Dolar

34,9465

Euro

36,7002

Altın

2.982,38

Bist

10.125,46

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Alpay:

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Alpay:

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-08 09:12:06

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Alpay:
Yapı Kredi Portföy Yönetimi Genel Müdürü Emir Alpay, Türkiye çapında finansal okur yazarlığın artmasıyla birlikte Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu'ndaki (TEFAS) işlem hacminin artacağını belirterek, "Her şeyden önce yatırımcılar profesyonel bir yardım alsın ya da almasın kendi araştırmalarını yaparak farklı fon stratejilerine yatırım yapabilecekler" dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Alpay, TEFAS'ın hayata geçmesiyle birlikte öncelikle her türlü fon müşterisinin istediği fonu satın alabilecek konuma geldiğini, valörlü ve nitelikli fonların TEFAS üzerinden satın alınabileceğini söyledi.

Valörlü fonlar piyasasının 10 milyar liranın üzerinde büyüklüğe ulaştığını kaydeden Alpay, "Burada öne çıkan fonlar için yatırımcılar TEFAS üzerinden valörlü fonların detaylı bilgilerini, büyüklüklerini ve geçmişe dönük performanslarını görebilecekler. Fon bilgilendirme platformu ile yatırımcılara daha kolay ve sağlıklı bir seçim yapabilme şansı tanınmış olacak" şeklinde konuştu.

Alpay, bir fonun ne kadar uzun bir geçmişe sahip olduğunun ve bu süre içinde sağladığı getirinin alınan riske karşı iyi analiz edilmesinin hem kendileri için hem de müşterileri için büyük önem taşıdığını vurguladı. Yapı Kredi Portföy olarak 2015 yılında "amiral gemisi" diye niteledikleri fonları ön plana çıkartmaya çalışacakları bilgisini veren Alpay, şöyle devam etti:

"Bizim burada 15 seneyi aşkın bir geçmişi olan Koç İştirak Fonu'muz öne çıkıyor. Geriye gidip bu fonun sağladığı getiriye baktığınız zaman dikkat çeken başarılı performansını görebiliyoruz. Bizim müşterilerimize göstermeye çalıştığımız da bu. Fon müşterisiyseniz uzun vadeli müşteri bakış açısında olmanız gerekiyor. Bu da beraberinde varlık dağılımının iyi yapılmasını gerektiriyor."

TEFAS'ın Türkiye fon pazarına olan etkisinin giderek büyümesini beklediklerini ifade eden Alpay, yatırımcıların özellikle valörlü fonlarda zaman geçtikçe daha çok seçici olabileceklerini, fon platformu üzerinden yapacakları araştırma ile kendilerine daha uygun fonlar seçebileceklerini söyledi. Alpay, "Ülkemiz çapında finansal okur yazarlığın artması ile beraber TEFAS'taki işlem hacminin artacağına inanıyoruz. Her şeyden önce yatırımcılar profesyonel bir yardım alsın ya da almasın burada kendi araştırmalarını yaparak, farklı fon stratejilerine yatırım yapabilecekler" diye konuştu.

-"Yatırım kararlarımızı komitemizde alıyoruz"

Özellikle performans olarak çok farklılık gösteren hisse senedi yoğun fonlarda Yapı Kredi'ye ait fonun genellikle getiri sıralamasında ilk 5 içinde olduğu hatırlatılarak, bu başarının neye bağlı olduğunun sorulması üzerine Alpay, şunları söyledi:

"Biz Fitch Ratings'den en yüksek standart derecesine sahip Portföy Yönetim şirketiyiz. Buradaki en önemli etkenlerden biri hisse senedi seçiminde ve diğer yatırım kararlarında uyguladığımız prosedürler. Hisse senetlerini seçerken, bağımsız araştırma grubumuz şirketlerle görüşüyor ve hem temel hem de teknik analizlerle bir ana portföy oluşturuluyor. Bu ana portföy içerisinde yer alan hisse senetlerini çok iyi izliyoruz. Burada öne çıkan hisse senetlerine daha ağırlıklı olarak yatırım yapmaya çalışıyoruz. Bu işi iyi bilen, kalifiye bir grupla çalışmak burada önemli olan noktalardan biri. Biz yatırım kararlarımızı yatırım komitemizde alıyoruz."

Alpay, Türkiye'de portföy yönetiminin istenilen düzeye gelmemesinin nedenlerinin sorulması üzerine de şu açıklamalarda bulundu:

"Yurt dışına baktığınız zaman çok daha büyük portföy yönetim şirketleriyle karşılaşıyoruz. Bunun önemli sebeplerinden biri de yaratılan alternatif getiriler. Türkiye, yüksek faiz döneminden geçmiş bir ülke. Bu sebeple, faiz oranı çok önemli rol oynuyor. Bu durum, bizim gibi portföy yönetim şirketlerinin karşısına ister istemez mevduat faizini bir rakip olarak çıkarıyor. Ancak son yıllarda mevduat faizlerindeki durulma ya da faizlerdeki geri çekilme sektör olarak bizim avantajımıza oldu. Mevduattaki düşüş son 4-5 yıldır daha hızlı ve daha aktif büyüme getirdi. Ayrıca Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) devlet katkısıyla hızla büyümesi, portföy yönetim şirketlerinin de hızlı büyümesini sağladı."

-"Yatırım sepetinde yüzde 20-30 oranında döviz önerisi"

2015 yılı yatırım sepeti önerisi olarak yüzde 20-30 civarında döviz düşündüklerini belirten Alpay, bunun dışında yüzde 20 hisse senedi endeksini de önerebileceklerini söyledi. Alpay, "Biz hisse senetlerindeki potansiyeli uzun dönemde iyi görüyoruz ve bunu her zaman tutmak istiyoruz. Geri kalanı da sabit getirili, özellikle değişken faizli ürünlere yatırım yapılabilir. Burada özel sektör tahvil fonları ön plana çıkıyor.

Varlık dağılımını yaparken her riske karşı kendinizi korumaya çalışmalı, sadece hisse senedi fonu almamalı, sabit getirili menkul kıymetler fonu, yabancı paraya yatırım yapan eurobond fonları ile bir sepet oluşturmalısınız. Bu sayede piyasa dalgalanmalarından uzun vadede en az şekilde etkilenmeye çalışacaksınız" değerlendirmesinde bulundu.

2015 yılı piyasa beklentilerine ilişkin ise Alpay, petrolün 50 dolar seviyelerinde devam etmesi durumunda, özellikle Türkiye ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere çok avantaj sağlayacağını dile getirdi. Dolarda 2015 sonuna doğru muhtemel faiz artırımı beklediklerini ifade eden Alpay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'nın faiz artırımı iki aydır yaşanan çalkantıların en büyük nedeni. Diğer taraftan da Avrupa Merkez Bankası mart itibariyle parasal genişlemeye gidecek. Bunun etkilerinin de biraz gecikmeli de olsa özellikle Türkiye için ve gelişmekte olan ülkelerde Amerika'nın boşalttığı hacmi doldurması yönünde olacağını bekliyoruz.

-"Butik portföy yönetimi"

Alpay, mikro düzeyde hedef odaklı fon çalışmaları ve butik portföy yönetiminin yapılıp yapılmadığı sorusuna ise "Butik portföy yönetimi yapılıyor ama butik portföy dediğimiz zaman her müşterinin isteğine bağlı değil daha çok eşitliğe dayalı modellerde yapıyoruz. Örneğin siz, yüzde yüz hisse senedi içeren bir portföy yönetimi istiyorsanız, yüzde yüz portföy yönetimi modelimiz var sizi oraya yönlendiriyoruz. Kendi risk ve getiri profilinize uygun olarak portföy dağılımı yapabileceğimiz hisse senedi, döviz, tahvil ve sabit getirili menkul kıymet modellerimiz var. Bu modellerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre doğru ürün gamına yönlendirmek için çalışıyoruz" şeklinde cevap verdi.

Türkiye'de tasarrufları sermaye piyasasına çekmek için yapılması planlanan çalışmalar konusunda özellikle yatırım fonlarının ve bireysel emeklilik fonlarının büyümesinin çok önem taşıdığını vurgulayan Alpay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bireysel emeklilik fonları, sermaye piyasasını en uzun soluklu büyütebilecek ürünlerden biri. Siz bugün ufak miktarlarda yatırım yaparsanız 3-5 sene sonra yatırımlarınızın çok hızlı büyüdüğünü göreceksiniz. Günlük değerleme yapmak yerine uzun vadeli değerleme yapılması gerekiyor. Bu durum tasarruf artışına büyük katkı sağlayacak etkenlerden biri.

Ayrıca gençler ve yeni doğan bebekler için tasarruf hesapları açılıyor. Bunun dünyada da örnekleri var. Bu tasarruf hesaplarında Maliye uygun görürse gerekli vergi indirimleriyle stopajı düşürtebilirsiniz. Bunlarla hem nüfusu desteklersiniz hem de harcama yerine gençler için ileride üniversite, lise masraflarını karşılamak için eğitim ve birikim hesapları açabilirsiniz. Bizim de çocuklara yönelik olarak İlk Param ürünümüz var. Bu ürünümüzle her ay hesabınızdan ya da kredi kartınızdan sizin uygun gördüğünüz tutarda fona yatırım yapılıyor. Uzun vadede baktığınız zaman da bir birikiminiz oluyor. Her noktada 'damlaya damlaya göl olur' atasözünü yansıtıyor."

Alpay, BES'in 2014 yılındaki büyümesinin oldukça çarpıcı olduğuna dikkati çekti. Fonun 2015 sonunda 50 milyar liralık büyüklüğü geçmesini beklediklerini belirten Alpay, BES'in hızlı büyümesinin sermaye piyasalarında da volatiliteyi düşürücü etkiye sahip olduğunu söyledi.

SON VİDEO HABER

Suriyeliler teröristleri taşlayarak kovdu

Haber Ara