Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Dr. Karatay hakkındaki suç duyurusu

Prof. Dr. Karatay hakkındaki suç duyurusu

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-11 09:04:25

Prof. Dr. Karatay hakkındaki suç duyurusu
KENAN IRTAK - Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Ben doğal karbonhidrat veriyorum, bunun farkında değiller veya görmezden geliyorlar. Bir gebenin karbonhidrata ihtiyacı var diyorlar, tabii ki var. Ama sizin yüklediğiniz şekere ihtiyacı yok. Bir kerede anneye yüklenen 100 gram şekerin plasentayı ve bebeği bozduğu biliniyor" dedi.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği tarafından hakkında, konuk olarak katıldığı bir televizyon programında "gebelik şekeri testi" konusundaki açıklamaları nedeniyle İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda, Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve İstanbul Tabip Odası'na şikayette bulunulan Karatay, Bahçelievler'de katıldığı bir ödül töreni öncesi konuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Karatay, hakkındaki suç duyurularının uzun zamandan beri devam ettiğini söyledi. Daha önce de 2011 yılında bir kitabının yayınlanması üzerine ilk suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Karatay, "O zaman suç duyusunda bulunanlar, hepsi, benim kolesterol hakkında söylediklerimin aynısı kendilerininmiş gibi söylemeye başladılar. Şimdi gebelerde şeker yüklemesi nedeniyle bana hücum ediyorlar. Ben gebelerde şeker yüklenmesine karşıyım, bunu da her seferinde söylüyorum. Çünkü bana, yüzlerce gebeden şikayet geliyor" diye konuştu.

Gebelik şekerini önlemenin çok kolay yolları olduğuna dikkati çeken Karatay, şöyle devam etti:

"Bizim ülkemizdeki gibi dünyanın hiçbir yerinde tarama olarak yapılmaz, rutin olarak yapılmaz. Gebelik şekerini önlemenin en önemli yollarından biri gebeliğin başında, hamileliğin başından itibaren iyi izlenmesi, hamilenin aşırı kilo almamasını sağlamaktır. Endokronoloji ve diğer dernekler de zaten bunu öneriyor. Kitaplarımı okusalar karbonhidrat verdiğimi görecekler. Ben doğal karbonhidrat veriyorum, bunun farkında değiller veya görmezden geliyorlar. Bir gebenin karbonhidrata ihtiyacı var diyorlar, tabii ki var. Ama sizin yüklediğiniz şekere ihtiyacı yok. Bir kerede anneye yüklenen 100 gram şekerin plasentayı ve bebeği bozduğu biliniyor. Bizim ülkede bazı anne adaylarını 4 kere, 10 kere yapılıyor. Bir kişiye 9 kere yapıldığını biliyorum."

Karatay, kendisine ulaşan çok kadının, gebelik şekeri yüklenmesinden sonra, karınlarındaki bebeklerin sağlığında bozulmalar meydana geldiği, erken veya sezaryenle doğum olduğunu bazen de bebeklerin öldüğü şeklinde şikayetler ilettiğini aktardı.

Yüklenen şekerin doğal olmadığını vurgulayan Karatay, "Yükledikleri şeker bildiğimiz beyaz çay şekeri. 100 gramı bir kerede içiriyorlar. Bazı devlet hastanelerinde hazır mısır şurubu şekeri şeklinde içiriyor. Üstelik mısır şurubu şekeri kanın şekerini yükseltmez. Mısır şekeri diğer şekerden, anne için de bebek için de plasenta için de tehlikelidir. Çocuklar o yüzden erken doğuyor, hasta oluyor. Bunu önlemek elimizde" diye konuştu.

- "Annenin kilo alması, şeker yüklemesinden çok daha tehlikeli"

Karatay, şeker yüklemesi yerine şunları önerdi:

"Annenin kilo alması, şeker yüklemesinden çok daha tehlikeli. Birçok soruna neden olur. Hamile kalmadan önce şişman kadınlar kilo vermeli. Hamilelik sırasında dikkatli beslenmeli. Hamile kadınlar doğal karbonhidrat alabilir. Kuru fasulye grubu, fındık fıstık gibi. Bunlarda doğal karbonhidrat ve mineral, yağ ve protein var. Ben, saf ve un ufak olmuş şekere karşıyım. Hamilelerde gebelik şekerinin en önemli belirtisi D vitamini eksikliğidir. Bana gönderilen yazılarda D vitaminine hiç bakılmamış."

Hamilelere şeker yüklemesi yapılmaması gerektiğini ifade eden Karatay, şunları kaydetti:

"İnsülin yükselmesine, trigiliserit değerine baktırsınlar. Bunlar şeker metabolizmasının bozulduğunu gösteren çok önemli kimyasal göstergeler. D vitamini düşükse şeker metabolizması bozuktur. Tekrar bu gebeye şeker yüklemek tehlikelidir, zararlıdır, erken doğum sebebidir. Bir hastama 3 ayrı hamilelikte şeker yüklemesi yapıldı, 3'ünde de erken doğum, sezaryen ve bebekleri kuvözde kaldı. 3 dilim baklavayı yiyebilirler ben buna karşı değilim ben saf ve sıvı şekere karşıyım. Pekmez, bal, bunlar boş kaloridir, bebeğin gelişimini önlüyor. Şeker yüklemesi eskiden yoktu. Şeker yüklemesi son 10-11 yıldır rutine girdi. Jinekoloji derneğinin verilerine göre, erken doğum, sezaryen ve bebeklerin yoğun bakımda kalma oranı yüzde 12 arttı. Bu Avrupa ortalamasının başında geliyor. Bence bunun sebebi defalarca, lüzumsuz yapılan şeker yüklemesidir. Bana hucum edeceklerine bunun sebeplerini incelesinler."

Haber Ara