TİMETURK | FURKAN AZERİ
Her şey o kutlu mahallenin çocuklarının 15 Mart 2011 tarihinde ‘’Esed sıra sana geldi’’ demesi ile başlamadı. Bütün mesele zalim bir diktatöre karşı o gün onurlu bir halkın bütün gemileri yakarak toptan harekete geçmesi ile de olmadı...
Bazı basiretsizlerin ‘’dış güçlerin kışkırtmasıyla Suriye halkı isyan etti’’ iddiaları ise tarihe bir hakarettir.
Asıl kıyam 2 Şubat 1982’de sapık bir ailenin arkasını dönemin tiranlarına dayayıp mübarek Hama şehrinde yaptığı katliamla başladı. Her şey o gün başladı işte.
O günden sonra Hama hiçbir zaman gülmedi.
Hani hep diyoruz ya ‘’soğuk bir Şubat gecesi vurulduk biz…’’
O Şubat 1982’deki Şubat işte… O Şubat, bu günkü kıyamın fişeğinin çekildiği gündür.
Bugün olduğu gibi o gün de katildi, acımasızdı, insafsızdı bu aile.
O günün şartlarında otuz bini aşkın Suriyeli öldürecek, 800 bin Hamalıyı mülteci durumuna düşürecek kadar da gözleri dönmüştü bunların.
Biliyor musunuz o kanlı Şubat'tan sonra tıpkı bir mahkûmu, bir suçluyu cezalandırır gibi cezalandırdılar Hama’yı, Humus'u , Dera'yı…
Şebbihaların evlere rastgele baskın yaparak gözaltına aldığı insanlardan aileleri bir daha haber alamadı.
Baas rejiminin bekası için bir daha ayaklanırlar diye , ''Bunlarda o potansiyel var'' diye daima bir suçluya davranır gibi davrandılar bugünkü direnişi yürütenlere karşı... En ufak bir itirazı bile an kanlı şekilde bastırdılar. Her an tarihe atıf yaparak zulüm ettiler.
Sadece maddi olarak kalmadı zulümleri; iktidarda olan Baas partisi ve Nusayri Esed ailesi kendi mezheplerini dayattılar Sünni bölgelere, o güne kadar İslam alimlerinin düşünürlerin bütün kitaplarını yasakladılar, kütüphaneleri kapattılar, otuz bini aşkın insanın katledilişine ses çıkarmadıkları için dünyaya ve eğer varsa İslam dünyasına bir şeyler vermeliydiler değil mi?
Ödül olarak İran Sünni bölgelerde insanları Şiileştirme rolünü üstlendi.
Petrol kuyuları batıya peşkeş çekildi, Tartus limanı da Ruslara verildi.
Alan aldı veren verdi herkes mutlu mesud oldu. Esed ailesi ise kendini güvene aldı ama o günden sonra alttan alttan, için için Hama, Humus , Dera çalıştı, bütün yükü kendi sırtında hissetti. Başlarındaki zulüm onların kalbine dokunamadı ve kalplerinde bir çiçek açtı.
Devrimin ve baharın güzide çiçekleri, Hüseyni başkaldırılarını yine Hüseyni şehadetleri ile süslediler. O mübarek topraklarda analar o günden sonra ölecek kahramanlar doğurdu ve çocuklarına; Halid Bin Velid'in, İmam Evzai'nin, Nureddin Zengi'nin, Selahaddin Eyyubi'nin, İzzeddin Kassam'ın Mervan Hadid'in kahramanlıklarını anlattılar.
İşte kıyam böyle başladı… Sadece 2011 Mart'ta tam dört yıl önce bugün başlayan kıyam bardağı taşıran sadece son bir damla oldu.
Furkan Azeri: Suriye kıyamı Mart 2011'de başlamadı
Bundan yaklaşık 4 sene önce 15 Mart 2011’de Suriye’de Esed rejimine karşı başlayan ayaklanmanın; 4 senelik bir geçmişten ibaret olmadığını söyleyen Timeturk yazarı Furkan Azeri, tarihe atıf yaparak Suriye ayaklanmasını 2 Şubat 1982’de Hama’da yapılan ayaklanmaya ve o ayaklanmayı kanlı şekilde bastıran Esed ailesine dayandırdı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-03-15 18:42:26
Haber Ara