İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 23 Ocak 2013'te yaptığı bir konuşmadaki ifadeleri üzerine Yıldız hakkındaki "halkı kanunlara uymamaya tahrik" ve "suç işlemeye alenen tahrik etme" suçlarından şikayet üzerine açılan soruşturmayı tamamladı.
Savcılığın takipsizlik kararında, Kocaeli Barosu'nun, Nureddin Yıldız'ın "6 yaşında çocukların evlenebileceğini" söylediğini iddia ederek suç duyurusunda bulunduğu hatırlatıldı.
Kararda, Nureddin Yıldız'ın avukatı aracılığıyla sunduğu savunmasına yer verildi. Buna göre Yıldız savunmasında, şikayete konu ifadelerin, 31 dakikalık konuşma içerisinden, halkı infiale sürüklemek amacıyla seçilip servis edildiğini, konuşmanın şifahi bir anlatım olduğunu, konuşma ile isnat edilen suçlar arasında hiçbir ilişki kurulamayacağını, suç işleme kastının bulunmadığını kaydetti.
Çocuk evliliği konusunda uyarıcı tavır sergilediğini ve buna karşı olduğunu aktaran Yıldız, savunmasında, "Bir kısmı verilen 'Çocuk evliliği istismardır!' konulu metnin tümü incelendiğinde ana amacımın, çocukların erken evliliğinin tehlikesi hakkında olduğu açıkça görülecek. Erken yaştaki evlilikler İslam'a mal edilemez ve İslam, bu hususta yaş sınırı koymamakla birlikte erken evlilik mefhumuna kerahetle yaklaşır. Ancak ihbar dilekçesinde tam tersi bir anlatım sergilenmişti" ifadelerini kullandı.
Yıldız konuşmasında yer alan "Bizim şeriatımızda buluğ çağından önceki herkes küçüktür. Nikah, evlilikten daha hassas bir ifadedir. Şeriatımızın evliliğe ruhsat vermesi, yaş sınırı olmadan küçük çocukların da evliliğine izin vermesi veya vekillerinin onları evlendirebileceğini söylemesi tavsiye niteliğinde değildir. Evliliği söz konusu oldu diyelim, bir kere böyle bir evliliğin sağlık açısından ölümcül tehlikeleri olacağı da belli bir şeydir. Yani 6, 7 yaşında bir kız çocuğunun veya 10 yaşındaki bir kız çocuğunun büyük bir adamın eşi olması beraberinde ölümcül tehlikeler getiriyor. Şeriatımız ölümcül tehlikeye rağmen böyle bir şeye izin mi veriyor? Hayır" sözlerini hatırlattı.
Bu sözlerin amacının, çocuk evliliğinin dine dayandırılmasını önlemeye çalışmak olduğunu belirten Yıldız savunmasında, konuşmasıyla dini konularda bilinçlendirmeye ve din adına yanlışlar yapılmasının önüne geçmeye, dindar kitlelerin huzur bozucu eylemlerden korunmalarını sağlamaya ve onları uyarmaya çalıştığını anlattı. Yıldız, konuşma ile ihlal edilen hiç bir kanun maddesinin bulunmadığını kaydetti.
- Yargıtay, 'Konuşma bir bütün olarak ele alınmalı'
Takipsizlik kararında, konuşmanın içerisinden bazı sözcüklerin tek tek ele alındığı, bu sözcüklere olumsuz anlamları açısından bakıldığı, konuşma bütününün değerlendirme dışı tutulduğu vurgulandı.
Yargıtay'ın 24 Nisan 1989 tarihli "Olayın değerlendirilmesi yapılırken, yazının bütünlüğünün bozulmaması ve konuşmanın bütün olarak ele alınması gerektiği" yönündeki kararına atıfta bulunulan kararda, şikayete konu konuşmanın 23 Ocak 2013'te, "Kadın Fıkhı Okulu' isimli programda yapıldığı belirtildi.
Kararda, "Program bir bütün olarak ele alındığında, erken yaşta çocukların evlendirilmesinin doğru olmadığının anlatıldığı, şeriat hükümlerine göre buluğ çağından önce de evlilik olabileceğini ancak istismarın önlenmesi için ulemanın evliliğe alt sınır getirmeyi uygun bulduklarını, mal ve cinsellik uğruna çocukların heder edilmemesi için küçük yaşta evliliklerin önüne geçildiğini belirttiği anlaşılmıştır" değerlendirmesine yer verildi.
Takipsizlik kararında, beyanların, Anayasa'nın "düşünce ve kanaat özgürlüğü", "düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü" dikkate alınarak, düşünce açıklamanın, bilgi vermenin ve eleştiri sınırlarının içerisinde kaldığı belirtilerek, "Beyanların açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bir bağ bulunduğu ve nesnel bir açıklama ile desteklendiği, bu haliyle atılı suçların unsurları bakımından oluşmadığı anlaşıldığından Yıldız hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.