Laricani, Katar temaslarını tamamlamasının ardından başkent Doha'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Laricani, Katar ziyaretinde, Emir Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Katar Şura Meclisi Başkanı Muhammed bin Mübarek el-Huleyfi, Dışişleri Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiyye ile ikili ilişkiler ve bölgesel konular hakkında faydalı ve verimli görüşmeler gerçekleştirmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Yunusi'nin "Irak başkentimizdir" açıklamasına ilişkin Laricani, tercümede bir hata olabileceğini, burada önemli olanın "İran'ın tüm devletlere saygıyla yaklaştığını, politikasının da tüm devletlerle barış içinde yaşamak olduğunu" bildirdi. Laricani, "İran İslam Cumhuriyeti'nden gelen resmi açıklamalara önem göstermenizi rica ederim, sanırım burada tercümede hata vardı ve kesin ifadeler değildi" dedi.
-"İran güçleri Yemen'de bulunmuyor"-
Laricani, İran'ın Irak'taki askeri varlığının sorulması üzerine ise "İslam Cumhuriyeti devrimini başarmasının üstünden geçen 33 sene içinde İran'ın hiçbir ülkeye saldırmadığını ancak kendisine saldırıldığını, bölgedeki bazı ülkelerin de bu saldırılara yardım ettiğini" belirterek, şunları bildirdi:
"İran'ın neden Irak'ta olduğu, Irak'a yardım ettiği soruluyor. Sizlere soruyorum, önümüzde oynanan oyunu görmüyor musunuz? DAEŞ (IŞİD), kirli bir terör örgütü. Irak ve Suriye üzerindeki toprakları işgal etti. Bu zor günlerde, Irak hükümeti yardımımızı istedi. Örgütün asıl zararı Irak halkının üzerineydi. Eğer ki biz bu yardımı sunmasaydık, DAEŞ terörü çok daha fazla ülkeye bulaşacaktı. Olaylar çok daha farklı gelişirdi. Bu bizim için olumlu bir şeydir. Biz, bu vahşi barbar terörist hareketi durdurmak için yardım etmişiz. Sonra başkalarının yanında yer alıp, 'neden böyle yaptınız' diye soruluyor? DAEŞ'in daha sonra yol açabileceği sorunları görmeden bizim yardımımız sorgulanıyor."
Laricani'ye ayrıca Yemen'de yönetime el koyan Ensarullah hareketi (Husiler) ile olan ilişkileri ve Katar temaslarında Yemen konusunun ne şekilde gündeme geldiği sorusu yöneltildi.
İran'ın Yemen'de silahlı varlığı olduğunu reddeden Laricani, "İran güçleri Yemen'de bulunmuyor. Bu basının yarattığı bir hava. Ben Bahreyn'de olsun Yemen'de olsun bu sorunların tüm taraflar arasında iç siyasi diyalog dışında başka bir yolla çözülebileceğine inanmıyorum. Katarlı muhataplarımızla Libya, Suriye, Yemen, Irak gibi birçok konuyu ele aldık. Şu konuda görüş birliğimiz var: Yemen'de olanın siyasi yollar aracılığıyla ve iç diyalogla çözülebileceğine inanıyoruz. Bölge ülkelerinin de bu konuda yardımına ihtiyaç var" diye konuştu.
-"Bölgemizdeki hangi sorunu çözdüler?"-
ABD basınında yer alan Washington yönetiminin, Ortadoğu'da yeni bir füze kalkanı sistemi kurmaya hazırlandığı iddiaları ve bunun gerçekleşmesi halinde İran'ın tepkilerinin ne olacağı sorulan Laricani, "ABD'nin bölgemizde çok sayıda askeri tesisi bulunuyor. Bu soruyu onlar cevaplamalı. Bölgemizdeki hangi sorunu çözdüler? Tesisleriyle bölgemizde savaşı azaltıyorlar mı çoğaltıyorlar mı? Bölgemizdeki asıl sorun, dünyanın öbür yanından gelip, bölgemizde sorun çıkartanlardır" değerlendirmesinde bulundu.
İran ile nükleer görüşmelerde eski başmüzakereci olan Laricani, 5+1 ülkeleriyle sürmekte olan müzakerelerin son aşamasında "iki tarafın ileriye doğru gidebildiğini" söyleyemeyeceğini ancak "başarıya ulaşmasını umduğunu" dile getirdi.
"Arap ülkeleri ve uluslararası yapılar, silahla hükümeti ele geçirdikleri için Ensarullah hareketini tanımazken, sizler Husileri darbeci veya yönetimi zorla ele geçirmiş olarak görmüyorsunuz. Bu açmaza nasıl bir çözüm öngörüyorsunuz" sorusunu yanıtlayan Laricani, şunları kaydetti:
"Arap ülkelerinin Ensarullah hareketini tanımadığını düşünmüyorum. Ensarullah, Yemen halkının içindeki oluşumlardan bir tanesi. Bölgedeki sorunlar bunun gibi hükümler verilmeden de çözülebilir. Siyasi sorunların siyasi yollardan çözülmesi gerekir. Bizce siyasi durumun sıfıra veya yüze varması mümkün değildir. Yemen'de yaşananlar, onların iç meselesidir. Bu yüzden taraflardan birine baskı yapılması veya suçlanması Yemen'deki durumu düzeltmez. Bu durum ancak ülkedeki tarafların tamamının dahil olduğu diyalog yoluyla çözülebilir."