Yıldız, bakanlıktaki, Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) temsilcilerini kabulünde, sektörün problemlerine kayıtsız kalmayacaklarını ve her zaman üreticilerin yanında olacaklarını vurguladı.
TANAP pojesinde 1,5 milyar dolar değerinde 1,3 milyon ton çelik boru kullanılacağını belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"Bunun yalnızca 200 bin tonu dışarıda, 1,1 milyon tonu da içeride imal edilecek. Bu önemli bir konu. Bununla alakalı problemlerin, anti-dampingle alakalı soruşturmaların TANAP'ın etkilenmeyeceği şekilde devamını hep beraber sağlamış olacağız. Çünkü bunu yapıyor olmamız halinde yeni geliştireceğimiz projelerin, İran'dan gelecek doğalgaz boru hattının, Basra'dan gelip Türkiye'den Ceyhan'a ulaşacak olan boru hattının, yine Türkmenistan'dan gelebilecek boru hatlarının, Doğu Akdeniz'le alakalı geliştirilebilecek boru hatlarının hepsinin burada önemli bir pazar payı olacağını düşünüyoruz."
Yıldız, hem yerli üretimin desteklenmesi hem de mevcut projelerin etkilenmemesi konusunda ortak bir nokta bulacaklarını vurguladı.
Avrupa'da birinci, dünyada beşinci sırada olan çelik boru imalatının artırılmasında büyük katkıları olacağına inandığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
"Çelik boru imalatçılarının her zaman Türkiye'deki bütün projelerde yer almasından yanayım. Artık teknolojimiz, bununla alakalı imalat düzeyimiz, kapasitelerimiz bunun çok fevkinde. Yalnızca bir karşılaştırma olarak söylüyorum, ÇEBİD'in her yıl yaptığı ihracat TANAP projesinden daha büyük. Yani her yıl TANAP'tan daha büyük bir boru hacmini aslında dünya pazarlarına sunmuş, ihracatını yapmış oluyorlar."
Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Başkanı Ahmet Kamil Erciyas da Türk çelik boru sanayi olarak 1,5 milyar doların üzerinde ihracat yaptıklarını ve yaklaşık 2 milyon ton çelik boru ihraç ettiklerini söyledi.
Erciyas, 6 milyon ton kapasitesi olan, 4 milyon ton filli üretim yapan bir sektör ün oluştuğunu dile getirdi.
TANAP projesi için yerli ürün kullanamadıklarını ifade eden Erciyas, "Yerli üreticileri teşvik ettik ama istediğimiz neticeyi alamadık. Bunun üzerine ithal yoluyla bunun ham maddesini tedarik etmek zorunda kaldık. Tabii ki işi dünya fiyatlarıyla aldığımız için en ucuz olan ülkelerden ithal etmek yolunu seçtik" ifadelerini kullandı.
Bazı gecikmelerden dolayı üretime başlayamadıklarını belirten Erciyas, üretime başladıklarında bunu tamamen telafi edecek konumda olduklarını ve erken bitirme ihtimallerinni de bulunduğunu söyledi.
Erciyas, yerli çelik üreticilerinin anti-damping talebinde bulunduklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu anti-damping Türkiye'nin ithalat yaptığı 7 ülkeyi kapsıyor. Bunlardan yapılan ithalat da geçen sene Türkiye'nin toplam yaptığı ithalatın yüzde 88'ini oluşturmakta. Yani yüzde 88'ine ithalat kapılarımızı kapatarak bir takım projelerinin etkilenmesi ve tedbirlerinin alması düşünülüyor ancak burada en fazla etkilenecek TANAP projesidir. TANAP projesinin öncelikle bu kapsamın dışında bırakılması için ricada bulunmak istiyorum."