Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Siirt'te olan sanık Ali Arslantaş'ın savunması görüntülü sistemle alındı.
Arslantaş, bahse konu tarihte Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında R Şube Müdür Yardımcısı olduğunu, istihbari dinlemelere ilişkin hazırlanan talepleri imzalayarak, sıralı amirlerin onayına ve mahkemeye sunduklarını anlattı ve "Tüm işlemlerimiz hukuka uygundur" dedi.
"Savunma sanayisine ilişkin kimi ihalelere fesat karıştırıldığı" iddiasıyla dinlenen kimi kişilerin, ihale komisyonlarında bulunmadığının hatırlatılması üzerine Arslantaş, "Bir şahsın ihale komisyonunda yer alıp almaması, ihale sürecinde olmadığı anlamına gelmemektedir" ifadesini kullandı.
Müştekilerden Avukat Refik Ali Uçarcı'nın, "Benim bu dinlenmeme esas şeyler, iki müvekkilim ve bir çalışanımla ilgili. Benim ihaleye fesat karıştırmak üzere birlikte hareket ettiğim kişilerin kimlikleri ve benle ilişkileri konusunda objektif değerlendirme yapılmış mı" sorusu üzerine Arslantaş, "Tespitler talep formuna yazılmıştır. Aradaki ilişkiyi teknik takip olmadan anlamamız mümkün değildir. Analiz çalışmalarında böyle bir ilişki görülmüştür" diye konuştu.
Arslantaş'ın avukatı Hüseyin Mehan, müvekkilinin hukuka aykırı işleminin olmadığını savundu ve polislere yönelik soruşturmaların "kadroların değiştirilmesi için açıldığını" iddia etti.
-"Hanefi Avcı'nın avukatı olduğunu bilmiyorum"
Kendisine TÜBİTAK ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı personelini askeri casusluk amacıyla dinlenmesi suçlaması da yöneltilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı R Şube Müdürlüğü görevlisi Emre Baykal, 2010 sonlarında bir kişinin MASAK ve Emniyet'e şikayette bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Şikayette, savunma sanayi alanındaki bazı firmaların, TÜBİTAK personeliyle irtibatlı olabileceği bilgileri vardı. Bunun, radar alım ihalesiyle ilgili olabileceğini, bunun da İLTAREN'in sorumluluğunda olduğunu öğrendik. İLTAREN'de bazı personelin firmalarla bağlantılı olabileceği konusunda ham bilgiler elde ettik. Bunu talep formuna işledik, ham bilgilerin teyidi amacıyla önleyici dinleme talebinde bulunduk. Fakat TÜBİTAK personeli mesaiye başlarken telefonlarını bırakmakta, akşam almaktaydılar. Bunun üzerine çalışmayı sona erdirdik. Bütün kayıtlar da imha olmuştur. Bunu sistem otomatikman yapar."
Baykal, dinlenenlerden Refik Ali Uçarcı'nın, Hanefi Avcı'nın avukatı olduğunu bilmediğini söyledi.
-"Hakimin muhatap olacağı sorulara..."
Sanıklardan Uğur Eski ise hazırladığı slayt sinevizyona yansıtılırken istahbari ve adli dinlemelere ilişkin bilgiler verdi ve 2012'de İstihbarat Dairesi Başkanlığının çalışmalarıyla 138 bombacının yakalandığını kaydetti.
Ulaşan ham bilgileri analiz ettiklerini, dinleme kararlarını da hakimlerin verdiğini anlatan Eski, "Takdir hakimde. Reddedebiliyor, kabul edebiliyor. Reddedilen talepler var. Hakimin muhatap olacağı sorulara biz mutahap oluyoruz" diye konuştu.
Eski, müştekilerden, polis memuru Mustafa Boztepe'nin dinlenmesine ilişkin, "Sayın Başbakanımızın dinlenmeye çalışılması gibi vahim bir olay var. Biz, oraya girebilecek şahısların isimlerini temin ettik, analiz çalışmaları yaptık. 50-100 numara bulundu. Sonra bir kez daha analiz yaptık, tam hatırlamıyorum ama 15-20 hatta kadar bunu düşürdük. Bunlar arasında Başbakanlığın elektronik işlemlerini yapan bazı şirketlerin görevlileri de vardı. Mustafa Boztepe'yi de dinlemeye aldık. Bunu varsayıma dayalı olarak yaptık. Ama kanun bize bunu emrediyor. Mustafa Boztepe'nin de organize suç örgütleriyle ilişkili olduğu dikkati çekmiş. Hakime bilgi sunulmuş. Bizim çalışmaların doğasında varsayıma dayalı, subjektif, yoruma dayalı olması var. Yoksa İstihbarat Daire Başkanlığına 'İş yapmayın' demek gerekir."
-Gazeteci Ahmet Şık'ın eşinin dinlenmesi
Eski, "Yonca Verdioğlu Şık hakkında ne oldu da 21 ay dinlediniz" sorusunu ise "Şunu söyleyeyim. Bunun son kısmına Gezi olayları oldu. Ülke yanıyordu. Bize söylenen, bunların yurtdışı bağlantılarının olup olmadığını araştırmamızdı. Şahıs Alman vakıflarında çalışıyor. Alman vakıflarıyla ilgili yıllardır çok ciddi iddialar var. Biz bunu kayda değer bulmuşuz. Görev gereği yaptığımız bir işti" diye yanıtladı.
Mustafa Boztepe'nin neden "Böcek Soruşturması" ile ilgili değil de "suç örgütüyle" ilgili dinlendiğinin yazıda yer aldığının sorulması üzerine Eski, "Başbakanlıkta çalıştığını yazmışım" dedi.
Mahkeme Başkanı Hüseyin Karamanoğlu, bu durumda, dinleme talebini değerlendiren hakimin yanlış yönlendirilmiş olacağını ifade etti.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın da terör örgütü DHKP/C ile irtibatlı olabileceği gerekçesiyle dinlendiğini aktaran Eski, "Kimsenin DHKP/C'li olduğunu iddia etmiyoruz. Varsayım üzerine yapıyoruz. Zaten kayda değer bilgiye ulaşılamamış" dedi.
Eski, MHP yöneticilerinin neden dinlendiğinin sorulması üzerine, "O dönemde vahim iddialar vardı. Hatay Dörtyol'da, Muğla'da, Bursa İnegöl'de olaylar olmuştu. Hatay Dörtyol'da BDP binasını yaktılar. Bunların ülkücü, milliyetçi olduğuna dair haberler var. Kürt-Türk çatışmasıyla ilgili iddia gelince çalışma yapmışız, bir şeye ulaşamamışız" diye konuştu.
Duruşmaya, daha sonra bir süre ara verildi.