Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Güven Sağlık Kampüsü açılış töreni

Güven Sağlık Kampüsü açılış töreni

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-18 11:06:21

Güven Sağlık Kampüsü açılış töreni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sıhhiyecilerin, Çanakkale Savaşı'nın görünmeyen kahramanları olduğunu belirterek, "Çanakkale Zaferi, gözlerinin nuru evlatlarını gerektiğinde vatan uğrunda şehit olsunlar diye kafalarına kına yakarak askere gönderen Yozgat Sorgunlu Hatice anaların, onları kendi öz evladından önce kurtarmak için canını dişine katan Tarık Nusret'lerin sayesine kazanılmıştır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güven Sağlık Kampüsü ve "Göğüs Göğüse Kalp Kalbe Çanakkale Sergisi"nin açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, açılışı yapılan sağlık kampüsünün, tam teşekküllü hastanede bulunması gereken bölümleri, en modern donanımları bünyesinde bulundurduğunu ve arzu ettikleri hastane modeline uygun bir yapı olduğunu bildirdi.

Sağlık kampüsünün Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçen Küçükel ailesini kutlayan Erdoğan, Güven Hastanelerinin kurucuları doktor Ahmet Küçükel ve Doktor Aysun Küçükel'i rahmetle andığını söyledi.

Küçükel çiftinin tüm hayatları boyunca Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin standartlarını yükseltmek için çalışan örnek şahsiyetler olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Küçükel çiftinin emeklerinin bugün bir kez daha karşılığını bulduğuna inanıyorum. Rabbim mekanlarını cennet eylesin" dedi.

-"Göğüs Göğüse Kalp Kalbe Çanakkale" sergisi

Törenin ardından Güven Sağlık Grubu tarafından hazırlanan "Göğüs Göğüse Kalp Kalbe Çanakkale" sergiyi açacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümü vesilesiyle açılan sergi için Çanakkale şehitlerimize, orada hizmet veren doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer sağlık personelimize, gönüllülerimize gösterdikleri vefa için Güven Eğitim ve Sağlık Vakfımıza teşekkür ediyorum. Sıhhiyecilerimiz, Çanakkale Savaşımızın görünmeyen kahramanlarıdır. Çanakkale, kendi öz oğlu yaralı olarak önüne getirildiğinde dahi durumu çok ağır olduğu için onu bir kenara bırakıp, kurtarılma ihtimali daha yüksek olan diğer askerle ilgilenen doktor Tarık Nusret'lerin destanıdır. Bu doktorumuz bir süre sonra hayata gözlerini yumarak, şehit olan oğlunun cenazesini ancak ilerleyen saatlerde, yaralıların arkası kesilince kucağına alıp acısını yaşayabilmiştir. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız.

Çanakkale Zaferi, gözlerinin nuru evlatlarını gerektiğinde vatan uğrunda şehit olsunlar diye kafalarına kına yakarak askere gönderen Yozgat Sorgunlu Hatice anaların, onları kendi öz evladından önce kurtarmak için canını dişine katan Tarık Nusret'lerin sayesine kazanılmıştır. Çanakkale Zaferi, işte bu ruhun, fedakarlığın, bu serdengeçtiliğin hikayesidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılacak sergiyi Çanakkale'deki sağlık personeline şükranın, minnetin, teşekkürün bir ifadesi olarak gördüğünü belirterek, serginin hazırlanmasında emeği geçenleri kutladı.

-"Artık Avrupa'dan buraya tedavi için, ameliyat için gelen hastalar var"

Erdoğan, 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükseltme sözü verdiklerini hatırlatarak, bunları "eğitim, sağlık, adalet, emniyet" diye ifade ettiklerini anlattı. Geriye dönüp baktığında, sağlık alanının en büyük başarıların elde edildiği alan olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sağlık hizmetleri çok dağınıktı hatta hatta devletin kendi kurumlarının bile kendilerine ait hastanelerinin olduğu bir dönemdi. Denizyollarının kendilerine ait hastanesi vardı, PTT'nin kendisine ait hastanesi vardı, SSK öyle, Emekli Sandığı öyle... Biz ortaya çıktık ve dedik ki: Bunların hepsini bütünleştireceğiz, tek çatı altında toplamak suretiyle bu vatanın evlatları istediği hastaneden gidip hizmeti alabilir." Şimdi bunu bu hale getirdik. Artık köylüsü, şehirlisi, işçisi, memuru, hiçbir ayrım olmadan istediği hastaneden gidip bu hizmetleri alabiliyor. Ayrımcılığın bu alanda sona erdiği bir dönemi yaşıyoruz.

Sadece kamuda değil, özel sektörde aynı şekilde sağlık alanında bu ön açılması olduktan sonra, çok büyük ilerlemeler yaşandığına şahit oluyoruz. Dünkü Türkiye'de hastaneler o bölünmüşlüğün acısını yaşarken, şimdi dünyaya hizmet verir hale geldi. Artık Avrupa'dan buraya tedavi için, ameliyat için gelen hastalar var. Avusturya'dan, Hollanda'dan, İskandinav ülkelerinden yoğun bir şekilde ülkemize hastalar gelmeye başladı. İnanıyorum ki çok kısa süre sonra bu çok daha ileri bir noktaya gelecek."

-"Dileyenin dilediği hastaneye gideceği sistemi kurduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de tedavi parasını ödeyemediği için hastanelerde rehin kalan, eşin dostun senet imzalamasıyla ancak evine dönen vatandaşlar döneminin de yaşandığını belirterek, "Ölülerin hastanelerde rehin kaldığı dönemi biliyoruz. Bir memurun, işçinin, emeklinin özel hastaneye gidebilmesi, hayal bile edilemeyecek kadar uzak bir ihtimaldi. Biz, işte bu köhne sistemi baştan sona değiştirdik. Vatandaşlarımız bakımından kamu hastanesi, özel hastane ayrımını ortadan kaldırdık, dileyenin dilediği hastaneye gideceği sistemi kurduk" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut hastanelerin baştan aşağıya yenilendiğini, 2 bin 500 yeni sağlık tesisinin Türkiye'ye kazandırıldığını, sağlık çalışanlarının sayısını 178 binden 780 bine çıkartarak, bu alandaki eksikliği büyük ölçüde tedavi ettiklerini anlattı.

Aile hekimliği uygulamasıyla 21 bin hekimi bu sisteme dahil ettiklerini, şimdi de Toplum Sağlığı Merkezleri ile mahalle düzeyinde hastaların takibinin yapılacağı bir sistemin kurulacağını, evde sağlık sisteminin yaygınlaştırılarak devam ettirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibinin oluşturulduğunu, sayısı 2 bin 155'e ulaşan 112 Acil Sağlık İstasyonu, ambulans, uçak, helikopter ve paletli ambulanslarla bu alanda çok önemli bir yere gelindiğini belirtti.

Erdoğan, 2 tanesi Ankara Etlik ve Bilkent'te olmak üzere büyükşehirlerin bir kısmında şehir hastaneleri kurduklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Çok modern hastaneler... Artık caddede veya sokakta sedyeyle dolaşan hasta görmeyeceğiz. Çocukluğumda, Çapa Tıp Fakültesi'nde, bir bloktan diğer bloka dışarıda sedyeler üzerinde taşınan hastalar bilirim, bu günleri yaşadık. Sabahın erken saatinde bir numara alabilmek için Okmeydanı SSK Hastanesinde kuyruğa girdiğim günleri hatırlarım. Babam denizci olduğu için Tophane'de hastanede sabah erken saatte gidip numara aldığımız günleri bilirim. Biz, buralardan buralara geldik. Şimdi numarayı elektronik noktadan veren ve bu şekilde hastasını tedaviye alan bir sisteme geçmiş bulunuyoruz. Sağlık eğitiminde uzmanlaşmayı teşvik ederek, daha da ileri bir hizmet standardını hedefliyoruz. Genel sağlık sigortası ile sağlık hizmetlerinin finansmanı konusunda adeta bir devrim yaptık. Her vatandaşımız ya ailesi ya kendisi doğrudan genel sağlık sigortası sistemine dahil ediliyor. Primini kendi ödeyebiliyorsa kendi ödüyor, ödeyemiyorsa devlet onun adına kademeli olarak bu primi yatırıyor. Ama hiç kimse sistemin dışında kalmıyor. ABD'de Başkan Obama buna benzer sistemi getirmek için çok uğraştı, ancak kısmen başarılı oldu."

Bu konu ile ilgili bir anısını paylaşan Erdoğan, Sultanahmet Camisi'nde kıldığı Cuma namazı sonrasında, çıkışta turistlerle konuştuğunu anlattı. Erdoğan, "Çıkışta turistler, orada birikmişler, beni görünce biraz el kol hareketi yaptılar. Ben de yaklaştım yanlarına. Meğerse, benim o hafta ABD'ye gideceğimi biliyorlar. Bana dediler ki: 'Siz bu sağlık reformunu nasıl yaptınız?' Ben de biraz anlattım, hatırlattım. 'Bunu Sayın Obama'ya da anlatın olur mu?' dediler" dedi.

Kendisinin de ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmede, bu konuları da ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Fakat, tabii oradaki olumsuz refleks Sayın Obama'nın işini gerçekten çok zorlaştırdı ve kısmen halledebildi, tamimiyle halledemedi" diye konuştu.

-"Örnek alarak benzer sistemleri kurmaya çalışıyorlar"

Erdoğan, şimdi Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinden, Türkiye'de uygulanan sağlık sistemi ve sağlık hizmetlerini incelemek amacıyla ziyaretler gerçekleştirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bizi örnek alarak, kendi ülkelerinde benzer sistemleri kurmaya çalışıyorlar. Eksiklerimiz yok mu? Var. Ama bu eksikler de artık değişmesi kolay bir zemine oturdu. Artık iyi gidiyoruz, zemini bulduk, yakaladık ve bu işi başaracağız. Eskiden, bizim vatandaşlarımız daha iyi sağlık hizmeti alabilmek için yurtdışına giderdi. Şimdi, yurtdışından her yıl on binlerce yüzbinlerce hasta ülkemize geliyor. Bunu yakaladık. Niçin biliyor musunuz? Ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin standardı hem daha yüksek hem daha hesaplı da onun için geliyorlar.

Bizim doktorlarımız, bizim hemşirelerimiz, bizim sağlık personelimiz daha iyi hizmet veriyor da onun için geliyorlar. Bu da bir gerçek. Hamdolsun, bugünleri gördük. İnşallah, bundan sonra daha iyi olacağız. Buna da inanıyorum."

-"Türkiye'nin yeni bir döneme adım atığına hep birlikte şahit olacağız"

Erdoğan, sağlık hizmetlerinin yeni Türkiye hedefinin de en öncelikle alanlarından biri olmaya devam edeceğinin altını çizerek, kendilerinin "önce insan" diyen bir anlayışla hareket ettiklerini söyledi. Her zaman "insanı yaşat ki devlet yaşasın" diyen bir anlayışla bugünlere geldiklerini vurgulayan Erdoğan, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceklerini bildirdi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bize göre, vatandaşına en iyi eğitimi vermeyen devlet, başarısız bir devlettir. Vatandaşına, en iyi sağlık hizmetini vermeyen devlet, başarısız bir devlettir. Vatandaşına, emniyette, adalette başarılı örnekler sergilemeyen devlet, aciz bir devlettir. Vatandaşının yollarını, altyapısını yapamayan bir devlet, adeta yok sayılabilecek bir devlettir. Ama artık Türkiye, bunları aşmış ve hızla geleceğe yürüyen, aydınlık yarınların yeni Türkiyesi'ni kuran bir devlet durumundadır."

Dünyada 1990'lardan bu yana, sağlıkta çok olumsuz örneklerin görülebileceği olumsuzlar ve yanlışların bulunduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi biz, ülkemizi sadece bir alanda değil her alanda ayağa kaldırmanın, ihya etmenin, değiştirmenin, dönüştürmenin çabası içindeyiz" dedi.

Erdoğan, 2023 hedeflerinin arkasındaki gayenin bu olduğunu ifade ederek, "Yeni Türkiye" derken bunu kastettiklerini bildirdi. Bu değişimin, istikrarlı ve güçlü bir şekilde devam etmesi için "Yeni anayasa ve Başkanlık Sistemi" dediklerini ifade eden Erdoğan, buna ihtiyaç olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle dedi:

"Çözüm Süreci'ne bunun için önem veriyoruz. Bakınız, 2 gün önce, Gölbaşı'nda savunma sanayimiz bakımından önemli bir tesisin ASELSAN'ın Radar ve Elektronik Harp Teknoloji Merkezi'nin açılış törenine katıldık. Siz, sağlıkta neyseniz, inanın bana savunma sanayinde de o olursunuz. Bunu yapmadığınız sürece, zaten başarılı olmanız mümkün değil.

Türkiye sağlık alanında döküldüğü gibi savunma alanında da dökülüyordu. Yeni Türkiye, sağlık alanında dünyaya örnek olduğu gibi savunma sanayi alanında da dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak atılımlar, hamleler içinde. İnşallah, önümüzdeki dönem, bu büyük sürecinin başarıyla sonuçlandığına ve Türkiye'nin yeni bir döneme adım atığına hep birlikte şahit olacağız."

Erdoğan, Güven Hastanesi Çayyolu Sağlık Kampüsü'nün Ankara'ya ve Türk milletine hayırlı olması dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ve Güven Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Küçükel Ezberci ve Yönetim Kurulu Üyeliri Fikri Küçükel, Banu Küçükel ile birlikte hastanenin açılışını gerçekleştirdi.

Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Küçükel Ezberci ve Yönetim Kurulu Üyeleri Fikri Küçükel, Banu Küçükel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, özel teknikle hazırlanan ahşap, plastik karışımı Eminönü silueti hediye etti. Erdoğan, açılış töreninin ardından beraberindeki heyetle Güven Sağlık Kampüsü'nü gezdi.

Haber Ara