Köylü, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de kanunların eksik uygulanmasından ötürü bazı sıkıntıların oluştuğunu söyledi.
"O yüzden maalesef uygulama doğru olmadıkça, eksik oldukça kanun değiştirmeye koşuyoruz" diyen Köylü, şöyle konuştu:
"Durmadan o yönü tercih ediyoruz, bu kısmı doğru değil işin. Bu uygulayıcılar kimse bunları eğitmemiz gerekir. Eğitemiyoruz biz, yapmamız gerekenin doğrusu budur. Bunu yapabilseydik, bu kadar çok kanun değiştirmeye ihtiyaç kalmayacaktı. Bir örnek vereyim size. Orada, polisin, yakalama, gözaltına alma, uzaklaştırma gibi yetkilerinden bahsediliyor. Bir olay olduğu zaman, polis oradan adamları uzaklaştırabilir. Etrafta kargaşa yaratacak kişileri olay mahallinden uzaklaştıramaz mı, uzaklaştırır. O yetkisi zaten var."
Hakkı Köylü, suçüstü halinde suçu işleyeni yakalama yetkisinin, polisin yanı sıra orada bulunan her vatandaşta olduğunu dile getirdi.
Bu yetki vatandaşa bile verilmişken polisin de bu yetkiyi kullanması gerektiğini vurgulayan Köylü, şunları kaydetti:
"Polis yetkiyi kullansa sorun yok ama yetkiyi kullanırken sorumluluk da var. Sorumluluktan kaçamazsın. Kullandığın yetkinin de bir sorumluluğu var onu üstlenmek zorundasın. Polis birine ateş edecek şimdi, mevcut kanunda polisin silah kullanma yetkisi çok geniş. Kanunu okuyanlar, polise silah yetkisi verdik zannediyorlar ilave olarak. Aslında, Polis, Vazife ve Salahiyet Kanunu'na baktığın zaman görürsün orada. Polis, suçüstü hallerinde kaçan kişiyi yakalamak için onu durdurabilecek ölçüde silah kullanma yetkisine haiz. Kendisini dövmek isteyene, kendisine vurmak isteyene, ateş edene, molotof atana karşı meşru müdafaadır."
Köylü, polisin bu hakkını her zaman kullanabileceğini, onun ölçüsünün bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Adam sana elinde küçük bir sopayla geliyorsa sen çekip tabancayla vuramazsın. Onu nasıl durdurabileceksen o şekilde durduracaksın. Kendi gücünle durdurabiliyorsan durdurursun. 10 yaşındaki bir çocuk elinde bıçakla polise dürterse çekip çocuğu vuramazsın, Amerika'da olduğu gibi. Bu, meşru müdafaa değildir. Ama karşındaki kişi, 18-20 veya 30 yaşında birisiyse o zaman vurabilirsin, bu meşru müdafaadır. Bu çok hassas bir konudur, polisin bunun eğitimini almış olması lazım. Başkasının canını ve malını korumak da polisin görevidir ve orada da silah kullanabilir. Yeni kanunla verilecekmiş gibi millete bu şekilde yansıtıyorlar. 'Polis, birisi birisinin dükkanını yakarken falan görürse tak kafasından vuracak' diyorlar, böyle değil. Vatandaşın da kendi dükkanını yağmalayan adamı vurma yetkisi vardır ama bunlar hiç kullanılmadı bugüne kadar."