Dolar

34,8660

Euro

36,6556

Altın

3.027,34

Bist

10.072,71

TBMM Başkanı Çiçek, İspanya Senato Başkanı Escudero ile görüştü

TBMM Başkanı Çiçek, İspanya Senato Başkanı Escudero ile görüştü

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-16 12:47:33

TBMM Başkanı Çiçek, İspanya Senato Başkanı Escudero ile görüştü
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Terörün dini, milliyeti yok. Sebebi ne olursa olsan, ne maksatla işlenirse işlensin terör terördür. Örgütler arasındaki ayrım ve derecelendirme yapmak, teröre en büyük desteği sağlamaktır. İster etnik, ister mezhepsel temelli, ister dini amaçlarla, ne olursa olsun terörün hepsine karşı uluslararası toplumun ortak tavır koyması gerekiyor" dedi.

Çiçek, İspanya Senato Başkanı Pio Garcia-Escudero ile görüştü. Çiçek, İspanya ila Türkiye'nin geçmişe dayanan ilişkilerinin daha da geliştirilmesi için önemli imkan ve fırsatların olduğunu belirterek, hükümetlerarası ilişkilere paralel olarak parlamentolar arasındaki ilişkilerin de önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye ile İspanya ilişkilerinin sadece iki ülke açısından değil, tesir katsayısı açısından önemli ilişkiler olduğunu kaydeden Çiçek, uluslararası kuruluşlarda barışa katkı anlamında bir çok girişimde birlikte sorumluluk taşıdıkları gibi Medeniyetler İttifakı Projesi'nde eş başkanlık yatıklarını söyledi. Dünyanın bir çok yerinde iç çatışmalar, kavgalar yaşandığını, her gün insanların öldüğünü ve terörün uluslararası boyut kazanmaya devam ettiğini ifade eden Çiçek, nefret söylemleri, ırkçılık, aşırıcılık, İslamafobi olmak üzere çok olumsuz gelişmenin yaşandığı ortamda barışı, diyaloğu, farklılığı, farklılıklara saygıyı esas alan Medeniyetler İttifakı Projesi daha anlamlı hale geldiğini kaydetti.

Çiçek, özellikle mezhepsel, etnik , kültür ve medeniyet farklılıklarının çatışmaya dönüştüğü ortamda Medeniyetler İttifakı'nın çok önemli bir süreç olduğunu, bunun tarihi sorumluluklarını taşıdıklarını ve 7. Küresel Forumu'nun gelecek yıl Azerbaycan'da yapılacağını, konuyla ilgili güçlü mesajları vermek gerektiğini söyledi. Dünyanın her geçen gün daha yaşanılmaz hale geldiğine dikkati çeken Çiçek, şöyle konuştu:

"Farklılıklara dayalı çatışmaların artması sebebiyle, bunun önemli kısmı artık terör boyutuna ulaşmış vaziyette. Terör konusunun nasıl can yakıcı, insanlık suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu, bunun acı sonuçlarını dünyada yaşayan iki ülkeyiz. Siz de biz de terörden çok çektik. Hala biz bunun acılarını yaşamaya devam ediyoruz. Bu bizim bakımımızdan çok önemli işbirliği alanı...Sizin yaşadığınız tecrübeler var, bizimkiler var. Temenni ederiz ki bu acılar yaşanmasın ama dün olmayan bugün yeni terör örgütleri çıktı. Yarın yenilerinin çıkmayacağını kimse garanti edemez. Yakın coğrafyamızda adı DAEŞ, PKK, DHKP-C olmak üzere halen çok terör örgütleriyle halen Türkiye olarak mücadeleye devam ediyoruz. Bu sizinle önemli bir işbirliği alanımız. Sizin tecrübelerinizi biliyorum. Ülkemizin terör konusundaki yaklaşımı şudur; terörün dini, milliyeti yok. Sebebi ne olursa olsan, ne maksatla işlenirse işlensin terör terördür, bu noktada ayrım yapmak, örgütler arasındaki ayrım ve derecelendirme yapmak bence teröre en büyük desteği sağlamaktır. Bizim bakımımızdan ister etnik temeli, ister mezhepsel temelli, ister dini amaçlarla, ne olursa olsun terörün hepsine karşı uluslararası toplumun ortak tavır koyması gerekiyor.

Son zamanlarda şöyle bir şey görüyorum; Türkiye'nin 30 yılı aşkın uğraştığı, 40 binden fazla insanımızın hayatına mal olan PKK terör örgütü DAEŞ ile savaşıyor düşüncesiyle neredeyse uluslararası toplum bunu bir hayır kurumu gibi mütalaa etmek bahtsızlığına düşüyorlar. Bu noktada bir ayırım doğru değil. Terör örgütlerinin hepsi akreptir, fırsat buldu mu sokarlar. Bunun iyisi olmaz. Terör konusunda yeteri bir uluslararası işbirliği yok. Burada bir ayrıma gidiliyor. Mesela Fransa'da bir dergiye yapılan saldırı ve orada 17 insanının hayatını kaybetmesi bir terör eylemidir. Bunun önüne, arkasına cümle koymaya gerek yok. Bu bir terör eylemidir ve tavır alınması gerekir. Ama aynı günlerde Boko Haram Nijerya'da iki binden fazla insan öldürüyor, aynı şiddette, aynı tavrı orada gösteremiyoruz. Türkiye olarak diyoruz ki PKK, DHKP-C, DAEŞ, Boko Haram, El Kaide terör örgütüdür. Benzeri bir çok örgüt var. Onlarla bir ülkenin tek başına mücadelesi yetmiyor mutlaka işbirliği yapmamız gerekiyor. Bu manada Türkiye ve İspanya tecrübelere sahip iki ülkedir. Bundan azami istifadeyi sağlamak gerekecektir, bu tecrübelerle..."

-"Türkiye'yi destekliyoruz"

Escudero da yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkileri hem ekonomik hem siyasi anlamda geliştirmeyi amaçladıklarını ve parlamentolar arasında belli seviyeye ulaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Türkiye ile İspanya'nın ortak tarihe sahip iki ülke olarak çok fazla paylaşımda bulunabileceklerine işaret eden Escudero, "Akdeniz'in başını ve sonunu işgal ediyoruz. İspanya Akdeniz'e giriş ülkesiyle, Türkiye de Akdeniz'den çıkış ülkesi olarak addedilebilir. Bu noktada da insanlık kültürü, tarihi için iki ortak kültüre ve geçmişe sahip iki önemli ülkeyiz. Bu da bizim yakınlaşmamız için çok önemli sebeptir. İspanya olarak kendimizi Türkiye'ye çok yakın hissediyoruz ve her konuda destekliyoruz" dedi.

Escudero, Suriye ve Irak'tan gelen sığınmacılar meselesinde Türkiye'nin çok önemli rol üstlendiğine işaret ederek, "İspanya halkı olarak Türkiye'nin gösterdiği özverinin öneminin farkındayız, diğer ülkelerin yardım etmemesi ve yardımda eksik kalması konusunda da Türkiye'nin yanında yer alıyoruz, aynı düşünceyi paylaşıyoruz. Bu uluslararası bir sorun. Tüm ülkeler bu anlamda üzerine düşeni yapmak zorunda diye düşünüyoruz. Diğer ülkelerin de yardımı konusunda Türkiye'yi destekliyoruz" diye konuştu.

İspanya'nın uzun yıllar terörle mücadele ettiğini, bölücü terör nedeniyle yaklaşık bin kayıp verdiklerini anlatan Escudero, Türkiye'nin neyle mücadele ettiğini çok iyi anladıklarını vurguladı. Tecrübelerini Türkiye ile paylaşmaya ve ortak bir platformda bir araya gelmeye hazır olduklarını kaydeden Escudero, şöyle konuştu:

"Böyle bir sorunla mücadele etmek, uzmanlık, kalite ve donanım gerektiriyor. Terörle mücadele, tek başına bir ülkenin sorunu olmamalı, bütün kurumlar, örgütler ve uluslararası dayanışma da buna dahil olmalı ve bunlar kendi içinde işbirliği yaparak terörle mücadele eden ülkeye destek vermeli. Terörün soy ismi ya da tanımı yok. Terör her yerde terördür, hiçbir şekilde mazur gösterilemez. Türkiye'nin terör karşısındaki mücadelesini kendi başına yapmasını istemiyoruz. Onun yanında yer almak istiyoruz. Terör sadece Türkiye'de değil, günün birinde her yerde olabilir. Türkiye'ye her alanda destek olmamız gerekiyor. Destek için buradayız. İspanya'da İslamafobi diye bir kavramın mevcut olmadığını bilmenizi istiyorum. Bunun en önemli nedenlerinden biri, İspanya'nın 700 yıl boyunca İslamı kendi içinde barındıran ülke olmasıdır. Bizim belki yarımızın kanında Arap kanı mevcut. Biz bu mirası gururla taşıyoruz, bize çok şey kattığını ifade ediyoruz. İspanyolca'da Arapça'dan geçmiş 7-8 bin kileme ve ses var. Biz şekildeki kavramların ortaya konuluşunu, buna verilen tepkileri İspanya'da anlamıyoruz. Bu kültür, zeka, anlayış eksikliğinden doğduğuna inanıyoruz. Terör terördür, hiçbir şekilde desteklenmemeli, başka şekilde adlandırılmamalı. İspanya, bu düşüncesini Avrupa forumlarında ifade ediyor, edecek. Bu kavramların başka şeylerle karıştırılmaması ve çok net şekilde ortaya konulması gerekiyor. Bize düşen, düşüncemizi uluslararası alanlarda net şekilde ortaya koymamızdır. Medeniyetler İttifakı bizim için gerçekten çok büyük anlam teşkil etmektedir. Ancak bu şekilde kültürel, ortak, birlikte yaşamayla gelen zenginliğin elde edileceğine inanıyoruz. Her zaman da bunun arkasında duracağız."

-"Sadece Ermeniler acı çekti' deyip bunu soykırımla nitelemek, soykırım tanımına da uymuyor"

İspanya'nın Türkiye'nin AB üyeliği konusunda verdiği desteğe teşekkür eden Çiçek, 1915 olayları konusunda parlamentolara düşen görev ve sorumluluklara işaret etti. "Bu konudaki dengeli tutumunuza teşekkür ediyoruz" diyen Çiçek, 1. Dünya Savaşı ve Çanakkale savaşlarının 100. yılı olduğunu hatırlattı.

Çiçek, "Savaş varsa acı vardır, o acıyı da toplumun her kesimi çeker. 1. Cihan Savaşı ise insanlık tarihinin yaşadığı en acı savaştır, çok büyük acılar yaşandı, 26 milyon insan hayatını kaybetti. Türkler, Araplar, Kürtler, Ermeniler, Müslüman toplumlar çok büyük acılar çekti. Ama ' sadece Ermeniler acı çekti' deyip bunu soykırımla nitelemek, soykırım tanımına da uymuyor. Biz gerçeklerin tümüyle ortaya çıkmasından yanayız, hiçbir şeyin üstünün örtülmesini, hiçbir şey tarihin karanlığında kalmasını istemiyoruz. Bunu kim açığa çıkaracak? Parlamentolar mı? Parlamentoların böyle bir işlevi olamaz, çünkü parlamentolar bugünü ve geleceği inşa eder. Geçmiş tarihçilerin işidir. Parlamentoların uluslararası ceza mahkemesi gibi davranması, uluslararası barışa da ilişkilere de çok büyük zarar verir. Avrupa Parlamentosu'nda bu yönde bir kısım hareketlilik var, sizin yerel parlamentolarınızda bir kısım gelişmeler var. Dost bir ülke olarak objektif tutumunuzu devam ettirilmesini ve konunun tarihçileri bırakılmasını arzu ettiğimizi bilmenizi isterim" diye konuştu.

Escudero da Çiçek'in sözlerine katıldığını belirterek, "İspanya bu konudaki duruşunu çok bellidir. İspanya ermeni soykırımını tanımayan bir ülke. Tarih tarihtir, geçmişte kalmıştır. Bu konu üzerinde çalışması ve araştırması gereken de işin uzmanı olan tarihçilerdir" değerlendirmesinde bulundu.

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara