Mardin'de, "Türkiye'de Kadının Değişen ve Gelişen Konumu" konulu panelde konuşan Davutoğlu, herkesin yüreğini dağlayan kadına yönelik şiddetle ilgili gelişmelere değinmek istediğini ifade etti.
Mersin'de öldürülen Özgecan'ın (Aslan) artık bir simge olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Özgecan kızımızın katledilmesi sonrasında, esas onunla birlikte simge olan ve Anadolu irfanını yansıtan babası Mehmet Aslan'dı. Buradan Özgecan'ın babasına, bir kez daha selam ediyorum, ihtiramlarımı, hürmetlerimi gönderiyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Bir baba olarak, kız babası olarak, kızlarımın herhangi birinin bir tek saç teline bir şey değse, yüreğine ateş düşen bir kız babası olarak, Mehmet Arslan'ın bu acı içinde hiçbir intikam duygusu yaşamadan herkesi merhamete, düşünmeye, tefekküre çağıran o gür sesi var ya, işte bu toprakların sesidir. Özgecan, Allah'ın rahmetine kavuştu ama o rahmete kavuşma üzerinden öylesine bir ders verildi ki bize, o dersin gereğini herkesin yapması lazım" diye konuştu.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz bu çerçevede, kadına yönelik şiddet konusunda bütün bir halkımızı seferberliğe çağırıyoruz. Kadına yönelik şiddet, hangi gerekçeyle olursa olsun töreydi gibi, aslında doğru anlamda kullanıldığında güzel bir anlam ifade etmesi gereken töre gibi, doğru olduğunda hepimizin başını ortaya koyacağı namus gibi kavramlar üzerinden hiçbir şekilde tecviz edilemez. Kadına yönelik şiddet konusunda hepimizin aynı tutumda birleşmesi lazım.
Anam rahmetlinin söylediği Türkmen deyişi vardı bizim Toroslar'da; 'Erkeğin kötüsü kadına el uzatır, kadının kötüsü çocuğa el uzatır.' Anadolu irfanının özetleyip getirdiği önümüze sunduğu bu. En namert erkek, zayıf kadına el uzatan erkektir. Yine en acımasız kişi, çocuğuna şiddetle muamele eden kişidir. O çocuk gözüne baktığında babada disiplini ama disiplinle birlikte muhabbeti görmek ister, annede merhameti görmek ister. Merhamet ve muhabbet ortamında yetişen bir çocuk, daha sonra bir görev aldığında, vali olmuşsa şehir ahalisine merhamet ve muhabbetle bakar. Polis olmuşsa, görevini yaparken herhangi bir şiddeti engellerken dahi en merhametli şekilde davranır. Bizim hepimizin anneler ve babalar olarak en öncelikli görevlerinin başında bu anlamda merhameti egemen kılmak vardır."
-"Kampanyalar, Türkiye'deki kadın gerçeğini değiştirdi"
Başbakan Davutoğlu, kadınlara dönük olarak AK Parti iktidarları döneminde başlattıkları kampanyaların Türkiye'deki kadın gerçeğini değiştirdiğini söyledi.
Davutoğlu, "Şimdi özellikle de muhafazakar veya geleneksel değerler üzerinden halkımızın kültürüne tepeden bakarak, sanki bütün bu şiddet, sadece bu geleneksel değerlerde varmış gibi davrananlara buradan sesleniyorum; Hiçbir şekilde bizim değerlerimiz şiddet öngörmez" değerlendirmesinde bulundu.
28 Avrupa Birliği ülkesinde yapılan, kadın ve genç kızların 15 yaşından sonra üçte birinin şiddet gördüğünü ortaya koyan araştırma sonuçlarına değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bu mesele sadece Türkiye'ye has bir olgu değil, bütün dünyaya has bir olgu. Kadın cinayetleri Avrupa'da en şiddetli şekilde, en fazla görülen yerler, en demokratik olarak en gelişmiş olarak görülen yerler aynı zamanda, modern çağdaşlık anlamında da. İsveç'te, Amerika'nın çok gelişmiş eyaletlerinde de bu problem var. Şunu demek için bunu söylüyorum. Hem kadınlarımıza, annelik gibi onurlu bir vazife yürütürken destek olmamız lazım, onlara hizmet etmemiz lazım, onların hayatını kolaylaştırmamız lazım, kadınlarımız sosyal hayatta görev aldıklarında onların önünü açmamız lazım modern hayat içinde. Kadınlarımızın üzerine bu yükün çifte bir yük olarak gelmemesi için de her türlü düzenlemeyi yapmamız lazım. Özellikle de kız çocuklarımızın eğitimi burada önem taşıyor."
Davutoğlu, 2008-2012 yılları arasında yürütülen "Ana-Kız Okuldayız" kampanyasında, 2 milyon vatandaşın okur-yazar niteliği kazandığını, 2003'te başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyasında 250 bin kızın eğitim hayatına katıldığını, 919 bin öğretmenden 499 bininin kadın öğretmen olduğunu dile getirdi.
-İlkokul öğretmenlerini andı
Kendisinin de ilkokulda iki kadın öğretmenden feyiz aldığını anlatan Davutoğlu, "Fitnat Hocam ve Müzeyyen Hocam... Hala isimlerini hatırlarım, Allah rahmet eylesin, her ikisine. Biri yakın zamanda vefat etti. Annemizle öğretmeni ayırt etmezdik. Kadın ve erkek öğretmenlerimizi bu konuda da özellikle çocuklarımızı yetiştirirken bu merhamet içinde yetiştirmesi ve bu bilinçlendirmeyi çocuklarımıza yapması büyük önem taşıyor" diye konuştu.
Okul öncesi eğitimde yüzde 94 oranında kadının görev yaptığını, Sağlık Bakanlığı'ndaki 523 bin sağlıkçıdan 325 bininin kadın olduğunu dile getiren Davutoğlu, meslektaşları olan akademisyenlerin yüzde 41'inin, 176 üniversite rektöründen 14'ünün kadın olduğunu söyledi ve "Sayıları inşallah daha da artar" temennisinde bulundu.
Davutoğlu, AK Parti'nin iktidara ilk geldiğinde Meclis'teki kadın milletvekili oranının yüzde 4 dolayında olduğunu, son seçimde ise yüzde 14'e çıktığını ifade ederek, "İnşallah önümüzdeki dönemde bu daha da artacak. Onun için de milletvekili adaylarının tespitinde kadınlarımızın çok daha fazla yer alabilmesi için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Başbakan Davutoğlu, 10 bini aşkın belediye meclis üyesinden 976'sının kadın olduğunu dile getirerek, "Daha fazla olmasını istiyoruz. Daha fazla kadınlarımızın bu çabalara katkı vermesini istiyoruz" diye konuştu.
-Milletvekillerine destek çağrısı
Kadınların bir taraftan sosyal hayatta etkinlik kazanırken, diğer tarafta annelik gibi kutsi görevlerini yapma noktasında ailenin ve dinamik nüfusun korunmasıyla ilgili programı ocak ayında ilan ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, bu kapsamda annelik izninin 12 ay, ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üçüncü çocuk için 6 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışıp tam zamanlı ödeme alma imkanı sağlanacağını anımsattı.
Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Meclis'e sevkedildiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Buradan muhalefet milletvekillerimize de bu yasa konusunda bize destek vermeye çağırıyoruz. Kadın hakları konusunda konuşmak çok kolay ama bu yasada bize destek verilmesini talep ediyoruz ki bir an önce bu yasa geçsin. Yine anneler, eğer çocukların yanında kalmak isterlerse, çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak isterlerse, çocukları eğitim çağına gelene kadar anneler istemeleri halinde ücretsiz izinli sayılabilecekler. Ama işlerini kaybetmeyecekleri imkanlar sunuyoruz. Her doğan çocuğa ilk altını devlet takacak diye kampanya başlattık. Böylece anneliğe verdiğimiz değer ve dinamik nüfus yapısına verdiğimiz önem ortaya konuyor."
(Sürecek)