Kılıçdaroğlu, beraberinde CHP Genel Başkan yardımcıları Mehmet Bekaroğlu ve Veli Ağbaba, bazı milletvekilleriyle özel uçakla Elazığ'a geldi. Havalimanında partililerce karşılanan Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle Palu ilçesine gitti.
Palu'da Şeyh Ali Septi Türbesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, daha sonra, merhum siyasetçi Ali Rıza Septioğlu'nun mezarı başında dua okudu. Parti otobüsüyle ilçe merkezine geçen Kılıçdaroğlu, otobüsün üstünden Palululara seslendi.
Bu toprakların evladı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 7 çocuklu bir aileden geldiğini hatırlatarak, "Ben sizden birisiyim" dedi.
Annesinin ve rahmetli ablasının okuma yazma bilmediğini, kardeşleriyle yer sofrasında aynı tencereden yemek yediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, ilkokulu ve ortaokulu Bingöl'de okuduğunu, Elazığ Ticaret Lisesi'ne giderken de Palu'dan geçtiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Palu'da oylarımızın çok düşük olduğunu biliyorum ama kabahat Palu'da değil, kabahat bizde. Biz gelmedik, oturmadık, çayınızı, kahvenizi içmedik, derdinizi dinlemedik. Ankara'da oturduk, 'bize oy verin' dedik. Bu olmadı, bu maya tutmadı" diye konuştu.
Bu toprakların insanı olduğu için çok mutlu ve huzurlu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bizi birleştiren temiz ahlaktır, düzgün adam olmaktır, kul hakkı yememektir, her inanca, kimliğe saygı göstermektir. Sizleri seviyorum, inanıyorum, güveniyorum. Sizlere hizmet etmek istiyorum. Sonuna kadar hizmet etmek istiyorum. Buraya özel bir propaganda için gelmedim, niyetim de yok. Ben sizin evladınızım, bu toprakların çocuğuyum. Sizden destek, yetki istiyorum" ifadelerini kullandı.
İlçeye girişte "Tarih Palu'dur, Palu tarihtir" yazılı olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Palu'ya bu zamana kadar hakkının verilmediğini savunarak, Palu'ya, Palululara hakkını teslim edeceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Palululardan dualarını eksik etmemelerini istedi.
Konuşmasının ardından Palu'dan ayrılan Kılıçdaroğlu, güzergahtaki Kovancılar ilçesinde bir çayevinde vatandaşlarla sohbet etti, sorunlarını ve taleplerini dinledi.
Vatandaşların su ve mera sorunlarını ilettiği Kılıçdaroğlu, bu sorunların yazılı olarak verilmesini istedi ve bu konuları Meclis'te gündeme getireceklerini söyledi.
Türkiye'nin bütün sorunlarını dile getirdiklerini ancak medyanın bunları gündeme getirmediğini savunan Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın Meclis'te kavga etmemelerini istemesi üzerine, bütün parlamentolarda tartışma olduğunu ve bunun demokrasinin gereği olduğunu ifade etti.
Siyasette çok gerginlik olduğunu ve bu gerginliğin insanlara zarar verdiğini belirten Kılıçdardoğlu, bu gerginliğin kahvehanelerdeki vatandaşlara dahi yansıdığını dile getirerek, yumuşak bir üslup kullanılması ve gerginliğin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
- "Ortadoğu'da barışı getirmek zorundayız"
Türkiye'de işsizlik sorunu bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 5 milyon 692 bin işsiz olduğunu ve işsizlik oranının yüzde 10,9'a ulaştığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, "Kriz döneminde işsizlik 8,1'di. Avrupa'da en büyük işsiziz ve işsizlikte dünyada üçüncüyüz. Türkiye iyi yönetilmiyor. 2 milyon Suriyeli var. Diyor ki 'ben Suriyelilere iş vereceğim'. Yav kardeşim benim çocuğum işsiz. Sen ona iş ver. Nasıl kavga etmeyeyim. Niye ben kendi insanıma iş vermeyeyim" diye konuştu.
Bir vatandaşın CHP'li bir heyetin Suriye'ye gittiğini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, "Suriye'ye gittik. Irak'a ben gittim. Mısır'a da gittim. Türkiye, oralardaki kavgayı bitirmek zorunda. Kavga olunca ateş bize de geliyor. Biz o kavgayı bitirmek zorundayız. Ortadoğu'da barışı getirmek zorundayız. Müslüman Müslümanı öldürüyor. Biz kendi bölgemizde huzur olsun istiyoruz. Suriye'de de huzur olsun istiyoruz. Suriyelileri de oraya gönderelim. Niye Suriyeliler geliyor buraya, gitsinler kendi ülkelerine ama orada barışı sağlayacağız" değerlendirmesinde bulundu.
