Kadir Has Üniversitesi'nin Cibali yerleşkesinde düzenlediği "Dünya Futbolunda Hukuk ve Yönetişim" konulu konferansa, UEFA Tahkim Kurulu Başkanı Pedro Tomas Marquez, UEFA Disiplin ve Dürüstlük Birimi Başkanı Dr. Emilio Garcia Silvero, FIFA Oyuncu Statüleri ve Yönetişim Departmanı Başkanı Omar Ongaro, Türkiye Futbol Federasyonu'nun eski başkanı ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Levent Bıçakcı ile Lounghborough Üniversitesi Spor Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Borja Garcia katıldı.
Bıçakcı, konferansın açılış konuşmasını yaptıktan sonra UEFA Tahkim Kurulu Başkanı Marquez, "UEFA'nın Disiplin Prosedürleri" konu başlıklı sunum gerçekleştirdi. Sunumunda UEFA'ya karşı açılan örnek davalar hakkında da bilgi veren Marquez, Fenerbahçe Kulübü'nün UEFA'nın aleyhine Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) açtığı davanın önemine dikkati çekti.
Marquez, 2010 yılında yapılan bir değişiklikle UEFA'nın şike konusunda yeni bir uygulamaya gittiğini belirterek, "Yeni uygulamanın en önemli maddesi, şike ve teşvikte artık zaman aşımı yok. UEFA'ya üye federasyonlar şike ile teşvike gerekli cezaları vermemesi durumunda, UEFA söz konusu kulüpler ve kişilere ceza verme yetkisine sahiptir" ifadelerini kullandı.
Konferansın soru-cevap bölümünde, "UEFA şike takip dosyalarıyla ilgili bir başvuru üzerine mi soruşturma açıyor yoksa kendisi doğrudan soruşturma yapabiliyor mu?" sorusuna Marquez, "Her iki durum da oluyor. Soruşturma ancak raporlanmış delillerle olabiliyor. Şike birçok ülkede ceza kanunlarına bağlı. Burada mahkeme kararlarını da kanıt olarak kullanıyoruz. Polis tarafından sağlanan ses, telefon kayıtları delil olarak sayılır" cevabını verdi.
Fenerbahçe Kulübü'nün stadyum dışından sahaya atılan meşalelerden dolayı geçmişte ceza almasıyla ilgili gelen bir soruya da cevap veren Marquez, "Stadyumun dışındaki insanların fotoğrafı çekilmişti. Meşaleyi atanların o kulübün taraftarı olduğu anlaşılmıştı. Stadyumun çevresinde veya etrafında, maç önü ve sonunda yaşananlar kulüplerin sorumluluğu alanındadır" ifadelerini kullandı.
Irkçılıkla mücadelede yoğun önlemler aldıklarını dile getiren Marquez, kendi ülkesi İspanya'da futbolculara yönelik yapılan ırkçı tezahüratlarla ilgili gelen bir soru üzerine "Bazı ülkelerde insanların hissiyatı 'biz ırkçı değiliz' yönünde. İspanya medeniyetler buluşması olduğu için algıları ırkçı olmadıkları yönünde. Ama bu 'İspanya'da ırkçılık yok' demek değildir. Siyahi bir oyuncuya maymun taklidi yapan İspanya'da çıkabiliyor. UEFA'nın ırkçılıkla mücadelesi temel konusudur" değerlendirmesinde bulundu.
- Silvero: "UEFA'nın disiplin kurulları bağımsızdır"
Konferansta ikinci sunumu ise UEFA Disiplin ve Dürüstlük Birimi Başkanı Silvero, "UEFA'nın Disiplin Yönetmeliği ve Dava Örnekleri" konu başlığıyla yaptı.
Gelen bir soru üzerine UEFA'nın disiplin kurullarının tamamen bağımsız olduğunu vurgulayan Silvero, "UEFA'nın uyguladığı bütün kararlar CAS'a ve sonra da İsviçre Federal Mahkemesi'ne gider. Bu yüzdem UEFA yanlış bir karar vermekten çekinir. UEFA'nın disiplin kurulu bağımsızlığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bağımsızlığı kadar güvenilirdir" şeklinde konuştu.
Bir izleyicinin "CAS, Fenerbahçe'ye verilen cezayı az buldu. UEFA bununla ilgili bir karar alır mı?" sorusuna ise "CAS'tan gelen kararlar ileride alınacak kararları etkilemez. Ancak aynı bir olay olursa CAS'ın verdiği karar göz önüne alınarak bir karar verilir" cevabını verdi.
Silvero, soru-cevap bölümünde Türkiye'deki "şike davası"yla ilgili herhangi bir soru almayacağını kaydetti.
UEFA'nın şikeye karşı önemli bir ciddiyetinin olduğunu aktaran Silvero, "Şikeyle mücadele çok çok zor. Şikeye karşı mücadelede dünyanın en iyi spor organizasyonu olduğumuzu söyleyemem. 32 bin maça bakıyoruz şikeyle ilgili. Bazıları CAS'a ve İsviçre Federal Mahkemesi'ne kadar gitti. Buralarda kendimizi savunduk" diye konuştu.