuşi liderliğindeki parti, ülkedeki farklı siyasi grupları da kapsayan bir yönetim kurmaya çalıştı. 2013 yılına Muhammed İbrahimi, Şükrü Belayd gibi öne çıkan siyasi liderlere düzenlenen suikastlar ve Nahda aleyhinde gerçekleşen gösterilerle geçici hükümetin görevi bırakması damgasını vurdu. Aralık 2013’te ise Mehdi Cuma liderliğinde bir teknokrat hükümet kurulmuştu.
.jpg)
