Hoca, SMDK ve Suriye geçici hükümeti temsilcilerinin Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ankara Palas'ta yaptıkları görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Suriye devriminin barışçıl gösteriler şeklinde doğduğunu ve bu durumun yaklaşık altı ay devam ettiğini kaydeden Hoca, "Suriye devrimi 50 yıllık bir diktatörlükten sonra verilen bir onur ve özgürlük mücadelesiydi. Suriye halkı, özgürlük sloganları atarak altı ay boyunca tek bir kurşun bile atmadan mücadelesine devam etti. Rejimin bu barışçıl gösterilere önce ateş açarak, sonrasında kimyasal silahlar ve varil bombalarıyla karşılık vermesinin ardından silahlı devrime dönüştü" dedi.
Suriye'de İran askerlerinin varlığına değinen Hoca, başlangıçta rejim güçleriyle mücadele ederlerken daha sonra DAEŞ ve diğer radikal unsurların ortaya çıktığını, şimdilerde ise İran Devrim Muhafızları Kudüs Kuvvetleri Komutanı Kasım Süleymani'nin güçlerine karşı mücadele ettiklerini söyledi.
SMDK ve öncesinde Suriye Ulusal Konseyi'nin Suriye krizinin çözümünün siyasi olması gerektiği yönünde ısrarcı olduğunu dile getiren Hoca, şunları söyledi:
"Ama halkımızı varil bombaları ve Scud füzelerine karşı korumak için silahlar istedik. Cenevre'deki müzakerelere de tüm yetkileri haiz bir geçiş yönetiminin kurulması temelinde katıldık. Bildiğiniz gibi müzakere masasından kalkan yine rejime bağlı heyet oldu. Son iki aydır bazı bölge ülkeleri siyasi alanda yeniden harekete geçti. Bu Suriye muhalifleri için önemli bir dönüm noktası. Bu konuda büyük güçlerden ve Türkiye gibi ülkelerden destek bekliyoruz. Biz Cenevre-2'nin müzakere sürecinde temel hareket noktası olmasını istiyoruz ancak bu çıtanın düşürülerek geçiş yönetiminin ulusal birlik hükümetine dönüştürülmesi ve rejim ile onun güvenlik güçlerinin yönetimde bırakılmasını kabul etmiyoruz."
Hoca, Cenevre-2 çerçevesinde müzakere sürecinin sürmesi konusunda görüş birliğine varmak adına muhalif gruplarla diyaloga geçtiklerini ve bunun ilkinin Fransa'da gerçekleştiğini dile getirdi.
Suriyeli sığınmacılara gösterdiği misafirperverlik sebebiyle Türkiye'ye teşekkür eden Hoca, "Rejimin barbarlığını unutmayan bu halk Türkiye'nin kardeşçe tavrını ve yaptığı yardımları da unutmayacaktır" diye konuştu.
Suriyeli muhalifler tarafından kurulan Suriye Geçici Hükümeti'nin Başbakanı Ahmet Toma ise konuşmasına Başbakan Ahmet Davutoğlu'na teşekkür ederek başladı. Toma, Davutoğlu ile ilgili olarak "Onun kalbimizde özel bir yeri vardır. Siyasi ve fikri bir şahsiyet olarak Arap dünyasında yeni nesilleri derinden etkilemiştir" ifadelerini kullandı.
Suriye halkının özgürlük ve şerefi için bütün bedelleri ödediğini dile getiren Toma, "Türkiye hükümeti ve halkı olarak, halkımız için yaptıklarınızın karşılığını ödeyemeyiz ancak karşılığını cennette bulmanızı dileriz. Bu şevkinizin ve yardımlarınızın devam etmesini ümit ediyoruz. SMDK olarak bizler de pek çok sıkıntıya rağmen halkımıza hizmet etmekten geri durmuyoruz" dedi.
Süleyman Şah türbesinin yerinin değiştirilmesiyle ilgili olarak büyük bir üzüntü ve acı duyduklarını kaydeden Toma, "Suriye'deki karışıklığın Türkiye'yi böyle bir girişimde bulunmaya itmesi nedeniyle üzüldük. Hepimizin dileği Suriye'deki olayların düzelmesiyle türbenin tekrar yerine döndürülmesidir. Ayrıca bu operasyonda şehit olan asker için de Allah'tan rahmet diliyoruz" şeklinde konuştu.