Yaşamı sadece el yordamıyla değil, tüm güzellikleriyle kucaklamak isteyen, engeline rağmen hayata sımsıkı sarılan Remziye Demirhan (45), çevresinden aldığı tepkilere rağmen annelik hayalinden hiç vazgeçmemiş bir kadın.
Henüz 6 yaşındayken geçirdiği menenjit hastalığı yüzünden gözlerini kaybeden ancak hayata küsmeyen Demirhan, yakınlarının gösterdiği tepkilere rağmen anne ve babasının rızasını alarak 29 yaşındayken kendisi gibi görme engelli Ali Demirhan'la evlendi.
Çevresindekilerin görme yeteneği olmadan çocuk büyütemeyeceği yönündeki telkinlerine rağmen anne olmaya karar veren Demirhan, tüm zorluklara rağmen büyüttüğü iki çocuğuyla karanlık dünyasını aydınlatıyor.
Annelik heyecanını 15 yıl önce ilk çocuğu Nisa'yla yaşayan Demirhan, AA muhabirine yaşadığı zorlukları, kaygılarını, mutlu günlerini bazen gülerek, bazen hüzünlenerek, bazen de gözyaşlarıyla anlattı.
Hamile olduğunu öğrendiğinde hem çok duygulandığını hem de heyecanlandığını belirten Demirhan, çocuğunun kendi gibi engelli olup olmayacağı kaygısıyla dünyaya getirdiği bebeğinin yüzünü hiç göremediğini söyledi.
Kızı Nisa'yı, annesinin rahatsızlığı ve kayınvalidesinin hayatta olmaması nedeniyle tek başına büyütmek zorunda kaldığını dile getiren Demirhan, şöyle devam etti:
"Kızımı büyütürken epey zorluk yaşadım. Altını değiştirmek, banyosunu yaptırmak, mamasını hazırlamak zordu. İlk kucağıma aldığımda çok mutluydum. İnanamıyordum, 'benim kızım mı' diye. Zamanla zorluklara alıştık. Her zorluğun bir güzelliği vardır. Evlendiğimde ve hamile kaldığımda çok büyük tepkiler aldım. Bana hep 'neden evleniyorsun' dediler. Ben 'nasıl engelsiz genç kızlar evlenmeye kalkıyorsa evlenmek benim de hakkım' diyordum. Karşı çıktılar ama sağolsun annem babam fazla kırmadı beni. Hamileyken de aynı tepkileri yaşadım. 'Hadi evlendin niye hamile kaldın. Annen rahatsız, kayınvaliden de yok. Sen nasıl bakacaksın? Kim bakacak çocuğa' dediler. Buna rağmen annelik hayalimden vazgeçmedim."
- "Evde kaybolmasın diye kızımın boynuna çan taktık"
Kızını büyütürken en çok emeklediği dönemde sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Demirhan, "Kızım yatağın altına, sobanın arkasına giriyordu, görmüyorduk. Biz de nerede olduğunu hissetmek için boynuna çan gibi bir şey taktık. Nereye gitse sallanınca o çıngırak da sallanıyordu. Biz de o sesten buluyorduk kızımızı" dedi.
Demirhan, çocukluğundan beri her konuda kendisine yardımcı olan ve 15 yaşına gelen kızının şimdi eli ayağı gibi olduğunu aktardı.
İkinci çocuğu Berat'ın doğumdan kısa bir süre sonra sarılık hastalığına yakalandığını ancak görmedikleri için bu durumu fark edemediklerini ifade eden Demirhan, yeğeninin uyarısıyla çocuklarını hastaneye götürdüklerini ve komşularının yardımıyla tedavi sürecini güçlükle atlattıklarını kaydetti.
Arkadaşlarına ve yakınlarına çocuğunun gözlerini, yüzünü, ağzını, burnunu sorduğunu dile getiren Demirhan, çocuklarının yüzlerini dinledikleriyle kafasında canlandırdığını söyledi.
- "Yüzlerini kafamda canlandırıyorum, sanki görüyorum gibi"
Çocuklarını büyüttükten sonra işlerinin daha da kolaylaştığını belirten Demirhan, şöyle devam etti:
"Şimdi çok şükür kızım, oğlum büyüdü. Oğlum babasına yardım ediyor, kızım da bana. Nisa okuldan geldiği zaman bana yardımcı oluyor, pazara, çarşıya birlikte gidiyoruz. Şimdi yaşanan o zorlukların meyvelerini yemeğe, güzelliklerini yaşamaya başladık. Onlar bana ışık oluyor. Çocuklarım olduğu zaman daha çok hayata bağlandık. Çocuklar olmadığı zaman sanki boş bir hayattı. Çocuklarımız için daha çırpındık, onların geleceği için, yardımcı olmak için dolu dolu geçirdik zamanımızı. Benim çocuklarım her zaman 'Allah'tan tek istediğimiz annem babam görse diye' dua ediyorlar. Benim de bir imkanım olsa ilk olarak çocuklarımın yüzünün görmek isterdim. Sordum arkadaşlarıma, aileme kızım, oğlum kime benziyor diye anlattılar; yüzü bu renk, saçı şöyle, gözleri böyle diye. Arkadaşlarımın, ailemin anlattıklarıyla çocuklarımın yüzlerini kafamda canlandırıyorum, sanki görüyorum."
- "Görme engelli kadınlar evlenmekten korkmasın"
Kendisi gibi görme engelli olan genç kızlara, kadınlara ve ailelerine seslenen Demirhan, "Korkmasınlar. İnsan istedikten sonra başaramayacak hiçbir şey yok. İlk başta mutlaka zorluk çekersiniz ama zamanla alışırsınız. Nasıl ki biz bu karanlık hayata alıştık, mutlaka o çocuğa bakmaya da alışıyoruz. Ben özellikle engelli genç kızların anne babasına sesleniyorum. Çünkü çoğu görme engelli genç kızların aileleri çocuklarının evlenmelerine izin vermiyor. Nasıl ki engelsiz kızların evlenmeye hakkı varsa engelli kızların da hakkı var. Lütfen o hakkı elinden almayın" ifadelerini kullandı.