Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Oğuz Köklü ile Fatma Köklü ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın avukatı Nuray Yiğit katıldı.
Sanık Oğuz Köklü'nün, barodan atanan avukatının duruşmaya katılmaması nedeniyle ifadesi alınamadı.
Duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık Fatma Köklü, ölen oğlu İzzet'in doğumundan sonra eşinin evi terk ettiğini, çocuklarını da Bahçelievler Çocuk Yetiştirme Yurdu'na verdiğini ancak eşiyle tekrar barışıp çocukları yurttan geri aldıklarını söyledi.
Yurt müdürünün çocuklara bir zarar geldiği takdirde onları geri alacaklarını söylediğini anlatan Köklü, ölüm olayından bir süre önce ailece Bursa'daki kaplıcalara gittiklerini ve ormanlık alanda piknik yaptıkları sırada, kendisinin lavaboya gittiğini ifade etti.
Fatma Köklü, eşinin arabayla geri manevra yaparken oğlu İzzet'e çarptığını, kendisinin bu olayı 4 gün sonra öğrendiğini belirterek, 'İzzet'in sırtında morluklar, çizikler, alnında da morluk vardı. Eşim eczaneden merhem almış, sürmüş. Olayı öğrendiğimde, eşime 'Hastaneye gidelim' dedim. Eşim, 'Bizim dövdüğümüzü zanneder çocukları elimizden alırlar' dedi ve götürmedi. Bursa'dan döndükten 2-3 hafta sonra, ölüm olayı meydana geldi. Eşim, çocukları dövmezdi, beni döverdi sadece' dedi.
- "Ceset 2 gün balkonda durdu"
Oğlu İzzet'in astım hastası olduğu için kendi odalarında yattığını bildiren Köklü, birden içeriden "küt" diye bir ses geldiğini, odaya gittiğinde çocuğun gözlerinin kaymış olduğunu ve nefes almadığını gördüğünü dile getirdi.
Sanık Köklü, şöyle devam etti:
'İzzet, nefes almayınca eşime haber verdim. Çocuğa suni teneffüs ve kalp masajı yaptı. Sonra 'çocuk öldü' dedi. Gardırobun önünde 3 saat ağladı. 'Polise gidelim' dedim. 'Çocukları elimizden alırlar, gömelim' dedi. Çocuğu streç filme sarıp balkona koydu. Ceset 2 gün balkonda durdu. Sonra çöp poşetine sarıp bir çantaya koydu. Araç kiralayıp Bursa'ya gittik. Eşim çöp döküm yerinde, bir yere çantayı gömdü. Bursa'da tanıştığımız Celal ve Sevcan Alpyörük'ün evine gittik, 3 gün orada kaldık. Ben onlara olayı anlattım. Onlar da 'polise git söyle' dedi. 'Ya beni de suçlu bulurlarsa' dedim. 'Eşim çocuğu dövüyordu. Git şikayetçi ol, sonra yanımızda kal' dediler. Ben o yüzden öyle ifade verdim.'
Eşinden şikayetçi olmadığını söyleyen Köklü, polise verdiği ifadesinin doğru olmadığını savundu.
Savunmanın ardından söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın avukatı Nuray Yiğit, davaya katılma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, müşteki şüpheli Fatma Köklü'nün 18 Ekim 2014'te Bursa Osmangazi Asayiş Büro Amirliği'ne başvurarak, ifade verdiği anlatıldı.
Köklü'nün ifadesinde, eşi Oğuz Köklü'nün 3 yaşındaki oğulları İzzet Aydın Köklü'yü darbettiğini, çocuğun vücudunda morluklar oluştuğunu ve her tarafının şiştiğini, doktora götürmek istediğini ancak eşinin izin vermediğini, eşinin kendisine ve diğer çocuklarına zarar vereceğinden korktuğu için şikayetçi olmadığını, bu darp sonucu çocuğun öldüğünü ve eşinin çocuğun cesedini Bursa'ya gömdüğünü söylediği kaydedildi.
İddianamede, Oğuz Köklü'nün Bursa'da 18 Ekim 2014'te yakalandığı aktarılarak, şüphelinin, oğlunun divandan düşmesi sonucu öldüğünü öne sürdüğü, Köklü'nün öz çocuğu olan İzzet'i sürekli dövdüğü, eziyet ettiği, ağır travmalar geçirmesine rağmen tedavisini yaptırmadığı ileri sürüldü.
Tüm aramalara rağmen küçük çocuğun cesedine ulaşılamadığı vurgulanan iddianamede, Oğuz Köklü hakkında 'yakın akrabayı ölüme sebebiyet verecek şekilde yaralama' ve 'eziyet' suçlarından 15 yıldan 24 yıla kadar, müşteki-şüpheli Fatma Köklü'nün ise 'delilleri yok etme' ve 'bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme' suçlarından 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.