Canikli, A Haber televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında dün gerçekleştirilen Ekonomi Değerlendirme Toplantısı'nın ardından yapılan açıklamayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Canikli, Türkiye'nin 2003'ten bugüne kadar birçoğu ağır olarak nitelendirebilecek krizlerle karşı karşıya kaldığını, bu krizlerden en az seviyede etkilendiğini ve etkilerini çok kısa sürede ortadan kaldırabildiğini söyledi.
"Bu yaşadığımız krizler de Merkez Bankasının gösterdiği tavrın ve performansın bir tespitidir" diyen Canikli, şunları belirtti:
"Bu konu son günlerde bir hayli tartışılıyor. Bir konunun tartışılması değerlendirilmesi başka bir şey ama Merkez Bankasının pozisyonunun tartışılması ve bununla ilgili birtakım spekülasyonların yapılması başka bir şeydir. Gündemde bir tartışma konusu varsa elbette herkes kanaatini söyleyecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız da haklı olarak düşüncelerini paylaşıyor. Dünyanın bütün ülkelerinde yönetimle merkez bankaları arasında ya da diğer kurumlar arasında fikir telakkileri olabilmektedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizlerin yüksek olduğu konusundaki eleştirileri hatırlatılarak, "Merkez Bankası 17 Mart'ta Para Politikası Kurulunda faizleri indirmezse ya da sınırlı artırıma giderse o zaman da doğru zamanda doğru kararı mı almış olacak" sorusu üzerine, para politikasının sorumluluğunun, uygulamasının tamamen Merkez Bankasında olduğunu vurguladı.
"Cumhurbaşkanımız yüzde yüz haklı olarak düşüncelerini paylaşıyor" ifadesini kullanan Canikli, genelde Merkez Bankasının özelde Para Politikası Kurulunun faiz söz konusu olunca bütün kamuoyundaki bu tartışmaları, talepleri, dünyadaki gelişmeleri, dataları dikkate alarak kararı kendisinin verdiğini anlattı.
Canikli, " Hükümetin Merkez Bankasına talimatı ya da direktifi değildir. Merkez Bankasının kanunu açıktır, hukuki yapısı ortadadır. Fiilen dışarıdan talimat verilmesi söz konusu olamaz" dedi.
-Yatırım ve üretim için yeni paket-
Dünkü toplantıda yeni bir paketten bahsedildiği belirtilerek, yeni bir teşvikin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Canikli, insanların refah seviyelerinin yükselmesi için de üretim, bunun için de büyüme ve yatırım gerektiğini bildirdi. Canikli, şöyle devam etti:
"Yatımcıların yatırım yapmalarını sağlayacak ortamların daha iyileştirilmesi gerekiyor. Paketin özü bu olacaktır. Özellikle ihracata yönelik yatırımların maliyetlerinin azaltılmasına yönelik. Yani bu sürekli yapılan bir şey ama biraz daha fazla şekilde yapılacak, içinde bulunduğumuz uluslararası konjonktür dikkate alınarak. Çünkü biliyorsunuz bizim en büyük ihracat partnerimiz Avro Bölgesi. Orada üretimle ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Özetlemek gerekirse ihracata yönelik, üretim yapan sektörün yatırımının ve üretimin teşvik edilmesi amaçlanıyor. Tabii bu aynı zamanda istihdam demektir. Yeni istihdam imkanlarının oluşturulması demektir."
-"Tedbirlerin önemli bölümü hemen uygulamaya geçecek"-
Bu paketin zamanlamasının sorulmasına karşılık da Canikli, çok kısa süre içerisinde uygulamaya konulacağını ifade etti.
Canikli, "Adımlar atılacak somut, net ve hemen sonuç alınabilecek. Genelde ekonomide kararlar kolay kolay şey yapmaz. Bu tedbirlerin önemli bir bölümü hemen uygulamaya geçecek ve hemen insanların yatırım kararlarını olumlu yönde etkileyecek mekanizmaları içerecek. Önümüzdeki günlerde ayrıntılı bir şeklide kamuoyuyla paylaşılacak" diye konuştu.
-"Merkez Bankası döviz konusunda sakin davranıyor"-
"Merkez Bankasından dolar kuruyla ilgili yeni bir hamle gelebilir mi, gelmeli mi size göre? Ayın 17'sinde bir toplantı var, bütün bu toplantılardan sonra Merkez Bankası hala faizi indirebilir mi" sorusuna karşılık Canikli, yönlendirme anlamına gelecek açıklamalardan kaçınmak gerektiğini kaydetti.
"Herkes düşüncesini kanaatini söyledi bundan sonra karar Merkez Bankası Para Politikası Karar Kurulunundur" diyen Canikli, döviz konusuyla ilgili olarak, Merkez Bankasının sakin davrandığını ifade etti.
Canikli, "Olaya öyle çok olağanüstü bir durum varmış gibi bir refleks içerisinde değil ve doğru bir yaklaşım bu çünkü sonuç itibarıyla dolardaki bu gelişme bizim ekonomimizin ürettiği bir durum değil tamamen dışarı kaynaklı. Bunun tespit edilmesi gerekiyor içsel faktörlerden kaynaklanmıyor" değerlendirmesini yaptı.
Bakan Canikli, siyasi istikrarda herhangi bir sıkıntı bulunmadığını tam tersine özellikle Çözüm Süreci'nde gelinen noktanın siyasi istikrar beklentisini güçlendirdiğini vurguladı.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanıyla görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün Merkez Bankası Başkanıyla görüşeceği hatırlatılarak, doların yükselmesinde siyasi açıklamaların etkisinin sorulması üzerine Canikli, şunları kaydetti:
"Bu yorumlar doğru değil bu tartışmaların dolardaki gelişmeleri izah etmesi kesinlikle söz konusu değil. Peki avro neden dolar karşısında adeta tepetakla gidiyor? Aynı şey Kanada doları için geçerli onu nasıl izah edeceksiniz? Eğer TL'nin son günlerde dolar karşısında değer kaybetmesi bu tartışmalara bağlanıyor ise bu çok sığ ekonomik olmayan bir değerlendirmedir. Kesinlikle hiçbir altyapısı yoktur. Bu tür tartışmalar olur, olması gerekir dünyanın her yerinde olur. Sayın Cumhurbaşkanımız yürütme organının en önemli oyuncusu olarak elbette Merkez Bankası ile görüşmesi, görüşler alması kanaatini paylaşması son derece doğaldır. Biliyorsunuz Merkez Bankası başkanları yılda 2 defa hem Bakanlar Kuruluna brifing verir hem de Plan Bütçe Komisyonu'na brifing verir gelişmelerle ilgili. Dolayısıyla bu tür tartışmalar oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın kanaatini ilk elden Merkez Bankası başkanına aktarmak istemesi de son derece doğaldır, olayı böyle değerlendirmek gerekir. Bu tartışmaların yaşanan ekonomik gelişmelerle ilgisi en az seviyededir, ihmal edilecek kadar etkisizdir. Çok net söylüyorum"
-Büyüme tahmini-
2014 büyüme rakamlarına ilişkin tahmininin sorulması üzerine de Canikli, "Artı büyüme yazacak o kesin, 3'ün üzerinde diye tahmin ediyoruz. Beklentiler civarında gelir son çeyrek büyümesi. Onda herhangi bir sıkıntı olmaz çok bir sapma olacağını ben tahmin etmiyorum açıkçası. Beklentilerin ötesinde Orta Vadeli Plan'da veya daha sonra revize edilen rakamlar dikkate alındığında ondan bir sapma meydana gelmez" yanıtını verdi.
