Akbank'tan yapılan açıklamaya göre, bankanın, aile şirketlerine yönelik Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU iş birliğiyle hazırladığı "Akbank Aile Şirketleri Akademisi", firmaların rekabet gücünü artırma ve sağlıklı büyümelerini sağlama, sürdürülebilirlik ve kurumsallaşma çalışmalarına destek olmayı hedefliyor.
Program kapsamında stratejik yönetimden iş geliştirme ve inovasyona, kurumsallaşmadan finansa, şirketlerde iyi yönetim uygulamalarından hukuki konulara ve insan kaynağı yönetimine kadar farklı konularda aile şirketi temsilcilerinin ihtiyaç duyacağı başlıklar ele alınacak, dünyadan ve Türkiye'den örneklerle teori ile pratiği birleştiren bilgilere yer verilecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank KOBİ Bankacılığı'ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, bazı aile şirketlerinin devam edememesinin nedenlerinin başında, nesilden nesile geçiş planının ve tanımlanmış bir sürecin olmamasının geldiğini bildirdi. Aile şirketlerinde şirket içi kuralların yanı sıra duyguların da devreye girdiğine işaret eden Oğuz, "Duyguların yoğun olduğu bu ortamda şirketlerin gelecek nesillere sağlıklı olarak devam etmesi için kurumsallaşması şart. Oysaki dünyada ve Türkiye'de kurulan bu tip firmaların çoğu geleceğe ilişkin planlama yapmayan, günün şartlarına göre gelişen ve zamanla aile üyelerinin daha fazla katıldığı bir yapıda" değerlendirmesinde bulundu.
Oğuz, uzun vadede aile içi anlaşmazlıklar ve profesyonellerin yaşadığı zorluklar nedeniyle büyümenin ve finansal başarının sürdürülemediğini vurguladı. Firma sahiplerinin şirket içi sorunlarla uğraşırken bir yandan da rekabetle başa çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Oğuz, şöyle devam etti:
"Yıllarca alın teri ile çalışıp büyük bir özveriyle devem ettirilen şirketler, bu ortamda yok olma noktasına gelebiliyor. Aile şirketlerine yönelik yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de şirketlerin yüzde 80'i 5. yılına, yüzde 96'sı ise 10. yılına ulaşamıyor. Sisteme kayıtlı şirketlerin yüzde 95'i, KOBİ'lerin ise yüzde 98,8'i aile şirketi. Aile şirketlerinin yüzde 80'i ailevi konularda alınan kararlar, yüzde 20'si ticari konularda alınan kararlar nedeniyle yok oluyor. Biz de bu gerçeklerden hareketle, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU'nun kapısını çaldık. EDU ile uzun çalışmalar sonucunda titizlikle tasarladığımız "Akbank Aile Şirketleri Akademisi"ni hayata geçirdik.
Akademimizin ilk döneminde sertifika almaya hak kazanan 30 aile şirketinin yöneticisi ya da ortağı, günümüzün yoğun rekabet koşullarında nasıl ayakta kalınabileceğini ve şirketlerinin gelecek kuşaklara nasıl aktarılabileceğini uygulamalı olarak gördü. Katılımcılardan son derece olumlu dönüşler aldık. Bu programı çok önemsiyoruz çünkü aile şirketlerinin büyümesinin Türkiye ekonomisinin gelişmesi için kritik olduğuna inanıyoruz."
Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU Direktörü Cüneyt Evirgen de aile şirketlerinin, kurumsallaşma yönünde atacağı adımlarda zorlanmasının ya da yeterince etkin olamamasının, şirketlerin devamlılıkları ve sürdürülebilir büyümeleri için zorluklar ortaya koyduğunu anlattı. Evirgen, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturan bu şirketlerin, modern işletme araç ve yöntemlerini etkin kullanmalarını sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak, hem şirketlerin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilir karlılık ile büyümelerine hem de ülke ekonomisine çok fazla katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla, değişimin ve sürdürülebilirliğin gerekliliğinden ziyade nasıl sağlanacağının tartışıldığı şu günlerde, EDU olarak öğrenme ortağımız Akbank'ın bu konuya odaklanan Aile Şirketleri Akademisi projesinde yer alarak katkıda bulunmaktan memnuniyet duyuyoruz."