Müezzinoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Çanakkale'deki bir restoranda düzenlenen "Sıhhiye 1915 Zaferin Ab-ı Hayat Neferleri" adlı programında yaptığı konuşmada, Çanakkale'yi geçilmez kılan, bu anlamda mücadele veren bir medeniyet anlayışının mensuplarını 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle bir araya getirmek istediklerini söyledi.
Tıp mesleğinin en güçlü ayağını evrenselliği oluşturduğunu belirten Müezzinoğlu, "İnsana ve insanlığa hizmet etme anlayışıdır. İnsanın sorunlarını, sıkıntılarını, acılarını dindirmek için her türlü özveri ve fedakarlığı, mümkünse her türlü olağan üstülüğü gösteren özel bir mesleğin mensuplarıyız. Bu anlamda bir yıl mezun veremeyecek kadar tıbbiyeli şehidini veren bir milletin tıbbiyelileriyiz" dedi.
Müezzinoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı'nın esasen bir bayram amacıyla kurgulanmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bir bayram ruhuyla tıp bayramı şekillenmemiştir. Esasında 14 Mart'ta Tıp Bayramı'nın kutlanması, İstanbul'un düşman işgaline itirazın bir yansımasıdır. İsyanın bir tezahürüdür. 1919'da İstanbul'u işgal kuvvetlerine itiraz eden tıbbiyeliler, 14 Mart'ı bahane ederek, '14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarını yapacağız' diyerek, işgal güçlerine itiraz etmiştir. Haydarpaşa'da ilk Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin olduğu yere ay yıldızlı bayrağın çekildiği gündür 14 Mart Tıp Bayramı."
Salonda 29 ülkeden doktorlar, öğrenciler ve büyükelçi temsilcileri bulunduğunu aktaran Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada savaşın anlamsızlığını konuşmayacağız. Çünkü savaşın da mutlaka bir anlamı, hatta normal yaşantının ötesinde bir anlamı vardır. Keşke hiç olmazsa ama bu savaş bir toprak işgalinin ötesinde, bir medeniyeti yok etme anlayışı nedeniyle yapılmıştır. Çanakkale de bu toprakları, ay yıldızlı bayrak, ezan, milli değerler için milletin yarınlara tarihi geçmişinden getirdiği medeniyet anlayışını taşımak için bir duruşun ifadesidir."
- "Beşiktaş taraftarıyım"
Bakan Müezzinoğlu, Beşiktaş taraftarı olduğunu söyledi.
Batı Trakya'nın bir köyünde doğduğunu, ilkokul 3'üncü sınıfa gittiği sırada dayısının, ağabeyiyle kendisini çağırdığını anlatan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Rahmetli dayım fanatik Beşiktaş taraftarıydı. Dayım ağabeyimle 'çocuğum buraya gelin' diyerek bizi çağırdı. 'Beşiktaş'ın renkleri neden siyah beyaz bilir misiniz' dedi. Ne bilelim biz, Beşiktaş'ın renkleri neden siyah beyaz. O zaman çocuğuz. Dedi ki 'Osmanlı Balkanları kaybedince Beşiktaş kırmızı beyaz olan renklerini yas nedeniyle kırmızıyı siyaha çevirmişti. Onun için hiçbir Batı Trakyalının da Balkanların hiçbir çocuğunun da Beşiktaş dışında başka bir takım tutma hakkı yoktur' dedi. Dolayısıyla göçmenler, Balkanların muhacirleri önce Beşiktaş'ı sonra da Fenerbahçe ya da Galatasaray'ı tutar. En önemlisi ise hepimiz milli takımlıyız."
- Suriyelilere yardım
Müezzinoğlu, yaklaşık 1 milyon 800 bin Suriyeli mülteciye kendi insanları gibi baktıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendi insanımıza her türlü hizmeti sunduğumuz gibi onlara da her türlü hizmeti, buna sağlık hizmetleri de dahil, en güzel şekilde sunuyorsak ve bunu yıllardır devam ettiriyorsak, bu ülkenin bütçesine 5 milyar dolardan fazla yük getirmesine rağmen, bunu yük olarak görmeyip bir sorumluluk olarak görüyor olmanın anlayışı Çanakkale ruhunda saklıdır. Çünkü Çanakkale ruhu Azerbaycan'dan, Afganistan'dan, Arnavutluk'tan, Yemen'den, Halep'ten, Musul'dan, Kerkük'ten fışkıran bir ruhun burada zafere imza atışının sonucudur."
Perküsyon sanatçısı Burhan Öcal'ın, Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılı anısına yaptığı "Sıhhiye 1915" adlı besteyi sunmasının ardından Bakan Müezzinoğlu, 81 ilden gelen doktorlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Programa, Vali Ahmet Çınar, Belediye Başkan Vekili Celal Karakaş, Çanakkale Savaşları'na katılan ülkelerin tıp fakültesi öğrencileri ile öğretim üyeleri ve doktorlar katıldı.
